Mustafa Canbey'den önemli açıklamalar
Haber7 Gündem Masası'na konuk olan AK Parti Balıkesir Milletvekili ve Tanıtım-Medya Başkan Yardımcısı Mustafa Canbey, yerel seçim çalışmalarını ve Balıkesir'deki son durumu anlattı.
ABONE OLHaber7 Gündem masasının bu haftaki konuğu AK Parti Balıkesir Milletvekili ve Tanıtım-Medya Başkan Yardımcısı Mustafa Canbey, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, Yayın Koordinatörü Tarık Dağlı ve Haber Şefi İbrahim Günay'ın gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Canbey'in Haber 7'ye özel açıklamaları şöyle;
Partinizin yerel seçim çalışmalarından bahseder misiniz? 1 Nisan’da Balıkesirli vatandaşları neler bekliyor?
31 Mart yerel seçimleri Türkiye için tarihi bir öneme sahip bunun altını çizmek gerekiyor. Biz şimdiye kadar birçok secime gittik, 17 yıldır milletimizin teveccühü ile her seçimi de kazandık. Şu anda hem ülkemizin içinde bulunduğu durum hem özellikle çevre ülkelerde yaşanan durumlar hem de dünyanın içinde bulunduğu konjonktüre baktığımız zaman Türkiye’nin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor, Türkiye’nin güçlü bir liderlikle yönetilmesi gerekiyor, Türkiye’nin tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerde de AK Parti’ye ciddi bir destek vermesi gerekiyor. Sebebi şu; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halk desteğinin devam etmesi gerekiyor, gücünün, milletin sahiplenmesinin devam etmesi gerekiyor. Tamam biz bir yerel seçime gidiyoruz ama yerel seçimin de ötesinde ülkemizin bu güçlü duruşunun sürdürmesi açısından halkımızın bize yine büyük bir destek vermesi gerekiyor, milletimiz de bunun bilincinde.
"TEK HEDEFLERİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I DEVİRMEK"
Sahada çok sık çalışan, milletimizle iç içe olan birisi olarak söylüyorum, milletimiz AK Parti’ye güveniyor. AK Parti’nin alternatifi siyasi bir parti zaten yok bu ülkede, diğer partilerin durumu ortada. CHP’nin, İYİ Parti’nin ve yine onların ortağı olan HDP ve Saadet Partisi’nin içinde bulunduğu durumu ortada. Kendi içlerinde anlaşamıyorlar bir kere, bir birliktelik yok. Kaldı ki, bırakın bu dört partinin birlik olmasını CHP’nin kendi içinde bile kavgaları görüyorsunuz. Onlar bunu ‘parti içi demokrasi’ diye anlatmaya çalışıyorlar ama parti içi demokrasi dediğiniz şeyin bir disiplini olur. Ama onlarda ne bir disiplin var ne de işleyen bir süreç var. Darmadağınık, kavgadan, çıkar ve rant hesaplarından oluşan bir süreç olduğunu görüyoruz. Bunların bir araya gelmesinde tek bir hedef var: Birleşip, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek, Türkiye’nin bu güçlü duruşunu engellemek. Biz bunu şu anda başka bir türlü açıklayamıyoruz. HDP’nin o grubun içinde bulunması, PKK’nın siyasi uzantısı olan bir partinin bu oluşumun içinde olması zaten milletimizin de kabul edeceği bir durum değil. Bunun sandığa çok net bir şekilde yansıyacağını düşünüyorum.
AK PARTİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK, SAHADAN BUNUN VERİLERİNİ ALIYORUZ
Şunu açıkça söylemek lazım Recep Tayyip Erdoğan bu zamana kadar bu seçimleri kazandıysa boşuna kazanmadı. Recep Tayyip Erdoğan bu milletin gönlünde yer edinmiş birisidir, bu millet için çalışan, bu vatan için çalışan, bu ülkenin gelişmesi ve kalkınması için yıllardır mücadele eden, günde 3 saat uykuyla hayatını idame ettiren bir liderden bahsediyoruz. Milletimiz şunu biliyor, bu ülke kalkındığı zaman, bu ülke geliştiği zaman Recep Tayyip Erdoğan milletle bu imkanları paylaşır. Bazı zorluklar yok mu var ama biz iktidarı devraldığımızdan beri bu ülkede ortalama yüzde 6 ile büyüyen bir ekonomiye sahip olduk. Şu anda dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. 2053 vizyonun dünyanın en büyük 10 ekonomisi olmak gibi bir hedefimiz var. Daha önce 2-3 yılı planlayamayan bir Türkiye’den bugün 2053’ünü planlayan, 2071’ini planlayan bir Türkiye’ye doğru geldik, bunu görmek lazım, bu büyük vizyona sahip çıkmak gerekiyor. Milletimiz de bunu görüyor, inşallah önümüzdeki dönemde AK Parti iktidarı güçlü bir şekilde devam edecek buna inanıyoruz, sahadan bunun verilerini de alıyoruz zaten.
ERDEK, AYVALIK VE EDREMİT’TE KÖTÜ BELEDİYECİLİK ÖRNEKLERİ GÖRDÜK
Turizm açısından da kıymetli olan Ayvalık, Edremit ve Erdek için özel bir çalışmanız var mı?
Daha önce Ayvalık ve Edremit CHP tarafından kazanılmıştı, şu anda belediyeler onlarda. Edremit’te Cumhur ittifakı kapsamında MHP’den aday gösterdik, Ayvalık’ta yine adayımız MHP’den. Şunu söylemek gerekiyor, Ayvalık’ta da Edremit’te de MHP daha önce kazanmış, ciddi bir destek söz konusu, bizim de ciddi bir oyumuz var bölgede bunları birleştirip el birliği ile kazanmaya çalışacağız. Şunu özellikle söylemek istiyorum hem Ayvalık’ta hem Edremit’te kötü belediyecilik örnekleri gördük. Bandırma yine CHP’de orada da çok kötü bir belediyecilik örneği gördük. Çalışanlarının maaşlarını ödeyemediler, altyapılarını tamamlayamadılar, altyapı anlamında çok büyük sıkıntılar yaşattılar millete, zaten insanlar da bunu dile getiriyor. Biz önümüzdeki dönemde AK Parti belediyeciliğini, AK Parti’nin hizmet anlayışını, AK Parti’nin bu gönül belediyeciliğini Edremit’e, Ayvalık’a Balıkesir’in 20 ilçesi ve tabi ki büyükşehrine kazandırmak istiyoruz.
TUNUS’A ‘ZEYTİN’ DAVETİ
Yakın zamanda Tunus’a resmi bir ziyaret gerçekleştirerek Balıkesir’i tanıtma fırsatınız oldu. Tunus’tan bazı isimleri misafir etmek istediğinizi söylediniz.Orada nasıl karşılandınız, bu ziyaret vatandaşlarda bir heyecan yarattı. Sizce Balıkesir, önümüzdeki yıllarda dünyanın bildiği bir Kültür ve Turizm şehri olabilecek mi?
Aslında ziyaretimiz son derece spontane bir gelişmeydi. Dışişleri komisyonu olarak içimizde muhalefet partisinden de olanların olduğu 5 kişilik bir ekip Volkan Bozkır başkanlığında Tunus’a bir ziyaret gerçekleştirdik. Tunus da biliyorsunuz bir Akdeniz ülkesi, zeytin, zeytinyağı ürünleri var. Ziyaret sırasında zeytin konusu açılınca ben de Akdeniz’e bir kıyısı olan Balıkesir’in milletvekili olduğumdan bahsettim, zeytin ürünlerimizden, bizdeki zeytin endüstrisinin gelişmesinden bahsettim, onların da hoşuna gitti. Üstelik Türkiye şu anda orada bir zeytinyağı fabrikası yapıyor, onlar da zeytinyağı ürünlerini satmak istiyorlar. Bunları karşılıklı değerlendirme fırsatımız oldu, ben de kendilerini davet ettim, “buyurun gelin bizim de ürünlerimizi görün” dedim. İnşallah önümüzdeki dönemlerde gelirlerse çok mutlu oluruz, ağırlamak isteriz. Bizim memleketimizi, şehirlerimizi, ürünlerimizi tanıtmak gibi de bir görevimiz var. Kültür şehri dediğiniz konu her şehrin karakteristik özelliği ile alakalı bir durum. Balıkesir kendi özellikleri, demografik altyapısı olan bir şehir. Önümüzdeki günlerde elbette Balıkesir’in bir kültür şehri olması, dünyada tanınması noktasında elimizden geleni yapacağız zaten yapıyoruz da. Tüm bu yaptığımız çalışmalar bunun bir parçası.
SAHİL KESİMLERİNDE ‘KORKU YÖNETİMİ’ YAPILIYOR
Sahil kesimlerinde hizmete değil de ideolojik olarak oy verildiği yönünde bir inanış var. Bunu yaklaşımı değiştirmek için özellikle yaptığınız bir çalışma var mı?
Türkiye’de gerçekten bazı inanışlar ve bazı kabuller var, bunları kırmak çok kolay değil. Dediğiniz gibi özellikle sahil bölgelerinde yaşam biçimine dönük birtakım inanışlar var. Buna algı yönetimi de diyebiliriz. Bunları kırmaya çalışıyoruz, halkımıza birebir ulaşmaya, onlara bu söylemlerin doğru olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. 17 yıllık AK Parti döneminde hiç kimsenin özel yaşamına karışılmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar ne sorun yaşamışlar ki bundan sonra ne sorun yaşayacaklar bunu anlatmamız lazım insanlara. Özellikle ekonomik anlamda yaşanan gelişmelerin, hizmet anlamında yaşanan gelişmelerin milletimizle net bir şekilde paylaşılması lazım. Biz buna korku yönetimi diyelim işte ‘AK Parti sahile gelirse siz yaşama biçimini değiştirmek zorunda kalırsınız’ diye millete korku aşılamaya çalışıyorlar, ama bizim de mücadelemiz halka bunu izah etmek.
AK PARTİ ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA ÇIĞIR AÇMIŞTIR
AK Parti’nin böyle bir parti olmadığı hatta Türkiye’de demokrasinin, ekonominin gelişmesine katkı sunan, yaşam biçimlerine dikkat eden, herkesin özgürce yaşamasına ortam hazırlayan bir parti olduğunu, Türkiye’yi bu hale getirdiğini anlatmamız lazım. Biraz daha AK Parti öncesine gidersek, ülkenin insanların rahat ve özgür yaşaması anlamında çok daha kötü olduğunu biliyoruz. Başörtüsü krizlerinden tutun da insanların eğitim haklarının ellerinden alınması gibi neler yaşanmadı bu ülkede. Ak Parti bu anlamda çığır açmıştır, elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Çok güzel bir seçim kampanyamız var. Ben sahaya çok basan birisiyim bu anlamda ikna ettiklerimiz var, edemediklerimiz var, çok sert duranlar var. Biz siyasetçiyiz, istedikleri kadar sert davransınlar biz halkımızla düzgün iletişim kurmak, onlara anlatmak zorundayız. Elimizden geldiğince herkesle konuşup, derdimizi anlatmaya çalışıyoruz.
BALIKESİR PARLATILMAMIŞ PIRLANTA
Balıkesir’de altın değerinde kinoa bitkisi yetişiyor. Bu ürün uzay yiyeceği olarak biliniyor. Son olarak üreticilerin sorunlarını çözdüğünüzü biliyoruz. Üretimi arttırmak için bir planınız olacak mı?
Balıkesir bir kere Türkiye’yi doyuran şehir olarak biliniyor. Hayvancılık anlamında, tarım anlamında bereketli bir şehir. İki denize kıyısı olan bir şehirden bahsediyoruz, yayılımı çok geniş, bereketli ovaları çok fazla. Doğa turizmi anlamında çok büyük bir imkanı var, sahil turizmi anlamında çok büyük bir imkanı var, jeotermal anlamında her türlü gelişime açık. Balıkesir Allah’ın özenerek yarattığı bir şehir, ben Balıkesir için ‘Parlatılmamış pırlanta’ diyorum ama Balıkesir’in önümüzdeki dönemde çok daha parlayacağına inanıyoruz. Balıkesir gelişirken, kalkınırken, Balıkesir’in çevresinin doğasının bozulmaması gerekiyor. Tarım yapılırken tarımın doğal tarım olarak kalabilmesi, endüstriyel tarıma geçerken iyi tarım örneklerinden faydalanılması noktasında düşüncelerimiz var. Önümüzdeki dönemde bununla ilgili her türlü çalışmayı yapacağız. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum, Balıkesir’de son dönemde özellikle bir duyarlılık oluştu. Balıkesir kuzusunun, Ayvalık zeytinyağının coğrafi işaretlemesi yapıldı. Bize ait ürünler tüm Türkiye’de dünyada coğrafi olarak işaretleniyor ve Balıkesir’in ürünü olarak satılıyor. Bunları değerlendirmek, harmanlamak, bunlar üzerinden proje oluşturmak bizim işimiz. Önümüzdeki dönemde büyükşehir belediye başkanımız başta olmak üzere 1 milyon 200 bin nüfusu olan bu büyük havzayı elimizden geldiğince geliştirmeye çalışacağız. Milletvekillerinin görevi daha çok ön açmak, katkı sunmak, ilişki geliştirmek, Ankara’ya Balıkesir’i anlatmak, iş adamları ile buluşturmak, biz de bunları yapıyoruz.
SANAYİ YATIRIMINDA BALIKESİR’E BİR KAYMA VAR
Önümüzdeki dönemde Balıkesir’in sanayi anlamında çok daha gelişeceğini düşünüyorum. Çünkü İstanbul, Bursa, Kocaeli havzası sanayi yatırımı anlamında dolmuş durumda, arazi kalmadı oralarda. Balıkesir’e doğru bir kayma var, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin en büyük süt ürünleri firmalarından biri Balıkesir’den yer almak için beni aradı. Firmalar gelmek ve yatırım yapmak istiyorlar, fabrika yapmak istiyorlar, biz de elimizden geldiğince yardımcı olacağız. Lojistik anlamda bizim lojistik köyümüz var, İstanbul-Balıkesir arasındaki karayolu bir buçuk saate indi, öte yandan Çanakkale köprüsü yapılıyor, İzmir yolu var. Havalimanımız bitti, önümüzdeki günlerde merkez Havalimanı yapılıyor. Balıkesir artık rampaya yerleştirilmiş bir füze gibi. Balıkesir’in plakası 10 biliyorsunuz, biz Balıkesir’e 10 numara şehir diyoruz ve bu 10 numara şehri geliştirmek için çabalıyoruz.
GAYRİMENKUL FİYATLARI EN FAZLA DEĞERLENEN İL BALIKESİR
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklamaya göre gayrimenkul fiyatları en fazla değerlenen il şu anda Balıkesir. Ciddi anlamda bir değerlenme söz konusu çünkü herkesin gözü Balıkesir’de. Balıkesir’e yatırımları ve her türlü hizmeti yapacağız ama bizim şu anki öncelikli görevimiz 31 Mart seçimlerinde önce büyükşehir belediyesi sonra 20 ilçemizi alarak AK Parti’ye kazandırmak ve Balıkesir’e hizmet etmek. Teşkilatımız son derece güçlü, moralimiz yüksek, aramızdaki iş birliği son derece verimli. Biz şu anda belediyelere kilitlenmiş durumdayız
BALIKESİR’DE SÖZLEŞMELİ TARIM ÖRNEĞİ
Kinoa meselesi aslında benim de bildiğim bir mevzu değildir. Zeliha Teyzemizin Sındırgı’nın Gölcük ilçesinde bankadan 10 bin lira kredi çekip bitkiyi ekmesi ve bunu satamamasıyla gündeme geldi, ben de böyle öğrendim. Bir dernek tohumunu onlara satıyor, alım garantisi veriyor ve arkasından da almıyor, ellerinde kalıyor ürün. Biz onlara nasıl yardımcı olabiliriz diye konuya baktığımızda sanıyorduk ki Zeliha Teyzeye yardımcı olacağız sadece, Zeliha Teyzenin ürünlerini satalım derken bir baktık ki köyde herkes kinoa ekmiş, köyde 60 ton kinoa var, çevre köydekileri de katınca 100 tona yakın bir rakam var ellerinde. Köylülerimizi nasıl rahatlatabiliriz şeklinde bir girişimde bulunduk.
İstanbul’da 3 tane firma bulduk hatta internet üzerinden İtalya ile iletişim kuruldu. Bu 3 firmadan birisi geldi veresiye olarak almak istedi ona ‘olmaz’ dedik, diğeri nakit olarak almak istedi ‘buyur gel’ dedik Ürün örneklerini gönderdik baktılar sonra gelip, 2 TIR ürünü alıp vatandaşımıza paralarını verdiler. Hem Zeliha Teyze hem köylüler bize teşekkür ediyor şimdi. Şöyle güzel bir şey de oldu; bundan sonra orada kinoa da ekilse, başka bir şey de ekilse sözleşmeli tarım yapılması ile ilgili birtakım girişimlerimiz oldu. Hatta İtalya ile de bağlantılar daha da güçlendirilip burada üretilen ürünler yurtdışına ihraç edilecek ama sözleşmeli tarım şeklinde. Bu kinoa örneğinde çiftçilerimizin istismar edildiğini de gösterdi bize. Pahalı tohum satıp ürünleri alınmadı. Bu yöndeki çalışmaları güçlendirip çiftçilerimizi bilinçlendirmek gerekiyor. Önümüzdeki dönemlerde onlara daha çok yardım edeceğiz.