Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'li belediyelere: Tıpış tıpış ödeyeceksiniz!
Son dakika: Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
ABONE OLSON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ilişkin yaptığı konuşmada; Suriye'de 'mazlumların yanında olduklarının' altını çizerek; "Doğru duvar yıkılmaz inancıyla Suriye krizinin ilk anından itibaren hep tarihin doğru tarafında yer aldık" dedi.
CHP'nin bütçe görüşmelerindeki tavrına da değinen Erdoğan, "Her zaman söylüyorum bunların amacı iktidara alternatif olmak değil, muhalefetin konforlu alanında kalarak şahsi iktidarlarını korumaktır. Ne kadar çığırtkanlık yaparsanız yapın, bağırsanız da çağırsanız da ipe un serseniz de kaçış yok. SGK'ye olan prim borçlarınızı 'tıpış tıpış' ödeyeceksiniz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
13 yıllı mücadelenin ardından muazzam bir zafere imza atan Suriyeli kardeşlerimi selamlıyorum. Zalime boyun eğmeyen Suriyeli evlatlarının zaferleri hayırlı olsun.
Bizleri bugünlere eriştiren, Suriye'nin özgürlüğüne kavuştuğunu gösteren Rabbimize hamdolsun.
Dün Balıkesir'de meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 11 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Patlamanın hemen ardından Savunma, İçişleri ve Çalışma bakanlığımız ilçeye gönderdir. Kurumlarımız patlamayla ilgili tahkikat başlatmışlardır. Geçmiş olsun diyorum.
(Kazakistan'daki uçak kazası) Uçak kazasını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Her iki kardeş ülkeye de geçmiş olsun diyorum.
Cumhur ittifakımızın güçlenerek yoluna devam etmesinden dolayı bahtiyarım.
"CHP VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMUYOR, SGK BORÇLARINIZI TIPIŞ TIPIŞ ÖDEYİN"
17 Ekim'de başlayan bütçe maratonu Cumartesi günü tamamlandı. Muhalefet bütçe görüşmelerinde hiçbir vizyonlarının olmadığını ortaya koydu. Şov yapmak, meclisi kışkırtmak dışlında hiçbir şey yapmadılar. Bunların amacı iktidara alternatif olmak değil muhalefetin konforlu alanlarında kalarak şahsi iktidarlarını korumaktır. Şişirilmiş faturalar üzerinden zenginleşmenin peşindeler. Kule deyince akıllarına ilk para kulesi, belediye deyince akıllarına ilk yemek geliyor. Ne borçlarını ödeme gibi bir huyları ne de verdikleri sözleri yerine getirme gibi bir alışkanlıkları var.
SGK'ya olan borçlarınızı tıpış tıpış ödeyeceksiniz. SGK'ya en borçlu 10 belediyenin 7'sinin CHP'li olması bunların en tepesinde de 10 milyar liralık borcuyla İzmir'in bulunması tabii ki tesadüf değildir. Bunların belediyeleri arpalık olarak gördüklerini biz zaten söylüyorduk. Ama Sayın Özel, kaş yapayım derken göz çıkartan son açıklamalarıyla bunu kendi ağzından da ikrar etmiş oldum.
Emeklinin, esnafın, çiftçinin, yetimin, engellinin hakkını size konserlerde şarap turlarında yedirtmedik, yedirmeyiz.
ASGARİ ÜCRET MESAJI
Asgari ücreti 22 bin 104 olarak belirledik. Bu rakam yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze sadık kaldık. Yeni asgari ücretin hayırlı olmasını diliyorum.
Duydum ki CHP bugün galiba meclise de gelmeyecekmiş. Yolları açık olsun. Biz 22 yıl boyunca ne yaptıysak muhalefetin engellemelerine rağmen yaptık. Onlara rağmen başardık. Parlamento millete hizmet mekanıdır, buradan kaçış olmaz.
Bütçe görüşmeleri sırasında takındıkları uzlaşmaz tavır bunlardan ne köy ne de kasaba olacağını gösteriyor. Varsın onlar yanlışta ısrar etmeyi sürdürsün. Biz işimize bakacağız.
Milletimize hizmet etmeye odaklanacağız. İstikrar içinde büyümeyi ve kalıcı sosyal refah artışını amaçlayan daha müreffeh, daha güçlü bir Türkiye vizyonunu hedefleyen 2025 yılı bütçemizi aziz milletimizin de sahiplenmesiyle hayata geçireceğiz.
İlk günden beri tam desteğimizi alan ekonomi programımızın semerelerini toplamaya başladık. Enflasyon düşüyor, ihracatımız yükseliyor, cari açığımız geriliyor, istihdamımız artıyor. Sanayide çarklar dönüyor. Turizm İnşallah rekora koşuyor.
Uluslararası yatırımcıların ülkemize ilgisi artıyor. Büyümemiz 17 çeyrektir kesintisiz devam ediyor. 2024 yılın 3 çeyreğinde bir trilyon 260 milyar dolar ekonomik büyüklüğe ulaştık.
"2025 YILI BİR ÖNCEKİ SENEDEN DAHA İYİ OLACAK"
Bütün bu veriler Türkiye ekonomisinin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor. İnşallah 2025 yılı bir önceki seneden daha iyi olacak. Biraz daha sabır biraz daha gayretle çok daha güzel neticeler göreceğiz.
'Popülizm tuzağı'na dikkat çekti
İstikrarı bozmadan, güven ortamınız zedelemeden, para ve maliye politikalarını sarsmadan, muhalefetin bizi sürüklemek istediği popülizm tuzağına düşmeden, sırtımızda yumurta küfesi taşıdığımızın şuuruyla önümüzdeki süreci çok büyük bir titizlikle yöneteceğiz. Rabbim bizleri milletimize mahcup etmesin, bu şekilde dua ediyorum.
"HEDEFİMİZ TERÖRSÜZ TÜRKİYE"
Partimizi tekrar yüzde 50 bandına getirecek çalışmalar içindeyiz. Cumhur İttifakı olarak dayanışmamış devam ediyor. İttifak ortakları olarak sırt sırta vereceğiz Türkiye Yüzyılı'nı inşaa edeceğiz.
Kürtlerle kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri aradan çekip alacağız. Hedefimiz terörsüz Türkiye.
Birileri örnek yoldaşlığı, sağladığı hayırlı sonuçları hazmetmekte zorlanıyor olsa da Cumhur İttifakı siyasi tarihimizin istikametini belirlemeyi sürdürecek.
"AYLAN BEBEĞİ NASIL UNUTABİLİRİZ?"
Aylan bebeğin hafızamıza mıh gibi saplanan masum yüzlü fotoğrafını nasıl unutabiliriz? Suriye'de mazlumun yanında durduk. 'Bize sığınanları geri göndermeyeceğiz' dedik.
Büyüklerimiz “Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz” diyor. Bu hikmet dolu sözün ne kadar doğru olduğunu Suriye krizinin 13 yıllık serencamında bizzat müsaade ettik. Suriye'de olaylar 15 Mart 2011'de daha bıyıkları terlememiş bir çocuğun duvara yazdığı bir yazı sebebiyle tutuklanması, işkence görmesi ve vahşi rejim güçleri tarafından şehit edilmesi ile başladı.
Esed ülkemizin tüm iyi niyetli tavsiyelerine rağmen protestoları kanla bastırmayı tercih etti. DEAŞ ile mücadele bahanesiyle bölücü örgütün binlerce TIR ile beslenmesini nasıl unutabiliriz?
Suriye halkının çilelerle bezeli mücadelesi 8 Aralık'ta Şam'ın özgürleşmesiyle zafere ulaştı.
Halep'te, Şam'da, Hama'da, Humus'ta, Dera'da, MÜnbiç'te, Özgür Suriye bayrağıyla ay yıldızlı bayrağımızı yan yana gördükçe, şad oluyoruz.
Arap ve İslam aleminin Suriye'nin yeniden inşasına liderlik etmesi, diğer ülkelere örnek olması gerekiyor.
HALEP BAŞKONSOLOSLUĞU AÇILIYOR
Yakın bir zamanda Halep Başkonsolosluğu'nu açıyoruz. İhtiyaç olan her alanda Suriye'ye destek vereceğiz.
Suriye'ye dönmek isteyene yardımcı olacağız ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz.
Yeni yönetimin lideri Sayın Ahmet Eş-Sera’nın süreci çok iyi idare ettiğini, verdiği ılımlı ve yapıcı mesajlarla takdir topladığını görüyoruz.
Enerjiden ulaştırmaya, şehircilikten eğitim ve sağlığa, güvenlikten ticarete kadar ihtiyaç duydukları her alanda Suriye’ye destek vereceğiz.
Suriye’nin kendini toparlaması, kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, devletin yeniden temel görevlerini yapabilir hale gelmesi için yeni yönetime katkı sunacağız.
Toprak bütünlüğüne yönelik saldırılar karşısında da Türkiye olarak tavizsiz duruşumuzu muhafaza edeceğiz.
“Selden kütük kapma yarışında” olan kim varsa, Suriye halkıyla birlikte karşısında milletimizi de bulacaktır.
DEAŞ ve PKK başta olmak üzere her iki ülkenin de bekasına kasteden terör örgütlerinin başını ezmekte kararlıyız.
Kabine sonrasında da ifade ettim, eski hal muhaldir. Bölücü caniler ya kendileri silahlara veda edecekler, ya da silahlarıyla birlikte Suriye topraklarına gömülecekler.
Kürt kardeşlerimizle aramıza kandan duvar örmeye çalışan terör örgütünü ortadan kaldıracağız.
Terör örgütü ve destekçilerinin nasıl bir hesabı varsa, elbette bizim de bir hesabımız var.
Allah’ın izniyle sabırla, kararlılıkla ve dikkatli bir şekilde hareket ederek, emperyalistlerin oyunlarını bozacağız.
Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, diğer tüm etnik ve dini gruplarıyla biz aynı gökyüzüne bakıyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz.
Mazimiz gibi istikbalimiz de müşterektir. Hepimiz ortak bir medeniyetin çocuklarıyız; geleceğimizi de inşallah gönül gönüle vererek ortaklaşa inşa edeceğiz.
Kardeşlerim,Bugün şunun da bilinmesini isterim. DEAŞ, sadece batılı ülkeler için değil, Suriye için de, Irak için de, bizim için de yok edilmesi gereken bir tehdit kaynağıdır.
Bu vahşi yapıyla göğüs göğüse çarpışan tek NATO müttefiki, Türkiye’dir. Dolayısıyla bu konuda hiç kimse bize ders veremez, bunun üzerinden bize sınır çizemez.
Bizim tek gayemiz, Suriye’den başlayarak bölgemizin her karış toprağında barışın, huzurun, istikrarın güçlü bir şekilde sağlanmasıdır.
Bakınız, başkaları için Suriye’nin güvenliği ve huzuru ikinci sırada yer alabilir. 910 kilometre sınırımızın olduğu bir ülkeyle biz bu lükse sahip değiliz.
Suriye ne kadar hızlı ayağa kalkar ve kendini toparlarsa, vatan hasreti çeken kardeşlerimizin gönüllü dönüşleri de o derece hız kazanacaktır.
Ülkemizdeki Suriyeli muhacirlerden kısa süreli veya kalıcı olarak geri dönmek isteyenlere gereken her türlü kolaylığı sergiliyoruz.
"DÖNMEK İSTEYENE YARDIMCI OLACAĞIZ"
Belli bir süre giriş-çıkışlara da izin vereceğiz. Yaza doğru, okulların da tatile girmesiyle birlikte sınır kapılarındaki yoğunluk biraz daha artacak.
Bununla ilgili tedbirlerimizi de şimdiden alıyoruz. Bu süreçte politikamız şu olacaktır, Dönmek isteyene yardımcı olacağız, ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz.
Türkiye’nin ekonomik, akademik, bilimsel ve ticari hayatına katkı yapan kardeşlerimizden kalmak isteyenlere de kapımızı kapatmayacağız.
Muhalefet, hep yaptığı gibi mutlaka bu süreci zehirlemeye çalışacaktır.
3 haftadır Esed’in yasını tutanların, Şam’daki müttefiklerini kaybetmenin öfkesini, mazlumlardan çıkarma niyetleri şimdiden kendini belli ediyor.
"Sayın Özel, Suriye meselesini halen doğru okuyamıyor"
Sayın Özel’in dün grupta yaptığı açıklamaları son derece talihsizdir, bilgisiz ve saha gerçeklerinden kopuktur.
Sayın Özel, Suriye meselesini halen doğru okuyamıyor. 13 yıldır bir kez olsun doğru bir politika geliştiremeyen CHP, aynı hatasını Sayın Özel’in liderliğinde de sürdürüyor.
Türk siyaseti adına bu, çok büyük bir nakısadır. Esed’in ülkeden kaçışının ertesi günü mikrofon karşısına geçip, ırkçı atak geçirenlerden vicdanlı davranmalarını beklemek elbette ham bir hayaldir.
Ne harabeye dönmüş şehirler… Ne topraktan fışkıran toplu mezarlar… Ne Sednaya gibi ölüm kampları… Ne ellerinde fotoğraflarıyla hücre hücre evlatlarını arayan anaların feryatları...
Evet bunların hiçbiri onların vicdanını harekete geçiremiyor. Nasırlaşmış kalplere, nefretin mil çektiği gözlere ne yapsak boş. Bizim görevimiz, meydanı bunlara terk etmemektir. Gayret bizden tevfit Allah'tan diyoruz.
Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle, sizin de gayretlerinizle inşallah bu süreci de alnımızın akıyla yöneteceğimize inanıyorum.
Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Meclis çalışmalarınızda sizlere başarılar diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.