Danıştay, bakkalda alkole yasağı kaldırdı

Danıştay 13. Dairesi, alkol satış yönetmeliğinin çeşitli maddelerini yürütmesini durdurdu.

ABONE OL
GİRİŞ 25.05.2011 18:02 GÜNCELLEME 25.05.2011 18:02 GÜNCEL
Danıştay, bakkalda alkole yasağı kaldırdı

Buna göre, hacmi 20 cl ve altında bulunan ambalajlardaki alkollü içkiler bakkal ve marketlerde satılabilecek. Daire ayrıca 24 yaş sınırı da iptal edilerek, gençlerin katıldığı etkinliklerde alkol satışını serbest hale getirdi.

Ankara Barosu, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun çıkardığı yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'a açtığı davada haklı bulundu. Davayla ilgili inceleme yapan Danıştay 13. Dairesi, yönetmeliğin bazı hükümlerinin yürütmesini durdurdu.

Daire, Yönetmeliğin 22. maddesinin 4. fıkrasındaki, "Vergisiz satış mağazaları, münhasır alkollü içki satış yerleri, liman, hava limanı, hava meydanlarında bulunan perakende satıcılar haricinde, hacmi 20 cl ve altında bulunan ambalajlardaki alkollü içkiler, işyeri açma ve çalışma ruhsatında belirtilen faaliyet konusu bakkal, market, süpermarket, hipermarket, kuruyemişçi, büfe olan işyerlerinde bulundurulamaz ve bu yerlerde satışa sunulamaz. Toptan satıcıların, perakende satıcılara dağıtım yükümlülüğünü yerine getirirken bu sınırlamaya uyması zorunludur" şeklindeki düzenlemeyi oy çokluğu ile yürütmesini durdurdu.

Yapılan düzenleme ile davalı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun hacmi 20 cl ve daha düşük hacimli olan ambalajlı ürünlerin fiyatlarının çok düşük ve ulaşılabilirliğinin kolay olması nedeniyle çocukların ve gençlerin korunmasının amaçlandığını belirttiği ifade edilen kararda, "Hukuken kabul edilebilir bir gerekçeye dayanılmadığından, anılan kuralda hukuka uyarlık görülmemiştir" denildi. Yönetmeliğin, 24. maddesinin 2. fıkrasınındaki "Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinlikler ile bu nevi etkinliklerin tanıtımında ve etkinliğin gerçekleştirileceği mekanlarda, alkollü içki markaları veya alkollü içki markalarını çağrıştıracak nitelikteki unsurlar kullanılamaz ve bu etkinliklerde satış ve sunum yapılamaz" hükmünün de oy birliği ile yürütmesi durdurdu.

Daire kararında, davalı idare tarafından, söz konusu düzenleme ile "gençlere ve çocuklara yönelik olarak gerçekleştirilen festival, konser ve üniversitelerin bahar şenlikleri gibi etkinliklerde, alkollü içki firmalarının işyerleri dışında stant kurarak veya başka herhangi bir yöntemle öncelikli olarak tanıtım ve reklam yapmak gayesiyle alkollü içki satış ve sunumu yapmasının engellenmesi yoluyla çocukların ve gençlerin alkollü içkiler sektörünce sponsorluk, promosyon, kampanya ve reklam metası olarak kullanılmasının engellenmesinin amaçlandığı" vurgulandığını belirtirken, 4250 sayılı Kanun'un 19. maddesinde ve Yönetmeliğin bu madde hükmüne paralel olarak düzenlenen 6. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, alkollü içki satış ve sunumu yapılabilecek olan yaş sınırının 18 olarak belirtildiği hatırlattı. Kararda şu hususlara yer verildi:

"4733 sayılı Kanun ile bu hükümler doğrultusunda düzenlenmiş olan Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca, alkollü içkilerin satış ve/veya sunumunun gerçekleştirilebilmesi için belli bir işyerinin fiziki varlığı zorunlu kılınmış, toptan, perakende ve açık alkollü içki satıcılarının, ancak Kurum tarafından kendilerine verilmiş olan satış belgelerinde belirtilmesi zorunlu olan bu işyerlerinde satış ve/veya sunum yapabilecekleri kurala bağlanmıştır.

Buna göre, yetkili bir satıcının, satış belgesinde belirtilen işyeri dışında satış ve/veya sunum yapabilmesi veya işyerinde 18 yaşın altındaki bireylere alkollü içki satışı ve/veya sunumu yapabilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, anılan Yönetmelik kuralı, sadece gençleri hedefleyen etkinliklerin Kurumdan alkollü içki satış belgesi almış bulunan işyerlerinde gerçekleştirilmesi halinde, 18 yaşından büyük olan gençlere satış ve/veya sunum yapılmasının yasaklanması sonucunu doğurmaktadır. Bu da, hem Kanun uyarınca 18 yaşını doldurmuş kişilerin içki içme ve satın alma özgürlüğünü sınırlandırması, hem de Anayasa'nın 48. maddesinde güvence altına alınan çalışma hürriyetine aykırı bir düzenleme getirilmiş olması bakımından hukuka uygun bulunmamıştır."(ANKA)