Arınç: e- muhtırayı verenler dersini aldı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini hatırlattı 'Artık topuk selamı verenler sayın Cumhurbaşkanım diyerek söze başlıyor' dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 13.05.2011 16:07 GÜNCELLEME 13.05.2011 16:07 İç Politika
Arınç: e- muhtırayı verenler dersini aldı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün seçim sürecini hatırlatarak, 'Aradan 3 yıl geçti her şey normalleşti. Artık topuk selamı veren, 'sayın Cumhurbaşkanım' diye söze başlıyor. Köşe kapmaca oynamaktan da vazgeçtiler. Şimdi hepsi sırada. 'Hanımefendi saygılar sunuyorum, hoşgeldiniz' diyorlar.' diye konuştu.

Arınç, dün Bursa Girişimci İşadamları Derneği İnegöl Şubesi tarafından Hera Yaşam Merkezi'nde düzenlenen '2023 Yılında Nasıl Bir Türkiye'' konulu yemekli toplantıda konuştu. Arınç şöyle konuştu:

Abdullah Gül kardeşimizi aday gösterdik. Ortalığı birbirine kattılar. Efendim Milli Görüş geleneğinden geliyor Cumhurbaşkanı olmaz. Eşinin başında örtü var Cumhurbaşkanı olmaz. Nerede yazıyor bu? Efendim ben öyle söylüyorum. Sen kimsin? Sonunda iş 27 Nisan akşamı bir bildiriye kadar vardı. (Sözde değil özde laik olanlar seçilmeli, sanki laikliğin içinde böyle birşey var gibi, biz böylesine karşıyız, biz bunu istemiyoruz. Biz Cumhuriyete, rejime sahip çıkmasını biliriz) Ooo bildik laflar depreşti yine darbecilik sevdası. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 27 Nisan akşamı bize aba altından sopa gösteriyorlar, 'siz bunu seçemezsiniz.' Zannetilerki korkup kaçacağız. Geçmişte bunun örnekleri var. Şapkasını zor kurtardı birileri. Kaçarken ilk kurtarılacak şapka, onu aldı kaçtı. Eskiden devlet dairelerinde dolapların üzerine kağıt yapıştırırlar kasaların üzerine, 'yangında ilk kurtarılacak'. Babanın da en kıymetli şeyi şapkası, küt aldı gitti. Sordular 'neden gittin?', 'Ne yapacaktım yani, elbette şapkamı alıp gidecektim' dedi. Bizi de öyle zannetiler. 28 Nisan sabahı derslerini aldılar. Sen benim emrimde memursun, anayasa babayasaya karışma. Cumhurbaşkanını parlamento seçecek, bu görevini yapacak sen de oturduğun yerde oturacaksın. İş bitti, 4 ay gecikmeyle cumhurbaşkanını seçtik. 2007'nin Ağustosu geldi. Ne garip şeyler. Türkiye nelerle meşgul? AK Parti'nin, Hükümetin yaptıklarını yarın çocuklara ders olarak okutacaklar. Türkiye'nin demokratikleşmesi, Türkiye insanların özgürleşmesi konusunda neler yapıldı, diye doktora tezleri hazırlayacaklar, mastırlar, yüksek lisans çalışmaları yapacaklar. Cumhurbaşkanımızı sanıyorum 28 Ağustos'ta seçtik. 30 Ağustos törenleri var. Cumhurbaşkanımız GATA'da törene gitti. 'Cumhurbaşkanı bulunduğu yerde selamlanır. Kürsiye çıkan 'Sayın Cumhurbaşkanım' diye selamlanır. Kürsüye geçti, sayın cumhurbaşkanı dedi. Zambiya'nın cumhurbaşkanından bahseder gibi, üçüncü kişi. Yurt dışına gitti arkasında hanımefendi var. Uçaktan iniyorlar. Sırayla herkesin elini sıkacaklar. Bu tarafta bir çok değerli komutan var. Eski oyuncakları aklına geldi köşe kapmaca oynamaya başladı. Oradan buraya zıpladı, atladı, hopladı. Ne yapıyor beyefendi. Hanımefendinin elini sıkmaktan kaçıyor. Aradan 3 yıl geçti her şey normalleşti. Artık topuk selamı veren, 'sayın Cumhurbaşkanım' diye söze başlıyor. Köşe kapmaca oynamaktan da vazgeçtiler. Şimdi hepsi sırada. 'Hanımefendi saygılar sunuyorum, hoşgeldiniz' diyorlar. Bize düşen sabır. Türkiye'nin menfaati, hayrı için bize düşen sabırdır. Gelecek nesillerin daha özgür yaşaması için bize düşen sabırdır. Ben daha sabırsızım ama Allah Tayyip beyden razı olsun. O sabır örneği bir insan, Hazreti Eyüp gibi maşallah. Nelere sabrediyor bir bilseniz. Bir insan düşünün 22 saat ayakta. Oradan oraya koşuyur. Millet için gözünü kırpmadan çalışıyor. Ona hepimiz dua etmeliyiz.''

KAYNAK : CİHAN