Devlet sırrı 12 sayfalık mektup

Öldürülen JİTEM'ci Binbaşı Cem Ersever'in ekibinden itirafçı Babat'ın, JİTEM tetikçiliğini anlattığı ve 'devlet sırrı' diye sansürlenen 12 sayfalık mektubundaki şok itiraflar Diyarbakır'daki davada delil oldu.

ABONE OL
GİRİŞ 08.10.2009 09:58 GÜNCELLEME 08.10.2009 09:58 GÜNCEL
Devlet sırrı 12 sayfalık mektup

Helin Şahin'in haberi

İTİRAFÇININ ‘DEVLET SIRRI’ DİYE GİZLENEN İFADELERİ JİTEM DAVASINDA

JİTEM davasının kilit isimlerinden PKK itirafçısı İbrahim Babat’ın 1997 yılında Başbakanlık Teftiş Kurulu ile yaptığı ve Susurluk Raporu’nda ‘devlet sırrı’ sayılarak gizlenen mektupları, Diyarbakır’da görülen JİTEM davası dosyasında ortaya çıktı. Mektupta Babat, infaz emirlerini bizzat dönemin asayiş komutanından aldıklarını ve kendilerine ikramiye olarak beyaz eşya ile daire tahsis edildiğini anlatıyor.

12 SAYFALIK MEKTUPTA ŞOK İDDİALAR

İbrahim Babat, 1997 yılında Başbakanlık Teftiş Kurulu’na kendi el yazısıyla 12 sayfalık bir mektup gönderdi. Bunun üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı adına bir yetkili, 19 Aralık 1997’de Kırklareli Cezaevi’nde Babat ile görüştü. İtirafçı Babat’ın anlattıklarının bir kısmı ‘devlet sırrı’ denilerek ‘Susurluk raporu’nda bile sansürlendi. Söz konusu mektup ve ifadelerin tamamı ancak yıllar sonra Diyarbakır’da görülen JİTEM davası dosyasına girdi.

PİS İŞLER DEVLETİN BAŞINI AĞRITIR

Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar tarafından da incelenerek soruşturmaya dahil edilen Babat’ın ifadelerinden satır başları şöyle:

• Teröre karşı mücadale çerçevesinde devlet adına yapılan bazı pis işler devletin bile başını ağırtır. Hem vicdanen rahatlamak hem de devleti töhmet altına sokmamak için bazı hukuk dışı uygulamaları izah etmek, çeteleşmenin gerçek yüzünü ortaya sermek istiyorum.

HAFTALIK RAPORLAR VERİRDİK

• JİTEM birlikleri Ankara’daki Jandarma Grup Komutanlığı’na bağlı olmakla birlikte OHAL Asayiş Komutanlığı’na karşı sorumluydu. Haftalık rapor ve bilgilendirmeler Asayiş Komutanlığı’na verilirdi. JİTEM birliklerinin içinde teröre karşı başarılı çalışmalarımız olmakla birlikte, devleti zora sokan hukuk dışı pis uygulamalar da olmuştur.

ARİF DOĞAN’A BAĞLI ERSEVER’LE ÇALIŞTIM

• 1989 yılında JİTEM’de Grup Komutanı Arif Doğan’a bağlı olarak Mardin, Batman, Ankara ve Mersin illerinde faaliyet gösterdim. O dönem JİTEM bünyesinde Cem Ersever, Yüzbaşı İ., Üsteğmen S.Y., Astsubay Ş.B. ile birlikte çalıştım.

• İnfaz emirlerini bizzat dönemin asayiş komutanı H.K’den aldık. İnfazların ardından bize ikramiye olarak da daire tahsis edildi, beyaz eşya verildi.

Ertosun nakline izin vermeyince ifadesi alınamadı

• Babat 1993’te bir yaralama olayına karışınca dönemin Yalova Alay Komutanı (Ergenekon sanığı) Albay Arif Doğan tarafından “en fazla 7 yıl yersin” sözü ile polise teslim edildi. Babat 17 yıl ceza alınca bildiklerini açıklamaya karar verdi.

• 1997’de Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına 12 sayfalık bir mektup göndererek önemli açıklamalarda bulundu. Komisyon üyeleri  19 Aralık 1997 tarihinde Kırklareli Cezaevine giderek Babat’la görüştü.

• İdil Cumhuriyet Savcısı, Babat’ın ifadeleri üzerine 16 Eylül 1989’da öldürülen Tahsin Sevim, Hasan Utanç ve Hasan Caner isimli üç köylünün dosyasını yeniden açtı. Savcı, 12 Kasım 1998’de Babat’ın ifadesini almak üzere Midyat cezaevine naklini istedi. Ancak 16 Kasım 1998’de Cezaevleri Genel Müdürlüğü’ne atanan Ali Suat Ertosun, savcının talebini reddetti.

• Babat, 2002’de ‘Rahşan Affı’ ile tahliye edildikten sonra Suriye’ye sınır dışı edildi.

SUÇSUZLARDI ANCAK ÖLDÜRMEK ZORUNDAYDIK

1989’da Şırnaklı Gijo Şanlı’nın yeğeni Hurşit’in ‘gençleri örgüte gönderiyorlar’ diyerek ihbar ettiği yaşlı üç kişiyi Renault arabayla Kasrik Boğazı’ndan aldık Silopi’ye götürdük. Ancak suç sayılacak bir bilgi alamadık. Bence masumdular.

Ama Hurşit’in düşmanlarıydı. Hurşit “Bunlar beni tanıyorlar. Benim JİTEM’in adamı olduğumu söyleyebilirler” deyince Cem Ersever, Astsubay B. ve ben, Hurşit’le birlikte onları Nusaybin’e yakın bir yere götürerek öldürdük.

‘FAİLİ MEÇHUL’Ü EYLEM TARZI BENİMSENMİŞTİK

Diyarbakır ve çevresinde örgütle alakası olduğundan şüphelendiğimiz hemen hemen herkesi infaz etme yetkimiz vardı. Bu insanları öldürmek bir yöntem olarak benimsenmişti. Bizlere bu tarzda talimatlar veriliyordu.

EMLAKBANK KONUTLARI’NDAN BLOK ALINDI

1990’da Batman’da iki, Bismil’de iki, Hazro’da bir ve Antalya’da bir olmak üzere altı kişiyi öldürdük. İkramiye olarak, Diyarbakır’da Emlakbank’tan bir blok alındı.

Evli olanlar için beyaz eşyalar dahil evler döşendi ve teslim edildi. Halen bazıları bu dairelerde ikamet etmeyi sürdürüyor. Lojman içerisindeydi bu blok.

ERSEVER: CİNDORUK’A DANIŞMAN OLACAĞIM

Cem Ersever’i Yeşil’in öldürdüğü kanaatindeyim. Ersever’le son görüşmemizde, Ankara’da bir davası olduğunu daha sonra TİT benzeri bir örgüt kuracağını söyledi. Cindoruk başbakan olursa danışmanı olacağını anlattı.

KAYNAK : Star