Üsküdar'da, Esenler'de, Tokatköy'de, Güngören'de... Nerede hizmet, orada asıl pranga CHP!

CHP'nin Hatay'da özelinde iptaline yol açtığı kentsel dönüşüm girişimlerinin bir benzeri İstanbul'un farklı ilçelerinde cereyan etti. Kentsel dönüşümün zaruri olduğu yerlerdeki projelere CHP'nin almış olduğu tutum yıllar sonra açığa çıktı.

ABONE OL
GİRİŞ 22.02.2023 22:38 GÜNCELLEME 23.02.2023 02:06 GÜNCEL
Üsküdar'da, Esenler'de, Tokatköy'de, Güngören'de... Nerede hizmet, orada asıl pranga CHP!
  • HABER 7

Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki bağımsız depremin akabinde ülkemizin 11 vilayetinde eşine az rastlanır bir tahribat meydana gelmiş ve CHP'nin yıkımın yoğun olduğu yerlerden Hatay'da hem İskenderun hem de Antakya ilçelerindeki kentsel dönüşüm projelerine ket vurduğu kayıtlara düşmüştü.

Sorun yıllar önce tespit edildi fakat CHP'nin kara propagandası projeyi akamete uğrattı

Önce ölüme sürüklediler, sonra propaganda başlattılar! İşte 'İskenderun' gerçeği!

Geriye dönük arşiv incelemesi yapıldığında CHP'nin sadece Hatay'da değil, megakent İstanbul'daki birden fazla projeyi akamete uğratmaya çalıştığı öğrenildi. Üsküdar'da, Esenler'de, Tokatköy'de (Beykoz), Güngören'de kentsel dönüşüm hamlelerinin CHP eliyle engellenmeye çalışıldığı saptandı.

O örneklerden en çarpıcı olanı ise, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eliyle neticelendirilen Kirazlıtepe (Üsküdar) hamlesiydi.

Erdoğan, 2 Şubat 2019'da, Kirazlıtepe'de 'kentsel dönüşüm' hasebiyle yapmış olduğu bir konuşmada, "Allah göstermesin yarın bir gün buralarda bir deprem olursa ve hazmedemeyeceğimiz neticeler olursa ne yaparız? Kime ah edersiniz? Yine bana ah edersiniz..." şeklindeki sözleriyle insan odaklı politikasını yansıtıyordu.

Ancak AK Parti'nin kentsel dönüşüm uğruna verdiği mücadeleler sadece Üsküdar'ın Kirazlıtepe mahallesi ile kısıtlı değildi. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı kentsel dönüşüm hamlesi olarak nitelendirilen Esenler'deki proje başta olmak üzere, Tokatköy (Beykoz), Güngören'deki (Tozkoparan) tüm çabalar, CHP eliyle akamete uğratılmak istenmişti.

KİRAZLITEPE'DE 10 YILLIK MÜCADELE, 124 CHP'Lİ VEKİLDEN KENTSEL DÖNÜŞÜME RET

2010'lu yıllardan itibaren AK Parti'nin Üsküdar'ın Kirazlıtepe mahallesini baz alarak yürütmeye çalıştığı kentsel dönüşüm hamlesi, iki kez CHP tarafından engellenmeye çalışılmıştı.

İlk girişim 2014'teydi. CHP'nin eski Üsküdar Belediye Başkan Adayı İhsan Özkes'in başını çektiği 124 CHP Milletvekili, Boğaz Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgesi’ni imara sunan 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açmış ve 27.02.2014 tarihli yasanın ilga olmasına, yani yok sayılmasına sebebiyet vermişti. 

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, projenin ilçe için 'hayati önemde' olduğunu söylemesine karşın CHP'nin tavrı değişmiyordu.

Partinin ikinci bir engelleme girişimi ise, 2015'te cereyan etti. Mayıs 2015'te düzenlenen bir İBB Meclis Toplantısı'nda, kentsel dönüşümün başlamasına ilişkin imar planı teklifi sunuldu. CHP'li İBB Meclis Üyeleri ortak karar alarak 'ret' oyu verdi. Fakat AK Partili Meclis Üyelerinin oyçokluğu ile teklifin kabulüne hükmedildi.

Kirazlıtepe ve Üsküdar özelinde gerçekleşen bu engelleme girişimlerinden sonra kürsüye çıkan Başkan Hilmi Türkmen, "Üsküdar'da kentsel dönüşümün ilk kazması bu kararla vurulmuş oldu. İnşallah yakında TOKİ ile yapacağımız protokolle yerinde dönüşüm mantığıyla ilerleyeceğiz" demiş ve projenin ne ölçüde olacağına dair ilk sinyalleri vermişti.

Türkmen, insanların depreme dayanıklı binalarda oturabilmelerini önceleyen teklifin kabulünden ötürü duyduğu sevinci “Üsküdarımızın imar sorununun çözülmeye başlamasını görmekten büyük mutluluk duyuyorum" sözleriyle özetliyordu. Sonraki süreçte kademeli olarak Üsküdar'ın inşasına başlanıldı.

Ancak 'örnek model' diye tanımlananı, Kirazlıtepe'de, TOKİ'nin himayesinde yürütülecek olanıydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgeye gelerek vatandaşla projeye yönelik olarak istişarelerde bulunmuş ve çalışmaların başlatılmasına önayak olmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 Şubat 2019 yılında yapmış olduğu bir açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

"Burada ne plan var, ne proje var! Allah göstermesin, yarın bir gün buralarda bir deprem olursa ve bu depremden sonra hazmedemeyeceğimiz neticeler olursa, ne yaparız o zaman? Kime ah edersiniz? Yine bana ah edersiniz. 'Niye bu binaları planlı, projeli ve uygun bir şekle dönüştürmediniz?' diye... Her şey gönüllülük esasına dayalıdır. Kimseyi buradan kovmaya dayalı bir şey 'kentsel dönüşümde' söz konusu değildir. Çevre Şehircilik Bakanlığımızın devreye girmesi suretiyle biz bu adımları atarız, asla vatandaşlarımızın mağdur olmasına izin vermeyiz, böyle bir zemini de hazırlamayız."

Bir vatandaş, Kirazlıtepe'de çektiği videoda çalışmaları yerinde görüntüleyerek son durumu şu sözlerle aktardı:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, bölgeye gelip bizzat tek tek tüm insanlarla görüştü... Bakın, iyi bakın... Bakın şuraya bakın... Bu konutların hepsi yeni yapılıyor... Hepsi hak sahiplerine teslim ediliyor... TOKİ yapıyor bunları TOKİ... Devletimiz yapıyor... Bu devlet öyle bir devlet ki kimseyi mağdur etmiyor... Bunları çekiyorum ki İstanbullular görsün gerçekleri..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2018 yılında başlatılan Çamlıca Camii ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi'nin devamı olarak görülen Kirazlıtepe'de ve Üsküdar genelinde 5 bin konut yapılacak. 

2 BİN BAĞIMSIZ BİRİM BİTİRİLDİ!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kirazlıtepe'de 2 bin bağımsız birimin bitirildiğini 2021 yılında şu sözlerle duyurmuştu:

"Toplamda Kirazlıtepe'de yaklaşık 2 bin bağımsız bölümden oluşan projenin ilk etabını bitirdik ve gerçekten Üsküdar'a, Kirazlıtepe'ye yakışan bir proje oldu. Eminim ki tüm hak sahibi vatandaşlarımızı bu anlamda memnun ettik."

Bakan Kurum, projede emeği geçenlere teşekkürde bulunarak proje kapsamının genişletileceğini, "Yerinde, hızlı, gönüllü prensipleriyle dediğimiz, hiçbir şekilde onları mağdur etmeyecek anlayışla yapacağız ki bugüne kadar yaptığımız her projede olduğu gibi vatandaşımıza rağmen hiçbir iş yapmadık, yaptırmadık. Bu anlayışı kentsel dönüşüm projelerimizde de Üsküdar'ımızda da Ferah Mahallemizde de Küplüce'de de Mehmet Akif Mahallemizde de devam ettireceğiz. Vatandaşlarımızla birlikte inşallah bu güzel dönüşümü gerçekleştiriyor olacağız" diye açıklamıştı.

ERDOĞAN: "OTURMA EYLEMİ YAPIN, BEN DE YANINIZDA YER ALACAĞIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar'daki çalışmaların ilçenin bir başka mahallesi Burhaniye'ye de geleceğini, gelmediği takdirde halktan oturma eylemi yapmasını ve bu eyleme kendisinin de katılacağını şu sözlerle beyan etmişti:

"Kirazlıtepe'de verilen aynı sözü sizlere burada ben veriyorum. Eğer adımı atmazsa Üsküdar Belediyesi önüne gidin, oturma eylemi yapın, ben de sizin yanınızda yer alacağım."

AK Parti'nin Üsküdar'da uyguladığı bu örnek nitelikteki kentsel dönüşüm çalışmaları ve CHP'nin akamete uğratıcı nitelikteki hamleleri İstanbul'un diğer ilçelerinde de cereyan etmişti. Partinin gizli ajandasını kendi elleriyle çıkaran çarpıcı girişimlerinden bir diğeri Esenler'deydi.

TARİHİN EN KAPSAMLI PROJESİNE 11 DAVA!

Esenler Belediyesi'nin TOKİ himayesinde başlatmış olduğu 60 bin konutluk dev kentsel dönüşüm projesi CHP'nin girişimleriyle defaatle engellenmek istendi. CHP, buradaki projenin durdurulması için 9 ayrı dava açtı.

Sadece Ekrem İmamoğlu'nun idaresindeki İBB 5, CHP İBB Meclis Üyesi Ülkü Sakalar 3 ve direkt İmamoğlu'nun 1 dava açtığı kayıtlara geçmişti. Davaların ortak gayesi, Esenler'deki riskli binaların yıkımı ve yerlerine yapılacak depreme dayanıklı yeni binaların yapımının engellenmesiydi.

Yine CHP güdümündeki TMMOB tarafından 2 dava daha açıldı. Mahkeme, 11 davadan 5'inin reddine karar verdi. Lakin 6 davanın hala devam ettiği saptandı. Ekim 2020'de temeli atılan projede çalışmaların hız kesmeden sürdüğü biliniyor. İşte, Esenler Belediyesi aleyhinde açılan o dava dosyasının bir örneği:

CHP'nin başrolünde olduğu bir diğer 'kentsel dönüşüm' engelleme girişiminin Tozkoparan'da (Güngören) yaşandığı geçtiğimiz günlerde basına yansımıştı. 

AFET BÖLGESİ İLAN EDİLEN TOZKOPARAN'DA KENTSEL DÖNÜŞÜME MANİ OLDULAR

İstanbul’da Tozkoparan ve Mehmet Nesih Özmen Mahalleleri; 2006’da kentsel dönüşüm alanı, 2013’te riskli alan ilan edilen ve 2020 yılında da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle afet bölgesi ilan edildi. CHP’li isimlerin öncülüğünde açılan davalar sonucunda, Temmuz 2021’de ‘afet riskli alan’ ilan edilmesi kararıyla ilgili Danıştay yürütmeyi durdurma kararı aldı.

CHP’li İBB Meclis üyeleri ile Halkevleri, Çağdaş Hukukçular Derneği ve marjinal sol yapılanmalar, Okmeydanı’nda kentsel dönüşüm projesiyle ilgili hazırlanan imar planına karşı durdu.

Mahallelinin avukatlığını yapan CHP’nin Üsküdar Belediye Başkan aday adayı Onur Cingil, kentsel dönüşüme karşı olan grupların eylemlerinde aktif rol oynadı. Cingil, yürütmeyi durdurma kararını 'Müjdemi isterim' sözleriyle duyurmuştu.

Aynı gün Tozkoparan’a gelen HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise, mahallelilerin uzun süredir direndiğini söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı:

“İnsanları evden atmak için binlerce polisi yığıyorlar. İnsanlara nasıl zulüm ettiklerini görüyoruz. Bir belediye düşünün, binlerce polis ile geliyor. Bir belediye başkanı niye halktan korkar, çünkü rant var. Ama burada 2 yıldır halk direniyor. Burada bir yaşam kültürü var. Buraları yıkarak kimsenin kimseyi tanımadığı bir alana dönüştürmek istiyorlar. Yeni yaşam biçiminde güvensizlik var. Dayatılan bu yaşam biçimine karşı bir direniş var. Yeter artık halka çektirdiğiniz. Biran önce bu yıkımı durdurun, kuşatmayı geri çekin. Deprem bahanesiyle talan ettiğinizi biliyoruz.”

TOKATKÖY'DE KENTSEL DÖNÜŞÜME MASA BARİKATI

Bu tablonun bir benzeri ise Beykoz'un Tokatköy Mahallesi'nde de yaşanmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayesinde yeniden dönüştürülüp güvenilir bir hale getirilip vatandaşa teslim edilmek üzere planlanan projeler, CHP'nin bölgedeki insanları 'kışkırtmaya' çalışmasıyla akamete uğratılmak istenmişti. 

Bu engellemelerin başını çeken kişi ise İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den başkası değildi. Akşener, kentsel dönüşüme engel olabilmek için Tokatköy'e gitmiş ve buradaki bir açıklamasında birlik çağrısında bulunarak, "Pazartesi günü bizim İstanbul milletvekillerini de al, 7-7.30 gibi burada olun. Derneğinizde beyanat versinler. Benim dokunulmazlığım yok, ben vekil değilim. Ben onu alıp kamuoyuna lanse ediyim. İletişim bilgilerinizi verin birbirinize, organize olun. Sizin dediklerinizi arkadaşlarımız aldı yayınlayacak. Pazartesiye de böyle bir şey yapalım. Sonra da devamını getirelim inşallah" demişti.

CHP'li Hacer Foggo, Tokatköy'den bir paylaşım yaparak "Ölmek var dönmek yok" demiş, kentsel dönüşümü 'zulüm' olarak şu ifadelerle tanımlamıştı:

"Beykoz Tokatköy'deyiz. Maalesef burada kentsel dönüşüm var. Burada bir zulüm var."

CHP'li Özgür Karabat ise, Beykoz'daki kentsel dönüşüm aleyhinde provokatif bir paylaşım yaparak: "AK Partili Beykoz Belediyesi Tokatköy halkının evlerini yıkıyor. Vatandaşa zulmetmekten vazgeçin Tokatköy hakı yalnız değildir" demişti.

Kentsel dönüşüm aleyhtarı açıklamalardan bir tanesi de depremden 1 ay önce yapılmıştı.

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hatice Ülkü Özer, 10 Ocak 2023’te İBB Meclisi’nde yaptığı açıklamada, “Ben az önce konuşulan tüm konuşmalarda ‘Kentsel Dönüşüm’ ifadesini duyuyorum ve bu beni çok irrite ediyor" demişti.

KAYNAK : Haber7