AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler'den önemli açıklamalar...
Son dakika... AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı.
ABONE OLSon dakika haberi... AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi'nin konuğu oldu. Güler, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Güler'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar...
SAĞLIKTA ÖNEMLİ ADIMLAR
"Seçimlere kadar Meclis'e ara verdik. Seçimlerden sonraki ilk salı Meclis kaldığı yerden çalışmalarına devam edecek. 14 Mayıs, 28 Mayıs seçimlerinden sonra Meclis çok yoğun bir tempoda çalışmalarına başlamıştı. O arada 15. Kalkınma Planı, 2024 yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifimiz, 2022 Kesin Hesap Kanun Teklifimiz, 86 Maddelik bir Mali Disiplin Kanun Teklifimiz oldu. Sağlık çalışanlarımız ile ilgili ciddi alımlarımız olacak, ciddi bir artış söz konusu.
Sağlık sistemi çok daha özel bir noktaya taşınmış durumda. Yandal uzmanlığının desteklenmesi ve bu konuda da kadroların arttırılması ve özlük hakları konusunda cazibe oluşturması noktasında özel bir düzenleme vardı.
Sayın Cumhurbaşkanımız Antalya Şehir Hastanesi'ni açıyor. Bu sistemden artık dünyanın ulaştığı sağlık projeksiyonu kapsamında özel yerler. Artık bizim klasik CHP anlayışı sağlık sistemini şöyle ön görüyor; "Efendim sizden önce yatak sayısı ve hastane sayısı misal 58 bindi şu anda siz 62 bin yatağa çıkmışsınız. Bu kadar binaları neden yaptınız?" gibi bir eleştiri sunmuşlardı. Fahrettin Koca da gülerek onlara demişti ki; "Arkadaşlar sizin o 58 bin yatak sayısı dediğiniz şey 8 kişilik 10 kişilik koğuş sistemiydi. Artık dünyada böyle bir sağlık sistemi yok." 10 kişinin 16 kişinin olduğu odada hasta olmayan bile hasta olur. Şuanda odaların çoğunluğu tek kişilik. Konforda çok ciddi bir ilerleme kaydedildi.
EMEKLİ İKRAMİYESİ
Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen ay yaptığı bir açıklama var. Biz o dönem içerisinde özellikle enflasyon farkı ve refah payı oranında emekli sandığı yani memur emeklisi dediğimiz vatandaşlarımıza yüzde 49,35 gibi bir artış sağlanmıştı. Aynı zamanda bizim Bağkur ve SSK emeklilerimiz de var. Bu emeklilerimizin de artış oranı enflasyon farkı açısından yüzde 37,50'lerde kalmıştı. Cumhurbaşkanımızın bir talimatı olmuştu bakanlarımıza. Yüzde 5'lik bir refah payı artışı söz konusu oldu. Tekrar Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu oranı emekli sandığından emekli olan memur emeklilerine yaptığımız yüzde 49,25 oranına taşımış olduk ve eşitledik. Yani tüm emeklilerimize aynı oranda bir artış yapmış olduk. İkramiye söz konusu olduğunda da yüzde 50'lik bir artış bir kriterle karşılamış olduk.
İnşallah 2026 yılına geldiğimizde tek haneli enflasyon hedefimizi tutturmamız gerekiyor.
DEPREM ŞEHİRLERİNİN YENİDEN DÖNÜŞÜMÜ
Tabi bu bütçe disiplinini ve hedeflerimizi korurken bizim bir gerçeğimiz daha var. 6 Şubat'ta birinci yıl dönümünü yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerimiz... Bu şehirlerimizin yeniden ayağa kaldırılması ve hayatın normale dönmesi gerekiyor. Tabi üst yapı ve alt yapı konusunda da burada ekonomik büyüklüğe ihtiyaç duyuyoruz. Yani geçen yıl bütçemizden yaklaşık 762 Milyar TL'yi kaynak olarak bu bölgelere aktardık. Bu seneki bütçemizden de yaklaşık 1.1 Trilyon TL'lik kaynağı aktarıyoruz.
Tüm imkanlarımızı zorlayarak emeklilerimize ve diğer çalışanlarımıza özlük hakları noktasında her türlü enflasyona ezdirmeme kapsamında çalışıyoruz. Bunun karşısında bizim tek bir gelirimiz var vergilerimiz.
Otomobil vergilerine getirilen ek vergi emeklilere verilen ikramiyeyi ancak karşılıyor. Dolayısıyla bizim hem bütçe imkanlarımızı doğru ve sürdürülebilir kılma hem de bütçe disiplinini bozmama noktasında özeni göstermemiz gerekiyor. Her şeyi zorluyoruz. Biz TBMM olarak AK Parti Grubu olarak her türlü imkanı zorluyoruz. Müsterih olsunlar.
YEREL SEÇİMLER
1950 Genel Seçimleri ile beraber yaklaşık 74 yıllık bir hikayemiz var. Aziz milletimizin hassas olduğu kendi oy verme iradesini kimseyle paylaşmadı.
2023 yılında 14 Mayıs, 28 Mayıs seçimlerinden sonra dünyadaki değişim ve dönüşüm gidişatına baktıktan sonra hakikaten Türkiye'deki seçimlerin çok önemli olduğunu görüyorsunuz.
7 Ekim'de Hamas'ın başlatmış olduğu bir özgürlük mücadelesi var. Buradan bu saldırılarda vefat eden, şehit düşen kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Orada şuanda büyük bir açlıkla, katliamla dünyanın gözü önünde mücadele sürüyor. Gazze Katliamı İsrail'in zalim saldırısı; aslında dünyadaki küresel manadaki tüm şekilsel sistemin çöktüğünü gösteriyor.
Adı BM olan bir kuruluş var, onun başkanı bir çağrı yapıyor kimse dikkate almıyor.
Türkiye'de bu seçimlerde farklı bire sonuç alınsaydı gerek Gazze Katliamı gerek de Rusya- Ukrayna Savaşı olsun politikalar değişirdi. Şuandaki bu çevremizdeki olaylara bakın en sonunda Türkiye ne diyordu diye bakılıyor. Türkiye'nin dış politikadaki özellikle bölgesel kriz alanındaki tercihleri o krizin nasıl çözüleceğinin de yolunu gösteriyor. Eğer iktidar değişikliği olsaydı; sizi sıcak cepheye sürükleyecek pozisyonlar bile tercih edilebilirdi. Çünkü o dönemki Cumhurbaşkanı adayının bir anda Rusya'ya yönelik açıklamaları oldu suçlayıcı nitelikte. Garip bir pozisyonda olduğunu gördük.
Mahalli İdareler seçimlerini iki başlıkta ele alabiliriz. Bizim artık önümüzdeki dönemlerde ülkelerinde önünde marka şehir yarışları var. Şimdi böyle bir atmosfere giderken Türkiye'nin de göz bebeği olan her türlü büyük faaliyetlerin yürütüldüğü şehirlerimiz var.
Şuanda artık (CHP'li belediyeler) o kadar gözleri dönmüş ki kendi cephelerindeki gazeteciler noksanlıkları, hizmet edememe durumunu itiraf ediyorlar. CHP'li belediyelerin yönettiği şehirlerin önümüzdeki dönemlerde dünyadaki diğer şehirlerle rekabet edebilme şansları yok. 5 yıldan geriye gitmiş durumdalar.
Maalesef kendini çevreci sanan sanatçılar, bilim adamları bir tanesi bile Ekrem İmamoğlu'na sen ne yapmaya çalışıyorsun demedi. Dolayısıyla bizim dış politikada ağırlığımız artarken; şehirlerimizin de öne çıkması gerekiyor."
EKRAM İMAMOĞLU'NUN 31 MART SEÇİMİ AÇIKLAMASI
(Ekrem İmamoğlu'nun 'Bu seçim köprüden son çıkış' açıklaması)
"Kendisinin belli başlıklarda vaatleri vardı. Bu vaatleri yapan belediye başkanlarını vatandaşlarımız iyi izlesinler. 'Yapmıyorlarsa kulağını çektiği gibi geri göndersinler' diyen kendisiydi. Şimdi bunu örtmenin yönü bu konuşmadır.
5 yıllık dönem içerisinde bu seneki İBB'nin bütçesi iştirak şirketleriyle kullanacağı bütçeyle beraber tam 507 Milyar TL. Bu sene ABB'nin kullanacağı bütçe 350 Milyar TL. Geçen yıl bu belediyelerin kullandığı İstanbul'un yaklaşık 400 Milyar, Ankara'nın da yaklaşık 250 Milyar TL bütçe kullanmışlar. Ben buradan sormak istiyorum. Bu bütçeyi nereye kullandın? Engellendim dedin, temel atmama töreni ile hiçbir şey yapmadın.
Şuanda ne diyorlar (Ekrem İmamoğlu) kendileri? 'Süt dağıttık, kreş açtık' diyorlar. Bunlar zaten olması gerekenler... Bunlar sadece bu hizmetlerin bir parçası. Bu bütçenin ne kadarı metro, ne kadarı yatırım? 'Ben geldiğimden itibaren şu kadar metro açtım' diyor. Ben açtığı Mecidiyeköy- Mahmutbey metrosunun deneme seferlerine katıldım. Bu projenin yüzde 99'u bitmiş yüzde birlik kısmını tamamladı ve kurdeleyi kesti. Kendisi 'yaptık' diyemiyor o yüzden 'açtık' diyor. 5 yıllık dönem içerisinde 'yaptık' dediklerinin hepsi abartı.
Bir şehrin geriye gitmesi için CHP'li belediyede olması yeterlidir.
İstanbul'da 600 bini hızlıca dönüşmesi gerekiyor. Bunun için bir proje açıklamış Murat Kurum. İstanbul'un bize destek vermesi gerekiyor dedi. Bunun karşısında başka adayların 'Biz de destekliyoruz' demesi lazımken; 'yapamazsınız yapmanıza gerek yok' dedi. Murat Kurum deneyim olarak kendi alanında bir numaradır. Daha bir yıl dolmadan depremzede vatandaşlarımızın evlerini teslim ettik.
"5 YILIN HESABINI VERMESİ GEREKİYOR"
İstanbul'da anketlerde durum iyi görünüyor. 6 buçuk milyon civarında seçmen belediye hizmetleriyle doğrudan muhatap oluyor. Eğer sen bu hizmetleri sunamıyorsanız vatandaş sana kanmaz. İddian varsa, ciddiysen 5 yılın hesabını vermen gerekiyor. Bu seçimlerin bir belediye seçimleri olduğunu biliyor ama kazanamayacağını gördüğü için 'köprüden önce son çıkış' gibi başka yollara sapıyor."