Sünbül Efendi Tekkesi'nde İstanbul'un ilk aşûresi kaynadı
Kerbela Şehitleri ruhuna ocağa konulan aşûre, bu yıl da gönülleri Ehl-i Beyt muhabbetiyle buluşturmak için kaynatıldı.
ABONE OLİnsan ve İrfan Vakfı tarafından Sünbül Efendi Merkez Tekke Ocağında bugün düzenlenen merasimde; mersiyeler, zikirler ve şifa âyetleri eşliğinde gün boyunca pişirilen aşûre, mahalle sakinleri ve misafirlere ikram edildi.
İstanbul'un fethinden sonra Hazreti Hüseyin ve Kerbela şehitleri için Fatih Kocamustafapaşa'daki Sünbül Efendi Tekkesi'nde başlatılan aşûre kaynatma geleneği, İnsan ve İrfan Vakfı tarafından bu yıl da aslına uygun şekilde ihyâ edildi.
OCAKLAR YİNE BİRLİK BERABERLİK RUHU İÇİN UYANDIRILDI
Muharrem ayında Sünbül Efendi Merkez Tekkesi başka bir heyecana bürünürdü. Harlanmış kazanlarda pişen aşûrelerin karıştırıldığı muhteşem tabloyu tevhîd, ilahi ve duâlar tamamlardı. Kerbela Şehitleri’nin ruhuna aşûre kaynatma geleneğine yeniden sahip çıkan İnsan ve İrfan Vakfı; bugün aynı usulle birlik beraberlik ruhu için Muharrem aşı pişirmek üzere ocağı uyandırdı.
"MUHABETTİ EHL-İ BEYT-İ RESULULLAH'TA BİR OLMAYA İŞARETTİR AŞÛRE"
Merâsim devam ederken İnsan ve İrfan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı M. Fatih Çıtlak, katılımcılara hitap etti.
“Ehl-i Beyt-i Resulüllah’ın (sav) muhabbetiyle ağzımızın damağımızın tadı daimdir. Farklı farklı haller yaşayabiliriz, farklı yerlerden gelebiliriz ama Muhabbet-i Resulullah’ta; Muhabbeti Ehl-i Beyt-i Resulullah’ta bir olmaya işarettir aşûre."
"AŞÛRENİN TADI ZİKİRDEDİR"
"Aşûre herhangi bir yemek makamında değildir veya biz burada yemek pişirmiyoruz. Niyaz ediyoruz diyoruz ki Ya Rabbi; farklılıklarımız bir eyle, razı olduğun muhabbette bizi daim eyle. Ehl-i Beyt-i Mustafâ’nın yolunda kusurumuz; küsûrumuz olabilir ama bizi bu yolda sabit kadem eyle. Bizi yezîd eyleme. Bizi nefsine, hevaya düşen yezidlerden eyleme. Bu dünya hayatında Hüseynî olarak yaşayıp en güzel hüsn-i ahlak ile bizi huzuruna kabul eyle demektir bu. İnşallah yiyenlere de şifa olsun. Mersiyeler, neşideler okunacak ve bize burada anlatacak ki; aşûrenin tadı zikirdedir. Tam aşûreye şeker atılırken şükür makamında, zikir makamında tevhid sürülecek. İsm-i Celâl sürülecek ve eski yapılan aşûreleri canlandırmak üzere; işte bakın şu hazirede bulunan zatlar sanki kazan başına gelmiş bizimle beraber bu aşı pişiyormuş muhabbetini sizlere yaşatmaya gayret edeceğiz. Erenlerin himmetiyle…”
BEŞ ASIRLIK GELENEK ASLINA UYGUN ŞEKİLDE İHYÂ EDİLDİ
Kerbela Şehitleri’nin ruhuna aşûre kaynatma geleneğinin aslına uygun şekilde sürdürüldüğü döneme şahit olan insanlara ulaşarak, bütün detayları kayıt altına alan İnsan ve İrfan Vakfı; buğdayların yıkanmasından, malzemeler kazana atılırken yapılacak dualara, aşûre kaynatan kişilerin kıyafetinden, okunacak ilahi ve mersiyelere kadar her şeyi titizlikle hazırlayarak aşûre kaynatma geleneğini ihya etti. İstanbul halkı, şifa ayetleri, mersiyeler, zikirler ve dualar eşliğinde aşûrenin kaynamasına Ehl-i Beyt muhabbetiyle şahit oldu.
Dualar eşliğinde kaynatılan 5 bin kişilik aşûre, mahalle sakinleri ve misafirlere ikram edildi.