Güney, gördüğü işkenceyi anlattı

Tuncay Güney dün akşam konuk olduğu televizyon programında, 2001 yılında gördüğü işkenceyi anlattı. İşte güneyin açıklamalarından çarpıcı başlıklar.

ABONE OL
GİRİŞ 10.04.2009 11:39 GÜNCELLEME 10.04.2009 11:39 GÜNCEL
Güney, gördüğü işkenceyi anlattı

Tuncay Güney 2001 yılında polise verdiği ifadelerin işkence altında alındığını iddia etmiş, ancak ifadelerin yer aldığı video kaydını izleyen hiç kimse Güney'e inanmamıştı. Çünkü Güney, o görüntülerde oldukça rahat görünüyordu. Güney'in işkence altında alındığını iddia ettiği o ifadeler Ergenekon'un birinci iddianamesinin en önemli dayanağı olmuş hatta Milli İstihbarat Teşkilatı o ifadelerden bir Ergenekon şeması bile çıkarmıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde sürpriz bir gelişme yaşandı. MİT Ergenekon Davası'na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir kaset gönderdi. O kasette Tuncay Güney'in Emniyet'teki sorgusunda işkence gördüğünü ispatlayan ses kayıtları vardı. MİT daha önce 32. Gün'de defalarca işkence gördüğünü iddia eden Tuncay Güney'i doğrulamış oldu.

Ergenekon'un kara kutusu Tuncay Güney bir kez daha 32. Gün'e konuk oldu ve yaşadığı işkencenin ayrıntılarını anlattı.

İşte o açıklamanın çarpıcı bölümleri:

"Benim cinsel organlarımı sıktılar. Arkadan da Ahmet bey jopla taciz ediyordu. Ve küfür ederek. Ve 'biraz sonra zevk almaya başlarsın' diyerek de.

Bunları ben gazetecilere konuştuğumuzda da anlattım. En son ben dedim ki, 'Roma'yı da ben yaktım, ne getirirseniz imzalayacağım.'

ELEKTRİK VEREREK İŞKENCE YAPTILAR

Geçen izlemiş olduğunuz, televizyonlara dağıtılan video kasetleri o zaman yoktu, o video kasetlerindeki konuşmayı kabul ediyorum, neden; Bana sünger yatak getirdiler, akşam 8 ya da 9'tu. Bana 'tuvaletin var mı' dediler, ben de 'var' dedim, gittim tuvalete. Oradan havanın karanlık olduğunu demirlerden gördüm. Saat akşam 8 ya da 9'tu ve beni sünger yatağa yatırdılar, gözlerimi kapattılar, iki tane adam, onlar o şubeden değildi, başka yerden, poşetten cihaz çıkardılar ve benim cinsel organıma taktılar ve ben bunu hissettim ve o zaman ben ağlamaya başladım. Ve dedim ki 'Roma'yı da ben yaktım, ne istiyorsanız konuşacağım ve ne istiyorsanız imzalayacağm.'

TEMİZ ELBİSE VERDİLER

İşte ondan sonra odaya geçtik ve video kasetleri ondan sonraki gün başladı. Video kasedinden önce bana dediler ki 'üstünü düzelteceksin', zaten gömleği falan verdiler. Dikkat edin benim gömleğim kirli değildir video kasette, pantolonumun ütüsü gayet güzel duruyor, o kadar işkenceden sonra..."
Sistematik işkenceye maruz kaldığını öne süren Tuncay Güney siyasileri bu duruma duyarsız kalmakla suçladı.

İşte Güney'in isyanı:

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Organize Suçlar Şube Müdürü; "Atarız seni burada, intihar etti deriz, kim peşinden koşacak koçum senin' dedi.

Şimdi bir şahıs mı bana işkence yaptı, sistematik bir işkenceye mi maruz kaldım?

DOKTOR POLİSE SÖYLEDİ

Bizi Haseki Hastanesi'ne gietirdiler. Her gün hastaneye getiriyorlar. Erkek doktorlar vardı. Doktorlara bir şey diyemedim. Bir gün bir bayan doktor çıktı. Baktım bu bayan Anadolulu, makyajı olmayan Haseki Hastanesi'nde doktor, ben dedim ki "doktor hanım bize işkence yapıyorlar, zorla konuşturmaya çalışıyorlar. Bana tacizde bulundular". Onun evrakları da vardır. Doktor Hatice hanımdı. Bu hanımefendi kalktı polisin birini çağırdı. Polis beni tekrar minibüse getirdi yeniden işkence yaptılar, sen doktora bunu nasıl söylersin diyerek.

Bu devletin sistematik o dönemki işkencesidir. Ben bugün o günkü koalisyon hükümetini, dönemin İçişleri Bakanı mı suçlayayım, Emniyet Genel Müdürü'nü mü suçlayayım, doktorunu mu suçlayayım? Doktor, polis, siyasal, bürokrat işkenceye göz yummuştur.

Tuncay Güney işkence görmüş, cinsel tacize uğramış, hiç kimsenin umrunda değil. Siyasiler de sadece bu dosya nasıl düşer diye bakıyorlar.

High Class insanlara hukuk dokununca nerede demokrasi diye bağırıyorlar, ben 9 gün işkence görmüşüm, insanlar "işkencede ifade alınmıştır, Tuncay Güney'in bu ifadesi işkencede alınmıştır ve biz şimdi Ergenekon Davası'nı nasıl düşürürüz" diye söylüyorlar.

Ben sistematik işkenceye maruz kaldım. Avukatım dedi ki "İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidebilriz." Ben dedim ki "hayır, ben ülkemi Avrupa Birliği Mahkemesi'ne şikayet etmeyeceğim. Benim ülkemin puanı İnsan Hakları Mahkmesi'nde düşmesin. Ben yıllardır bu acıyı yaşıyorum. Ben yaralarımı, acılarımı Amerika'da, Kanada'da kapatıyorum."

Hiç kimse Tuncay Güney'e işkence yapılmıştır, bunun nedeni nedir diye araştırmıyor. Kimse üzerine düşmüyor. Türkiye'de benim dönemimde sistematik işkence vardı ve bugün 2 yıldır bana psikolojik işkence uygulanmaktadır... "

KAYNAK : 32gunhaber.com