Kılıçdaroğlu: Bölücü başı Erdoğan

Kılıçdaroğlu, Habertürk'te yayımlanan ''Türkiye'nin Nabzı'' adlı programda Didem Yılmaz'ın ve izleyicilerin sorularını yanıtladı.

''Kaset skandalları''na yönelik sorular üzerine Kılıçdaroğlu, oyların MHP'ye mi, başka partiye mi gideceğini bilemeyeceğini, bunun yurttaşın tercihi olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, yasadışı yollardan elde edilen bulguların delil sayılmayacağını ilişkin kanun hükmü bulunduğunu, bunun evrensel bir kural da olduğunu ifade ederek, ''Ama siz organize bir şekilde belli insanların yatak odalarına giriyorsunuz, onlarla ilgili görüntü alıyorsunuz ve onları servis ediyorsunuz. Sonra da oturuyorsunuz, ülkenin başbakanı olarak, o görüntüleri herhalde seyrediyorsunuz ki, seçim meydanlarında konuşuyorsunuz. Bir başbakana yasadışı kasetler izlemek yakışır mı? Bir başbakan hangi yüzle bu kasetleri seyrediyor? İnsan bilmediği bir şeyi konuşabilir mi? Ben 'Başbakan bir şeyi bilmeden konuşmaz' diyorum. Eğer bir ülkenin başbakanı bu duruma düşmüşse söyleyecek bir şey yok.''

Kasetleri kimin yayımladığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Bilmiyorum. Bulması gereken hükümet. Kimin olursa olsun ortaya çıkarması gereken hükümet. Bu yasalara göre suçtur. Cinayet işlense ortaya çıkaracak olan hükümetin kendisidir. Anayasa'da özel yaşamın gizliliği diye bir kavram var. Daha Başbakan'ın kafasında özel yaşam kavramı olgunlaşmamış. Nedir özel hayat onu bile bilmiyor? Cehaletin bu kadarına pes. İnsan bir kitap okur'' dedi.

''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Kişi siyaset yapıyorsa, halka mal olmuşsa özel hayattan bahsedemeyiz' diyor. Buna katılır mısınız?'' sorusunu Kılıçdaroğlu, ''Hayır, özel hayat farklı bir şeydir. Sayın Başbakan 'Özel hayat yoktur' diyorsa, çıksın söylesin 'Benim özel hayatım yoktur'. Neden yaz tatili yaparken perdeleri kapatıyorlar. Madem kamuoyuna mal olmuş, özel yaşamı yok, her tarafı açsın. Konuyu bilmiyor, bilgisi yok, yeteri kadar bilgisi olmadığı için böyle oluyor. Aslında kabahat Başbakan'da değil, etrafındaki insanlarda. Etrafı bile Başbakan'ı uyaramıyor, o cesareti kendilerinde bulamıyor. Biz iyi niyetle uyarıyoruz, 'Bunları yapmayın' diyoruz. Mehmet Ali Ağca tahliye olduğunda medya 'gündeme almayacağız' diye ortak bir karar aldı ve olay bitti. Aynı şey yapılabilir. Yasadışı bulgular siyasetin de medyanın da görmemesi gereken bir alandır'' diye yanıtladı.

''KOMPLOYU ORTAYA ÇIKAR''

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik komployu ortaya çıkarması gerektiğini ifade ederek, ''Komployu ortaya çıkarırsan sana teşekkür ederim, çıkaramazsan sen o komplonun bir parçasısın. Onun görevi, Baykal'a yönelik komployu ortaya çıkarmaktır. MİT, emniyet, istihbarat, savcılar, yargıçlar onun emrinde. 'Bunu ortaya çıkarın' diyecek. Özellikle çıkarmıyorlar. Çıkarmıyorlarsa bu işin içinde onlar var anlamına geliyor, başka türlü izah edilemez'' dedi.

''MHP yeniden mi dizayn ediliyor?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, iddialarla yola çıkmanın doğru olmadığını, savcıların, emniyetin, MİT'in, hükümetin harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de yürekli savcılar, iyi niyetle çalışan emniyet ve MİT görevlileri bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, hükümetin bunların önünü açması halinde ortaya çıkacağını, internete düşen şeyin parmak izi gibi olduğunu ve sorumlunun bulunabileceğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, MHP seçmeninin bilinçli, partisine bağlı bir seçmen olduğunu ifade ederek, MHP oylarının CHP'ye veya başka bir partiye gidip gitmeyeceği konusunda bilgisi olmadığını dile getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın olayını takip etmediğini belirterek, ''Gazete okumuyorum, arkadaşlarım bana özetler'' dedi.

''ERDOĞAN BÖLÜCÜLÜK YAPIYOR''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Başbakan'ın miting meydanlarında sizin Aleviliğinizi ifade etmesinden rahatsızlık duyuyor musunuz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:

''Erdoğan, bölücülük yapıyor. Açıkça söylüyorum, Erdoğan bölücüdür, bölücü başıdır. Siyasetçiler bir toplumu ayrıştırmazlar, kaynaştırırlar, görevleri budur. Eğer siz insanları inançları, kimlikleri nedeniyle bölerseniz, siz zaten bölücü olursunuz. Buradan oy toplayacağını sanıyor. Ama ben insanımızın sağduyusuna güveniyorum. Halkımız temiz, düzgün, kul hakkı yemeyen insan istiyor. Sayın Erdoğan'ın bir vatandaşın derdini dert ettiğini sanmıyorum. Bunlar için insan değil, para önemli. Hayatlarını zenginliğe, paraya adamışlar. Şatafatlı bir hayat sürüyorlar, bunu anlamak mümkün değil. Neden mütevazı olmuyorsun, ne var yani? Öbür dünyaya mı götüreceksin bu kadar malı, mülkü? Ben sade yaşıyorum ve bunu seviyorum. Bir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyorum.''

Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i bugün gerçekleştirdiği cemevi ziyareti dolayısıyla kutlayarak, halkı kaynaştırmak, ayrıştırmamak gerektiğini belirtti.

Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, Hakkari mitingine her partiden insan geldiğini belirterek, ''BDP'li de AKP'li de başka partiden de insanlar vardı. Benim 'Hangi partidensin?' diye sorma hakkım var mı?'' dedi.

Toplumsal Mutabakat ve Milli Bütünleşme Projesi'ni 31 Mayısta Diyarbakır'da açıklayacağını anımsatan Kılıçdaroğlu, adına ister Kürt, ister Doğu, Güneydoğu sorunu denilsin, Türkiye'de yaşanan bir sorun olduğunu belirterek, bu sorunun çözümü için CHP dışında hiçbir siyaset kurumunun bir şey üretmediğini söyledi.

Evrensel anlamda yerel yönetimlerin güçlü olmasını istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, üniversitelerin de mali ve bilimsel özerkliğini istediklerini kaydetti.

AA