Diğer çaycıda PKK'lı çıktı
Doğan Güreş'e siyanürlü suikast girişiminde bulunan garsonlardan diğerininde ailesinin terör örgütü üyesi olduğu ortaya çıktı.
ABONE OLEski genelkurmay başkanı emekli orgeneral Doğan Güreş ve kuvvet komutanlarına yönelik siyanürlü suikast girişimi ile ilgili gelişmeleri emniyet istihbarat ve terörle mücadele birimleri yakın takibe aldı. Sanıkların yakalanması için çalışmalarını yoğunlaştıran emniyet birimleri suikast sanıklarından Mehmet Saka'nın ailesine ilişkin önemli bilgilere ulaştı. Sanık Mehmet Saka'nın ailesinden bir çok kişinin PKK ile ilişkili olduğunu belirleyen istihbarat yetkilileri, yapılan dosya incelemesinde Saka'nın kardeşleri M.Z.S., İ.S. ve S.S.'nin PKK örgütüne üye olduğunu, diğer kardeşi C.S.'nin ise PKK örgüte yardım ve yataklık suçlamasından yakalandığını belirledi. Diğer suikast sanığı Mustafa Akın'ın da pek çok suçtan sabıkalı olduğu 9 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiği ve bu siciline rağmen paşaya özel aşçı yapıldığı ortaya çıkmıştı.
KARAVANA KURTARDI
1991 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Kara Kuvvetleri Komutanı Muhittin Fisunoğlu, 1. Ordu Komutanı İ. Hakkı Karadayı ve 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Hikmet Köksal denetimde bulunma amacıyla gittikleri İstanbul'daki 26. Zırhlı Birlikler Tugay Komutanlığında siyanürlü suikast girişimine maruz kaldı. Komutanlar için hazırlanan özel yemeğe ve ikram edilen kahvelere siyanür katıldı. Güreş Paşa ve beraberindeki komutanların kendileri için hazırlanan özel yemek yerine erlerle birlikte Mehmetçik karavanasından yemek yemeleri suikast girişimin ilk planını boşa çıkardı. İkram edilen kahvelerin renginden ve kokusundan şüphelenip içmemeleri ise hayatlarını kurtardı. Olayın ardından başlatılan soruşturmada paşaların yemeklerine ve kahvesine siyanürü, denetim için gittikleri 26. Zırhlı Birlikler Tugay Komutanı Tuğgeneral Habil Küçük'ün özel aşçıları Mustafa Akın ve Mehmet Saka'nın koyduğu belirlendi. Her iki askerin de kahveleri hazırladıktan hemen sonra birliğin nizamiyesinden çıkarak kaçtıkları tespit edildi. Askerî savcılığın yaptığı soruşturmanın ardından siyanürlü suikastın PKK eylemi olduğu gerekçesiyle örgüt üyeleri Murat Karayılan, Faysal Dunlayıcı, Mustafa Akın ve Mehmet Saka hakkında askerî mahkemede dava açıldı. 20 yıl boyunca görülen dava geçtiğimiz aylarda özel yetkili sivil mahkemeye devredildi.
SABIKALARI BİLİNİYORDU
Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesini derinden etkileyecek ve en az 20 yıllık terfi sırasını değiştirecek çok büyük bir eylem olmasına rağmen olay aydınlatılamadığı gibi, soruşturma da derinleştirilemedi. Çünkü eylemin yapılma biçimi, gerçekleştirildiği yer ve suikastçı erlerin bağlantıları hadisenin çok daha derin odaklara dayandığını gösteriyor. Komutanların yemeği ve kahvesi 26. Zırhlı Birlikler Tugay Komutanı Tuğgeneral Habil Küçük'ün özel aşçıları Mustafa Akın ve Mehmet Saka tarafından hazırlanmıştı. Mehmet Saka ile ilgili araştırmalarını derinleştiren emniyet istihbarat ve terörle mücadele birimleri dikkat çekici bilgilere ulaştı. Batman İlük Köyü nüfusuna kayıtlı 1971 doğumlu Mehmet Saka'nın ailesinin örgüt bağlantıları deşifre edildi. Saka ailesinin 13665-62421-72-12512-3820 aidiyet NO'lu dosyalarının bulunduğu belirlenirken yapılan dosya incelemesinde şahsın kardeşleri M.Z.S., İ.S. ve S.S.'nin PKK örgütüne üye olduğu tespit edildi. Bir başka kardeşi olan C.S.'nin ise PKK örgüte yardım ve yataklık suçlamasından yakalandığını belirledi. Böyle birinin birlik komutanına nasıl özel aşçı yapıldığı, dahası birliği denetime gelen TSK'nın en tepesindeki isimlere yemek hazırlamalarına nasıl göz yumulduğu suikast girişimin en dikkat çekici noktasını oluşturuyor.
MANUKYAN'I DA SOYMUŞ
Çünkü diğer sanık Mustafa Akın'ın sicili de Mehmet Saka'da farklı değil. Dosyaya giren belgelerde Güreş Paşa ve komutanların yemeklerine ve kahvelerine siyanür koyan erlerden Mustafa Akın'ın çok sayıda suçtan sabıkalı olduğu, 9 yıl hapis yattığı ve tahliye olduktan sonra silah altına alındığı bilgisi yer alıyor. Akın'ın suçları arasında ünlü Maksim Gazinosu soygunu, Gazinocu Sacit Aslan ve Matild Manukyan'ın evinin silahla basılarak soyulması gibi büyük eylemler yer alıyor.