Nisa Suresi, Baydemir'e küfretmeyi emrediyor mu?
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu eski Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, "Hiç kimse yaptığı yanlışı ayete dayanarak belgelendiremez. Ayet, hiçbir zaman küfretmeyi emretmiyor." dedi.
ABONE OLDiyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in, küfürlü açıklamasını ayetle savunmasına ilahiyatçılardan tepki geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu eski Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, "Hiç kimse yaptığı yanlışı ayete dayanarak belgelendiremez. Ayet, hiçbir zaman küfretmeyi emretmiyor." dedi.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Ünal ise ayette kastedilenin küfür etmek olmadığının altını çizdi.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in, küfürlü açıklamalarını savunurken, Nisa Suresinin 148. ayetini okuması yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Konuyla ilgili CİHAN'a açıklamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu eski Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, "Olayın bilimsel tarafını söyleyecek olursak, hiç kimse yaptığı bir yanlışı ayete dayanarak belgelendiremez. Buna kimsenin yetkisi yok. Ayet bize hiçbir zaman küfretmeyi emretmiyor, buna izin de vermiyor." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu eski Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, "Hiç kimse yaptığı yanlışı ayete dayanarak belgelendiremez. Ayet, hiçbir zaman küfretmeyi emretmiyor." dedi. |
Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerin kendi bağlamlarında anlaşılması gerektiğinin altını çizen Yeprem, "Dünyada yapılan bir işi yorumlamak suretiyle, Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerle bağlantı kurmak, o kişinin kendi zihniyetinin faaliyetidir. Kişinin, kendi yorumlarını Allah'ın sözlerine bağlama gibi bir yetkisi yoktur. Bütün İslam alimleri Kur'an ayetlerini yorumlarken, 'Allah kendi muradını daha iyi bilir.' derlerdi. 'Bu benim yorumumdur, Allah ne kastettiğini kendisi daha iyi bilir.' diye cümle eklerdi. Hiç kimse kendi yaptığı bir davranışı 'Allah böyle emrettiği için yapıyorum' deme yetkisine sahip değil. Diyorsa o kendi yorumudur, bir tek kendisini bağlar." şeklinde konuştu.
Ayetlerin, kendinden önceki ve sonrakilerle hangi bağlamda olduğuna bakılması gerektiğinin altını çizen Yeprem, "O bağlamda bakıldığında, Nisa suresinin 148-149. ayeti hiçbir zaman kişinin küfretmesine izin vermez. Kötü söz lafı kişinin küfretmesi anlamına gelmiyor. Ancak, başka kişilerden zulme uğrayan kişilerin, kendilerine zulüm edenlerin yaptıklarını söylemeleri mümkündür. Onlara küfretmek değil, yaptıkları kötülükleri söylemeleri mümkündür. Ama bunları affetmeleri Allah katında daha sevaptır." ifadelerini kullandı.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Ünal da Nisa suresi 148. ayetin küfretmeye delil olarak kullanılamayacağını vurguladı. Ünal, zulme uğrayanın kendisine yapılan zulmü açıklaması anlamının yanı sıra, aynı zamanda uygun bir şeklide tepkisini dile getirmenin de olduğunu söyledi. Prof. Ünal, şöyle dedi: "Allah'a havale etmek, Allah'tan onun cezasını beklemek, Allah kahretsin demek. Bunlar tepkidir. Kişi tepkisini dile getirirken, ağızdan beddua çıkarsa (küfür değil) bundan dolayı sorumlu olmaz."