Meçhul subayın izinde istihbarat savaşı
Emniyet, Genelkurmay ve MİT, ihbar mektubunu gönderen subayın peşinde... Emniyet, mektubun gönderildiği yeri buldu. MİT, metin analizi yapıyor. Genelkurmay istihbaratı karargâhtaki tüm personelin görüşmelerini inceliyor.
ABONE OLAbdurrahman Şimşek'in haberi
Baz kayıtları mercek altında Genelkurmay İstihbaratı orijinal olduğu iddia edilen belgenin nüshaları üzerinden bir sonuç elde etmeyi umuyor. Belgenin orijinal olduğu tespit edilirse, diğer orijinal nüshalar üzerinde yapılacak araştırma sonucunda eksik nüshanın bulunduğu birim, belgeyi dışarı sızdıran birim olarak mimlenecek.
Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı ayrıca karargâhtaki tüm personelin telefon görüşmelerini de geriye dönük olarak inceliyor. Bu amaçla baz istasyonu kayıtları mercek altına alındı. Genelkurmay İstihbaratı mektubun nereden gönderildiğini belirlemek için de tüm postanelerin ve kargo şirketlerinin kayıtlarını istedi. Sır subayın kimliğini, karargâhtan çıkarıldığı öne sürülen ıslak imzalı belge üzerinden yürütülen araştırma ile elde etmeye çalışan Genelkurmay İstihbaratı orijinal belgenin hangi yazıcıdan çıktığını da tespit etmek istiyor. Bu nedenle Ergenekon savcılarından belgenin orijinali ısrarla isteniyor.
Ergenekon savcılarına İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesinin orijinalini gönderen esrarengiz subayla ilgili araştırma, devletin istihbarat birimleri arasında sessiz bir savaşa yol açtı. Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, savcılara, Albay Dursun Çiçek'in imzasının bulunduğu ileri sürülen ıslak imzalı belgeyle birlikte bir ihbar mektubu da gönderen sır askerin kimliğini tespit etmek için bütün istihbarat yöntemlerini kullanıyor. Mektubu gönderen esrarengiz subayın kimliğinin tespiti, hem Genelkurmay için, hem de Ergenekon savcıları için büyük önem taşıyor.
MİT'in 'metin analizi'
SUBAYIN kimliğine birbirlerini atlatarak ulaşmaya çalışan Genelkurmay ve Emniyet'te görevli istihbaratçıların, iz sürerken zaman zaman karşı karşıya geldikleri öğrenildi.
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) ise Genelkurmay ile Emniyet arasında rekabete yol açan "derin araştırmayı" yakından takip ederken kendi araştırmalarını yoğunlaştırdığı belirtildi. Her üç istihbarat birimi metin analizi yöntemiyle mektubu kimin yazdığını anlamaya çalışıyor. Ancak kurum bünyesindeki diğer iç yazışmaları da inceleyebileceği için bu noktada Genelkurmay avantajlı konumda.
Emniyet, kamera kaydı ve DNA verisi inceliyor
EDİNİLEN bilgilere göre Ergenekon savcılarının talimatıyla harekete geçen Emniyet İstihbaratı, mektubun Ankara'da tam olarak nereden gönderildiğini belirledi. Ergenekon savcılarında, Genelkurmay karargâhında hazırladığı öne sürülen 200'ün üzerinde "darbe planı belgesi"nin fotokopisinin bulunduğu öne sürülüyor.
Savcıların sır subaya ulaşarak bu fotokopilerin orijinallerini de elde etmeyi hedeflediği belirtiliyor. Polisler, mektubu ve orijinal belgeyi gönderen kişinin kimliğini tespit etmek için mektubun gönderildiği bölgedeki kamera kayıtlarını incelemeye başladı. Bu sırada, mektubun, ihbarcı subayın bir tanıdığı veya akrabası tarafından gönderilmiş olabileceği ihtimalide hesaba katılıyor.
Ergenekon savcılarının hem DNA verisi, hem de parmak izi tespiti için zarfın kriminal incelemeye tabi tutulması talimatını verdiği öğrenildi. İncelemede, zarfa eli değen herkesin parmak izinin de alındığı ve ayrıştırıldığı belirtildi. Savcılar, ayrıca belgenin hazırlandığı öne sürülen karargâhta görev yapan askerlerin telefon kayıtlarının da geriye dönük olarak incelenmesi talimatını verdi.