Sezer'i, Kılıçdaroğlu'nun o sözleri kızdırmış

Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in neden oy kullanmadığı ortaya çıktı.

ABONE OL
GİRİŞ 11.08.2014 10:28 GÜNCELLEME 11.08.2014 10:54 İç Politika
Sezer'i, Kılıçdaroğlu'nun o sözleri kızdırmış

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot ederek oy kullanmaması seçimin tartışılan konularından biri oldu.

Sezer ve eşi Semra Sezer'in neden oy kullanmadığını Milliyet gazetesi yazarı Melih Aşık bugünkü köşesinde anlattı.

"Sezer’in oyunu kullanmayacağını biz önceden sezinlemiştik..." diyen Aşık, Ahmet Necdet Sezer'le bayramda yaptığı bir görüşmeyi anlattı.

Melih Aşık'a göre Sezer Kılıçdaroğlu'nun "Tıpış tıpış gideceksiniz" sözlerine içerlemişti. Bir diğer sebep ise İhsanoğlu isminin Sezer'in içine sinmemesiydi.

Melih Aşık o görüşmeyi şöyle anlattı:

"Sayın Cumhurbaşkanı ile bayramlarda telefonda kısa kutlama konuşmalarımız olur. Bu konuşmaları hal hatır sorma ile sınırlarız. Siyaset konuşmayız. Ancak son bayramda konuşma biraz güncel siyasete kaydı. Konu cumhurbaşkanlığı seçimine gelince Sayın Sezer sözü:

- Tıpış tıpış gideceksiniz, esprisine getirdi... Ve hafifçe güldü.

Anlaşılan Kılıçdaroğlu’nun bu sözüne içerlemişti...

Aynı anda oy vermenin ödev değil hak olduğunu dile getirdi.

Bizim bu konuda tereddüt ettiğimizi görünce:

“Anayasa’nın 67. maddesi oy kullanmanın hak olduğunu söylüyor. Bu hakkı isteyen kullanır isteyen kullanmaz” dedi...

Böylece oy kullanmayacağının işaretini verdi...

Tıpış tıpış gideceksiniz, sözü canını sıktığı gibi anlaşılan çatı aday yöntemi ve Ekmeleddin İhsanoğlu ismi içine sinmemişti.

Devlet Bahçeli’nin kendisine yaptığı ziyarette “çatı aday” yönteminin yanlışlığını anlatmıştı.

Her partinin ilk tura kendi adayıyla girmesi düşüncesindeydi.

Anladığımız kadarıyla “Çatı adayın sadece liderin başarısızlığını gizlemeye yarayacağı” görüşündeydi.

Necdet Sezer “cumhurbaşkanının Meclis tarafından değil de halk tarafından seçilmesi”ne de baştan beri karşıydı. Görevi sırasında bu konuda açık tavır almış ama sonucu önleyememişti.

Anayasa’da köklü bir değişiklik yapmadan cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi güç çatışmalarına yol açar düşüncesindeydi.

Bu sakıncaları önümüzdeki dönemde bol bol yaşayacağız...

Cumhurbaşkanı bütün ülkeyi yönetecek ama hiçbir sorumluluğu olmayacak. İcraatı o yönetecek ama ceza gereğinde bakanlara kesilecek. Böyle bir sistem dünya tarihinde görülmüş mü?"