Gece gündüz nöbet tuttular, 70 bini denizle buluştu

Dünyada nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan hayvanlar arasında yer alan caretta carettaların, mayıs ayında başlayan zorlu yolculukları tamamlandı.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) Başkanı Ali Fuat Canbolat başkanlığında hazırlanan, Deniz Kaplumbağalarını İzleme ve Koruma Projesi kapsamında Belek Turizm Merkezi'nde bu yıl 5 ülkeden 90 gönüllü, caretta carettalar için üç ay gece gündüz nöbet tuttu.

Belek ve Boğazkent sahillerinde yumurtlama sahalarını koruyan, yuvaları izleyen Canbolat ve ekibi, 2 bin 120 yuvadan 70 bin yavrunun denizle buluşmasını sağladı.

Canbolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Belek'in caretta carettaların neslinin devam etmesi için en önemli merkezlerden birisi olduğunu söyledi.

"Bin yumurtadan sadece ikisi, üçü erginlik dönemine ulaşabiliyor"

Belek'teki 30 kilometrelik sahile deniz kaplumbağalarının yuva yaptığına dikkati çeken Canbolat, carettaların yumurta ve yavru dönemlerinde ölüm oranlarının yüksek olduğunu ifade etti.

Yumurtalardaki yavruların yarısının denize ulaşabildiğini, bunların da çoğunun avcı balıklar ve kuşlar tarafından avlandığını anlatan Canbolat, "Bin yumurtadan sadece ikisi, üçü erginlik dönemine ulaşabiliyor. Carettalar üç yaşına ulaştıktan sonra avcıları, köpek balıkları ve insanlar oluyor. Bu kadar yüksek ölüm oranı olan bir türün çok yumurta bırakıp, olabildiğince fazla yavrunun denizle buluşması çok önemli." diye konuştu.

"Carettalara duyarlılık arttı"

Belek denilince akla deniz kaplumbağalarının gelmesi gerektiğini vurgulayan Canbolat, "Belek, carettaların Akdeniz'deki popülasyonu için çok önemli ve kritik bir yuvalama alanı. Bu nedenle iyi korunması gerekiyor. Bu yıl sahile traktörle girilmesi, yuvaların traktörle ezilmesi gibi durumlar yaşadık. Bunlar bizi çok üzdü. Gerginlikler yaşadık. Bunlar gündeme gelince carettalara olan duyarlılık da arttı." ifadelerini kullandı.

Canbolat, Belek'te çalışmalara 1998 yılında başladıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

"O dönemde 400 yuva bulunuyordu. Yapılan çalışmalar ve iklim değişiklikleri dolayısıyla bu rakam 2 binin üzerine çıktı. Yıllarca uykusuz kaldık ama değdi. Belek'te aylarca gönüllüler çadırlarda, prefabriklerde konaklıyor. Herkes yaz tatilini yaparken onlar gece gündüz carettalar için çaba gösteriyor. Bu, onlara başka bir yerde elde edemeyecekleri tecrübeler kazandırıyor."