İslam'ı tercihe ölüm tehdidi

Uluslararası Tarsus Protestan Kilesesi’nin Evanjelik Başpapazı İlker Çınar ile yardımcısı Sinan Yorulmaz, İslam dinini tercih edince ölüm tehditleri almaya başladılar.

ABONE OL
GİRİŞ 07.04.2005 22:15 GÜNCELLEME 07.04.2005 22:15 GÜNCEL
İslam'ı tercihe ölüm tehdidi

Siz, Başpapaz İlker Çınar’ın yardımsıydınız ve onunla birlikte İslam’a döndünüz...


Evet, ben de Müslüman oldum. Gönülden, samimiyetle İslam’a bağlıyım artık.


Kaç yaşındasınız?


25 yaşındayım. 5 yıldır Hıristiyan’dım.


Nasıl Hıristiyan olmuştunuz?


Eski Protestan Başpapazı İlker Çınar aracılığıyla İzmir’de bir seminere katılmıştım. İlker Çınar, 1987’den beri Hıristiyan camiasının içindeydi.


Tebrik ederiz Müslüman olduğunuz için.


Çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun.


Ne zaman Müslüman oldunuz?


1 ay oluyor. Kurban Bayramı’ndan biraz önceydi.


Müslüman olmanıza yol açan belirgin bir etken var mı?


Hıristiyanlığın, Türkiye üzerinde oynanan siyasi oyunların bir aracı olarak kullanıldığını açıkça gördük. Bazı dış güçler, özellikle Aleviler ve Kürtlerin Hıristiyanlaştırılmasını istiyordu bizden. Amerikan konsolosluğundan bize direktifler geliyordu. “Ülke içinde faaliyet göstermede zorluk var mı, emniyet güçleri sorun çıkarıyor mu?”

diye soruyorlardı bize. Emir veriyorlardı. “Alevi ve Kürtlere Hıristiyanlığı anlatın” diyorlardı. Biz Müslüman olduk ve Türkiye içindeki Protestan kiliselerini, ne yapmak istediklerini, gelen emirleri belgelerle açıklama yoluna gittik.

Alevi ve Kürtlerin H

ıristiyanlaştırılmasını kim istiyor tam olarak?

Dünya Kiliseler Birliği’nde alınan kararlar arasında var bu. Alevi ve Kürtlere yoğunlaşılması.


Başka?


“Milli duyguları gelişmemiş insanlarla ilgilenin onları Hıristiyan yapın” dediler.


İyi de, Aleviler ve Kürtler arasında Türkiye’ye bağlı insanlar çok sayıda, değil mi?


Haklısınız. Alevi ve Kürt vatandaşlarımız çoğunlukla bu oyunlara gelmiyorlar. Türkiye’ye bağlılar. Sadece bazı ateistleşmiş, Alevi kültüründen kopmuş insanlar, kafası karışmış Kürtler ve İslam inancından uzaklaşmış, milli kültürü çözememiş insanlar hedefe alınıyor. Onlar tuzağa düşebiliyor.


Müslüman olmanızın sebebi, Hıristiyanlaştırmanın Türkiye’ye zarar verdiğini görmeniz miydi?


Bu birinci sebep. Vatanımızla inancımız arasında kaldık. Hıristiyanlığın bir siyasi araç haline getirildiğini gördük. Biz, inancını samimi şekilde yaşayanlara bir şey demiyoruz. Ama söz konusu olan, ülkenin birlik ve beraberliğinin sarsılması ise bir burada yokuz.


Vatanla inanç arasında kalmayı, biraz açar mısınız?


Biz Hıristiyan olduğumuz için, sanki artık Türk değilmişiz gibi bir durum oldu. Türkiye artık bizim ülkemiz değildi adeta. Alevilerin, Kürtlerin Türkiye’yle bağını koparmak için onların Hıristiyanlığa davet edilmesi isteniyordu. Bu gayet açık.


Sizden başka ne istiyorlardı?


Mesela bize, Irak’ı işgal eden Amerikan askerine dua etme direktifi geliyordu! Ben Amerikan askerine niye dua edeyim ki?


Ülke bölünmesin diye mi Müslüman oldunuz yani?


Bir bakıma evet. Bir bakıma da kendi kurtuluşumuz için. Kabul ediyorum, normal bir Müslüman olma hikayesi değil bizimki. Fakat, biz İslami hayatın güzelliklerini yaşamaya çalışıyoruz.


Eski bir papaz olarak, imamlar hakkında ne düşünüyorsunuz?


İmamlar, papazlardan inanç bakımından çok farklı. Hıristiyanlar, İslam’daki Allah’ı gerçek tanrı saymıyorlar. Peygamberimizi [sallallahu aleyhi vesellem] bir sahtekar ve yalancı olarak görürler. Bir Müslüman’a sorsanız “Hıristiyanın Allah’ıyla bizimki aynı” der. Hıristiyan ise “Hayır” der, “Onların Allah’ı şeytanın bir çeşididir.” Müs

ülümanlar, imamlar daha merhametli, daha sevecen, dürüst.

Sizin kilisedeki pozisyonunuz neydi?


Ben iki yıl önce Tarsus Protestan Kilisesi’nde Pastör’ün yani İlker Bey’in asistanlığına getirildim


Peki, önce İlker Bey mi Müslüman oldu?


Biz her hafta biraraya gelip konuşuyorduk. “Bu faaliyetleri yapıyoruz ama ülkemize zarar gelmesin?” dedim. O da bana dedi ki “Sinan haberin olsun, durumlar karışık” deyip olan biteni açıkladı. Ben de ona “Bu iş çığırından çıkıyor” dedim. O da bana “Yıllarımızı, gençliğimizi verdik ama bu işten sıyrılmalıyız” dedi.


Misyoner miydiniz?


Evet. Bu faaliyetin içindeydik.


Namaz kılıyor musunuz?


Elbette. Yeni başladık ama devam ediyoruz.


Yıllarınız kilisede geçti, şimdi camiye gidiyor musunuz?


Cumaları gidiyoruz.


Müslümanl

ar size nasıl davranıyor?

Müthiş. Öz dinimize döndüğümüz ve gerçekleri açıkladığımız için bize sahip çıkıyorlar. Türkiye’nin Müslüman halkını, halkımızı çok seviyoruz. Hepsine müteşekkiriz.


Hıristiyan olarak mertebeniz vardı. Müslüman oldunuz ve kürsüden

indiniz. Neler hissediyorsunuz?

Evet, sıradan bir vatandaşız artık.


Maaşınız vardı değil mi?


Evet. Maaş + prim. Kilisemizi ziyaret eden yabancılardan para da alıyorduk. Yurtdışından geliyorlardı. Turistler ve misyoner grupları gelirdi. İnanç turizmi kapsamında gelenler, Türkiye’de yeni kiliseler kurmak isteyenler bizi de destekliyordu parasal olarak.


Ne kadar kazanıyordunuz?


Bunu söylemek istemiyoruz.


Şu anda Müslüman oldunuz ve maaş yok?


Yok.


Ne olacak?


Bir-iki hafta sonra bakacağız.


Papazlık dışında bir mesleğiniz var mıydı?


Muhasebeciyim.


Aileniz Müslüman mıydı?


Evet.


Hıristiyan olmanızı nasıl karşılamışlardı?


Tepki göstermişlerdi biraz. Rahmetli babam özellikle çok üzülmüştü. Şimdi İslam’a döndüğümü göremediği için üzgünüm.


Allah rahmet eylesin.


Amin.


Müslüman olduğunuzu duyunca anneniz ne dedi?


Müthiş bir sevinç duyuyor. Önceden pek görüşemiyorduk. Şimdi görüşüyoruz.


Kardeşleriniz?


4 kardeşiz. İkisi büyük biri küçük benden. Kardeşlerim “Yuvaya hoş geldin” diyorlar.


İlker Bey ve siz misyonerlerin niyetlerini deşifre ettiğiniz için ölüm tehditleri alıyorsunuz. Kim bu tehdit edenler?


Emniyet güçlerimiz araştırdı bu kişileri. Cep telefonu mesajları gönderiyorlar. “Artık sen ölü bir insansın” gibi. İlker hocama “İlker bey çok ayıp ediyorsunuz, biz hâlâ sizin ruhunuzun kurtulması için dua ediyoruz ama artık siz bir ölüsünüz” diyorlar. Telefonda konuşanlar: “Sizi mahkemeye vereceğiz, süründüreceğiz, pişman edeceğiz” diyorlar. İlker Hocam ağır tehditler alıyor. Hemen her gün geliyor teh

dit mesajları. Dün akşam da ölüm tehdidi aldı. O kadar çok ki tehdit mesajı, telefondan siliyoruz artık, yer kalmıyor.

Yabancı misyonerler geldiklerinde kiliselerde mi çalışma yapıyor?


Evet. Benim kilisemde staj gören, eğitim alan 10 yabancı vardı. Karı

koca, 5 erkek 5 bayan.

Kadınlar ne yapıyor?


Onlar da İsa ve İncil hakkında kadınlarla toplanıp paylaşım yapar.


Kilisede misyonerler ne yapıyor?


Bunlar gelip ortama uyum sağlamak, Türk kültürünü tanımak, ne tür faaliyetler yapılabileceği konusunda eğitim alırlar. Türkçe öğrenirler.


Sonra?


Türkiye’de gidip istedikleri yerde misyonerlik faaliyetleri yaparlar.


Sizden sonra Hıristiyan cemaatten Müslüman olan oldu mu?


Evet! Şu anda 6 kişi var bizim cemaatimizden. Bize teşekkür ediyorlar. “Kurtuluyoruz çok şükür” diyorlar. Ve sanırım Türkiye genelinde Hıristiyanlık’tan İslam’a dönüşler oluyor. Bizi İzmir’den arayanlar da oldu. Bu Hıristiyanlar, “Bunları öğrendiğimiz çok iyi oldu” diyorlar.


Bugüne kadar bazı insanların Hıristiyan olmasını sağladınız. Ne olacak şimdi?


Biz Hıristiyan yaptığımız insanlara bugün tek tek ulaşmaya çalışıyoruz. Bundan sonra canla başla İslam için çalışacağız.


Kaç kişiyi Hıristiyan yapmıştınız?


Tarsus’ta bilinen 50 kişi var. Ayrıca Hıristiyanlıkla ilgilenen fakat henüz Hıristiyan olmamış 150-200 kişi var. Onlara da ulaşmaya uğraşıyoruz...


Çok vaktinizi aldık, hakkınızı helal edin.


Ne demek, siz helal edin. Siz de Allah’a hizmet ediyorsunuz.


Eyvallah.


Allah razı olsun.


http://www.gercekhayat.com/dusuncealemi/icsayfa.php?newsid=0000000070&catid=24


Gerçek Hayat