Türkiye'den Almanya ve İran'a sert tepki
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Cumhurbaşkanlığı külliyesi'nde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
ABONE OLCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki konuşmasında Almanya'nın Türk imamlarına yaptığı baskına sert tepki gösterdi. Kalın, "Almanya'da ipe sapa gelmez ve zemini olmayan suçlamalarla DTİB mensuplarına yönelik böyle bir takibatın başlatılmış olması arkada başka niyetlerin olduğunu akıla getirmektedir." dedi.
Kalın Hameney'in tartışma yaratan açıklamasına ise "İran bizim önemli komşumuz. Uzun bir sınırımız var. Hem ikili ilişkilerimizde hem bölgesel sorunlarda İran'la hep diyalogda olduk. Ancak İran'ın nüfuz elde etme çalışmalarını görmezden gelmiyoruz. Oraya rejimin davetiyle gittik argümanın bizim için hiçbir geçerliliği yoktur. Hangi rejimle iş tutarak İran bunu iddia ediyor, bunun muhasebesini yapması gerekiyor. 600 bin insanın katledilmesiyle ilgili bir hükümetle iş tutmak ne kadar meşrudur?" sözleri ile cevap verdi.
Kalın ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın Mayıs'ta görüşeceğini, öncesinde bir görüşme olması için çalışma yapıldığını söyledi.
İşte o konuşmadan satır başları
"Sayın Cumhurbaşkanımız sahada ve bundan sonraki süreçte de sahada olmaya devam edecek. Kendisinin il ziyaretleri, basın toplantıları, televizyon programları, meslek gruplarıyla buluşmaları devam edecek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili görüşlerini paylaşacak.
KUVEYT EMİRİ TÜRKİYE'YE GELİYOR
Daha önce 2009 senesinde Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi vardı. Arzu istediğimiz düzeyde verimlilik olmamıştı. Bu mekanizmanın hızlandırılması konusunda görüştüler. Halkoylamasından sonra Körfez ülkelerine ve Körfez ülkelerinden ziyaretler olabilir. Önümüzdeki ay Kuveyt Emiri Türkiye'ye gelecek. Bu ziyaretler sırasında FETÖ ile mücadeleyi gündeme getirdik. FETÖ'ye karşı körfezde ciddi önlemler alınmaya başlandı.
15 TEMMUZ YARGILAMALARI
15 Temmuz darbesini yapan üniformalı teröristlerin yargı önüne çıkarılması bu işi yapanların bedelini ödemesi açısından büyük önem arz ediyor. İfadelere baktığımızda arsızca bu darbeyi yaptım diyenler var veya yüzsüzce inkar yoluna gidenler var. Bu süreci milletçe izleyeceğiz ve yapanların yanına kar kalmadığını göreceğiz.
ALMANYA'YA TEPKİ: ART NİYETLİ BİR ADIM
Almanya'da ipe sapa gelmez ve zemini olmayan suçlamalarla DTİB mensuplarına yönelik böyle bir takibatın başlatılmış olması arkada başka niyetlerin olduğunu akıla getirmektedir. DİTİB Alman kanunlarına göre kurulmuş çok önemli bir kuruluştur. Almanya'da cadı avı siyasi saiklerle alınmış bir karardır. DTİP oradaki Türk-Müslümanların ihtiyaçlarını görmekle kalmıyorlar aynı zamanda radikalleşmeye karşı çok önemli bir rol oynamıştır. Bu Diyanet İşleri Başkanlığımızın önemli bir başarısıdır. Bu takdir edilmesi gerekirken böyle bir takibat kabul edilemez.Türk Müslüman toplumuna hizmet veren kurumumuz tam bir şeffaflık içerisindeyken bu tutum aşırı sağın yükseldiği, mültecilerin saldırılara maruz kaldığı örgütlerin cirit attığı dönemde yapılması arkada art niyet olduğunu akla getirmektedir.
ASTANA VE CENEVRE SÜREÇLERİ
Siyasi geçişin sağlanması için çalışmalar devam etmekte. Biz bunları birbirini bütünleyen iki süreç olarak görüyoruz. Cenevre çatısı altında rejimle muhalifler arasında görüşmeler devam edecek.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ
Çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Şu aşamada AB'den temel beklentimiz vize muafiyeti konusunda adımların atılması, Suriyeli mültecilerle ilgili vaatlerin yerine getirilmesi, fasılların önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Terörle mücadele konusunda AB'nin Türkiye'nin yanında daha güçlü şekilde durmasını istiyoruz.
İSRAİL'İN EZAN YASAĞI
Karşılıklı ziyaretlerin devam etmesi bekleniyor. İsrail-Filistin ihtilafının adil ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. İsrail hükümetinin yasa dışı yerleşimlerle ilgili politakalarını kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum. Bu yerleşimler barışı dinamitleyen girişimler olmuştur. Kudüs'ün kutsiyeti dikkaete alındığında ezanın susturulması kabul edilemez.
SORU-CEVAP
Münbiç Operasyonu: PYD/YPG unsurlarının SDF/SGD kılıfı altında orada var olmaya devam ettiğini Trump yönetimiyle görüşüyoruz. Bu terör örgütünü aklamaya çalışanlar, raporları okudukları zaman durumun vahametini anlayacaklardır. Açık suçları yok saymamız mümkün değil. DEAŞ'la mücadele konusunda tüm bu hususları masada tutacağız.
Rakka Operasyonu: Rakka operasyonuyla ilgili ABD Başkanı Trump'ın kendi birimlerine yeni bir yol haritası talimatı var. Bu bizim yoğun diplomasimizin en önemli amaçlarından bir tanesidir. Rakka'ya operasyon konusunda bizim önerdiğimiz alternatif var. Bunu yapabiliriz. Bu yöndeki çalışmalar devam edecek. Münbiç konusunda bize her seferinde söylenen döndüler, gittiler vs. gibiydi. Biz kendi istihbaratımız tarafından teyid edilmedikçe bunları dikkate almadık. Bizim istihbaratımıza göre orada farklı kılıf altında varolmaya devam ettikleridir. Bu konuyu da Trump yönetimiyle görüşmeye devam ediyoruz.
Hamaney'in açıklamaları: İran bizim önemli komşumuz. Uzun bir sınırımız var. Hem ikili ilişkilerimizde hem bölgesel sorunlarda İran'la hep diyalogda olduk. Ancak İran'ın nüfuz elde etme çalışmalarını görmezden gelmiyoruz. Oraya rejimin davetiyle gittik argümanın bizim için hiçbir geçerliliği yoktur. Hangi rejimle iş tutarak İran bunu iddia ediyor, bunun muhasebesini yapması gerekiyor. 600 bin insanın katledilmesiyle ilgili bir hükümetle iş tutmak ne kadar meşrudur? Bizim DEAŞ'la mücadelemiz, çabamız, verdiğimiz şehitler ortada. Kobani meselesi gündeme geldiğinde bütün dünya Kobani dedi. Bunu bir planın parçası olarak yaptılar. Türkiye bugün DEAŞ'la en ön safta çarpışan bir ülke. Bunu takdir etmek yerine zaman zaman Türkiye'ye dönük hiç dikkate almadığımız eleştiriler geliyor. Devlet adına konuşurken verilerle ve ciddiyetle konuşacaksınız. Biz kendi ulusal güvenliğimiz, bölge ve Suriye halkının geleceği için çok ciddi mücadele veriyoruz.
Erdoğan-Trump görüşmesi: Mayıs ayı içinde NATO'da ara zirve yapılacak. Sayın Cumhurbaşkanımız katılacak. Orada yüz yüze bir görüşme olacak. NATO Zirvesi'nden önce de bir zirve planlanıyor. Yüz yüze görüşmede Türk-ABD ilişkileri ele alınacak.
S400 füzeleri:Görüşmeler devam ediyor. Müzakerelerin birçok teknik konuları var. Bunun NATO ile uyum konusunda olumsuzluk görmüyoruz.
Barzani'nin ziyareti: Sayın Barzani'nin Sayın Cumhurbaşkanımızla bir görüşmesi olacak. Konuşacağımız çok konu var. Irak bizim için çok önemli. Bu trafiğin devam ettirilmesi çok önemli. Erbil yönetimi hem DEAŞ hem PKK ile mücadele konusunda Türkiye ile aynı noktada bulunmaktadır. Bağdat-Erbil gerginliklerini de düşününce biz bunları dikkate alarak hareket ettik.
Kıbrıs görüşmeleri: Sayın Cumhurbaşkanımız 2004 yılında gündeme gelen Annan planıyla ilgili çok önemli bir ilke ortaya koymuştu: Biz her zaman Kıbrıs meselesinde bir adım önde olacağız... Türkiye her zaman hep bir adım önde oldu. Rumlar referanduma hayır demek suretiyle bir krize yol açtılar. Gerek Kıbrıs Türk tarafı gerek Türkiye olarak adanın iki toplumlu, iki kesimli, adil bir yönetime kavuşturulması için bir çaba sarfettik. Geçtiğimiz Ocak ayında Cenevre'de bir zirve yapıldı. Bu zirve liderler düzeyinde yapılacaktı. Ancak gerçekleşmedi. Enosis kararı bildiğiniz gibi Kıbrıs Rum tarafının Yunanistan'a bağlanmasını ifade eder. Bu kararla tekrar Enosis fikri, ideali, hayali canlandırmaya çalışılıyor. Hem bir taraftan adanın iki kesiminin eşit ve adil ilkelere dayalı bütünlüğünü savunacağız bir taraftan da alttan alta bir takım fikirler hayaller gündeme getirilecek. Bu kabul e dilebilir değil. Bu karar Rum tarafının niyetini ekspoze etmesi açısından önemli. Bu karar Türk tarafının kaygı ve ısrarının haklılığını ortaya koyuyor. Biz baştan beri söyledik. Türkiye'nin orada garantör bir ülke olarak oradaki Kıbrıs Türklerini korumaya dönüktür. Aynı zamanda Doğu Akdeniz'de güvenlik ve istikrarı sağlamaktır. Bu kararla bizim tutumumuzun doğruluğu teyid edilmiş oldu. Umarımız Rum tarafı bu kararından vazgeçer. Elbette bu karar müzakereleri olumsuz etkileyecektir. Adım atması gereken Rum tarafıdır."