'Yahudiler bizim şahitlerimizdir!'

Son yüzyılda insanlığın üzerine karabasan gibi çöken Haçlı-Siyon ittifakının tarihi köklerini ve mevcut kanlı işbirliğini değerlendiren Yazar Hüseyin Besli, çarpıcı ifadeler kullandı.

ABONE OL
GİRİŞ 13.11.2023 19:45 GÜNCELLEME 13.11.2023 19:45 GÜNCEL
'Yahudiler bizim şahitlerimizdir!'

İsrail'in Batılı ülkelerin desteğiyle Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım saldırıları 38'inci gününde de devam ederken, gözü dönmüş barbarlığın ruh köküne dair analizlere her gün bir yenisi ekleniyor.

Yazar Hüseyin Besli, Akşam gazetesindeki yazısında 2'inci Vatikan Konsilinden günümüze uzanan ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun sıklıkla alıntı yaptığı Tevrat'taki kehanetler arasındaki bağı yorumladı.

Besli'in “Yahudiler bizim şahitlerimizdir” başlıklı yazısında şu satırlar yer aldı:

7 Ekim'den bu yana, bu sütunda, geçmişte, Beyaz Hıristiyan Batı'nın Yahudilere uyguladığı göçlerden ve zulümlerden de bahsettik.

Peki ne oldu da, üçyüz yıldan beri, güya, insani değerler sistemi inşa etmeye çalışan Batılılar, taammüden cinayet işleyen, siyonist, faşist, sapık İsrail'in ardında tesbih tanesi gibi dizildiler?

Malumunuz büyük kırılma Hitler'in uyguladığı soykırımdan sonra meydana geldi.

Sanki, Holokost'la beraber, sadece Almanya ve Hitler değil, bütünüyle Beyaz Hıristiyan Batı suçüstü yakalanmış oldu.

Bu suçüstü hali. Hem toplumlar nezdinde, hem yönetimler katında büyük bir travmaya neden oldu.

Bir taraftan da, Filistin'de bir devlet kurulması pahasına milyonlarca kardeşlerinin katledilmesine göz yuman siyonist Yahudiler, Holokost'u bir silah gibi kullandılar, bir zırh gibi giyindiler, bütün dünyada 'acı çeken insan' olarak antisemitizmi yerleştirdiler.

Nihayet Batı, 1962-65 yılları arasında toplanan II. Vatikan Konsilinde Yahudileri kardeş ilan etti.

Dünkü; şeytan, necis Yahudi bu konsilden sonra pür-i pak hale geldi.

Önce, 19 Kasım 1963 yılında 'Hıristiyan Birliği Üzerine' adlı bir rapor sunuldu konsile. Bu raporu Hıristiyanlarla Yahudilerin ilişkilerini tanzim ediyor; Yahudileri Hıristiyanlığın şahitleri olarak tanımlıyordu. Yahudiler Hz. İsa'nın peygamberliğinin ve onun dininin şahitleri olarak kıymetliydi, korunmalıydı.

Arap ve Asya piskoposları bu rapora, İsrail-Arap savaşında taraf tutmuş oluruz diye itiraz ederler. Bunun üzerine uzun tartışmalardan sonra, Müslümanlar, Hindular ve Budistler de işin içine katılarak 28 Ekim 1965 tarihinde 'Hıristiyanlıkla Başka Dinlerle İlişkiler Deklarasyonu' kabul edilir.

Rapor güya çeşitlenmiş olur, fakat asıl Yahudilerle ilişkileri tanzim etmek üzere yola çıkıldığı için, diğer hususlar kadük kalır.

Böylece Hıristiyan-Yahudi kardeşliği başlamış olur ve Tevrat İncil'in bir parçası olarak kabul edilir. (Eski Ahit – Yeni Ahit)

Şimdi; umulur ki, görünen de odur ki; kurumsal olarak başlayan Hıristiyan-Yahudi işbirliği, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana uyguladığı vahşet, katliam, soykırım nedeniyle çatırdamaya başlayacaktır.

Belki de Netanyahu'nun sık sık başvurduğu Tevrat'taki 80 yıl kehaneti gerçekleşecektir.

Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler...

KAYNAK : AKŞAM
Faruk Arslan Haber7.com - Özel Haber Sorumlusu
Haber 7 - Faruk Arslan

Editör Hakkında

İstanbul’da doğdu. Aslen Erzurumlu. Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu. 2010 yılından bu yana gazete ve internet haberciliğinde. 2013-2022 yılları arasında Akit Medya bünyesinde birçok vazife üstlendi. Dosya haberleriyle ödül ve plaketler aldı. Alanında uzman isimlerle röportajlar, mülakatlar, beyanatlar gerçekleştirdi. Çeşitli kurum, kuruluş ve STK’lara metin yazarlığı desteği verdi. Alanıyla ilgili seminerlerde, konferanslarda, çalıştaylarda, panellerde yer aldı. Uluslararası Medya Enformasyon Derneği ve İletişim Platformu Derneği üyesi. Kasım 2022’den beri Haber7 kadrosunda.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR