1999 depremi anıları kan dondurdu! "Kadınların kolunu kesip bilezikleri aldılar"
İYİ Parti'li Koray Aydın 1999 depreminde yağma olmadığını iddia ederken, o dönem yağmacıların, deprem bölgesinde kadınların bileziklerini almak için kollarını kestiği belirtildi.
ABONE OLİYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Koray Aydın, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan yağma ve hırsızlık olaylarına değindi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde Bayındırlık ve İskan Bakanı olan Koray Aydın, 1999 depreminde yağma ve hırsızlık olayının olmadığını iddia ederek "1999 depreminde bir tane yağma olayı olmadı, tek bir gazete haberi bulamazsınız" dedi.
Aydın'ın sözlerinin ardından dönemin gazetelerine ait onlarca yağma haberi ortaya çıkarken, o dönem deprem bölgesinde tercümanlık yaptığını söyleyen bir Twitter kullanıcısı da yaşadıklarını anlattı.
ASKERLER YAĞMACILARI VURDU
17 Ağustos 1999 depreminde bölgede 72 gün tercümanlık yaptığını söyleyen Bora isimli vatandaş, Çınarcık futbol stadı önünde yağmacıların gözlerinin önünde askerler tarafından vurulduğunu söyledi. O anlarda dönemin ünlü gazetecisi Reha Muhtar'ın yabancı ekiplerle röportaj yaptığını belirten Bora, kameraların o anları çekmiş olması ihtimaline karşı askerlerin görüntülere el koyduğunu söyledi.
Bora, bir başka olayda ise İzmir Özel Harekat ekibinin Veli Göçer konutlarında aşağı inen tek katlı servis binasının yanından kaçan yağmacıları vurduğunu ekledi.
"CESETLER ŞİŞİNCE BİLEZİKLER İÇİN KADINLARIN KOLLARINI KESTİLER"
23 Ağustos gecesi 2.30 saatlerinde korkunç bir olay yaşadığını ifade eden Bora, "Yoğun bir yağmur yağıyordu. Sakarya, Gölcük ve Çınarcık’ta öldükten bir kaç güç sonra cesetlerin şişmesi nedeni ile bilezikleri hırsızlar tarafından çıkarılmadığı için kolları kesilmiş onlarca kadın cesedini maalesef ellerimiz ile yolumuzu tıkadığı için enkaz altından çıkarmak zorunda kaldık." dedi.
"KONSERVE DOMUZ ETİ YEMEK ZORUNDA KALDIK"
Deprem sonrası birkaç hafta boyunca bölgeye yardım gönderilemediği için birçok insanın açlıkla baş başa kaldığını söyleyen Bora, yurt dışından gönderilen konserve domuz etlerini yemek zorunda kaldıklarını belirtti. Suyun ise yok denecek kadar az olduğunu ve bu nedenle sınırlı tüketilmek zorunda kaldığını ifade ederek "Erzak taşıyacak ordu ve polise ait araç olmadığı için ilan edilen sıkıyönetim ile asker istemeden de olsa vatandaşın araçlarına el koymak zorunda kalıyordu." sözlerini sarf etti.
"BOŞ TABUTLARDA KESTİRDİK"
Bora, deprem bölgesinde çadır olmadığı için boş tabutlarda uyukladıklarını belirterek "Hastaneler normal zamanda da yetmediği için deprem sonrası yaralananların %90’ı sokaklarda yerlerde ya da sandalye tedavi ediliyor hatta masa üzerinde ameliyatlar gerçekleştiriliyordu. Yani Koray Aydın ya Alzheimer olmuş o günleri hatırlamıyor ya da millete La Fontaine masalları anlatıyor" ifadelerini kullandı.