Kılıçdaroğlu'nun Dersim arşivi Yalçın'da

Dersim İsyanı'nda 40 akrabasını kaybeden CHP lideri Kılıçdaroğlu, yıllardır belge ve fotoğraf topluyordu. Kılıçdaroğlu'nun, özel arşivini Soner Yalçın'a verdiği ortaya çıktı.

ABONE OL
GİRİŞ 20.11.2011 07:25 GÜNCELLEME 20.11.2011 07:25 İç Politika
Kılıçdaroğlu'nun Dersim arşivi Yalçın'da

Ezelhan Üstünkaya'nın haberi

Özellikle bürokrasideki görevi sırasında önemli delillere ulaştı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun, özel arşivinin bir bölümünü Ergenekon sanığı Soner Yalçın’a verdiği ortaya çıktı. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Dersim olayları ile ilgili açıklamasının ardından parti içinde başlayan tartışma, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında ‘arşiv’ polemiğine neden oldu. Erdoğan’a ‘resmi arşivleri açma’ çağrısı yapan Kılıçdaroğlu’nunDersim olayları ile ilgili özel arşivi konusunda çok ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu’nun özel arşivinin bir bölümünü Ergenekon davasından halen tutuklu bulunan Soner Yalçın’a verdiği ortaya çıktı.

ÇOK SAYIDA BELGEYE ULAŞTI

Gençlik döneminden itibaren Dersim olayları ile ilgili belge ve fotoğrafları toplayan Kılıçdaroğlu, özellikle bürokratlık döneminde çok sayıda belgeye ulaştı.

Dersim olaylarında ailesinden 40 kişiyi kaybeden Kılıçdaroğlu, pek çok ortamda kitap planından bahsetti ancak siyasete girmesinden sonra çalışmasını askıya aldı. Aygün’ün açıklamalarının yarattığı tartışma sürerken, Kılıçdaroğlu’nun özel arşivi merak konusu oldu. Aygün ile yakınlığı nedeniyle Kılıçdaroğlu’nun arşivini CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e verdiği iddiaları konuşulmaya başlandı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun özel arşivinin bir bölümünü Ergenekon davasından halen tutuklu bulunan Soner Yalçın’a verdiği belirlendi. Yalçın, buayrıntıyı22Ağustos 2010 tarihli yazısında kendisi de dile getirdi.

‘GÜVENDİĞİM ARKADAŞIMDA’

Süreç gün gün şöyle gelişti: Kılıçdaroğlu ile Başbakan Erdoğan arasındakiDersim polemiği, referandum mitingleri sırasında yaşandı. Erdoğan, 12 Eylül 2010’daki referandum öncesi ağustos ayındaki mitinglerde “Dersim’i CHP bombaladı” açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bu açıklamasından önce Hürriyet gazetesinde 27-30Haziran 2010 tarihleri arasında yazı dizisi şeklinde yer alan röportajında, özel arşivi ile ilgili bilgi vermiş, “Tarih Vakfı’nın dokümanlarını, kaynaklarını toplamaya çalıştım. Canlı kişilerle konuştum. Tarihçi Cemal Kutay ile görüştüm. Bütün bilgileri, bendeki dokümanları araştırma yapan güvendiğim bir arkadaşıma devrettim” demişti.

YALÇIN: BANA VERDİ

Soner Yalçın, Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında Dersim polemiğinin başlamasından sonra bu yazı dizisine atıfla, 22 Ağustos 2010 tarihinde bir yazı kaleme aldı. Yalçın, “Bilmelidirler ki, onlar Dersim’in adını bile bilmeden Kılıçdaroğlu bu olayla ilgili araştırmalar yaptı. Bunların bir bölümünü benimle paylaştı” şeklinde başlayan yazısında, genelmerkezdeki sohbetini aktardı. Yalçın, “Kılıçdaroğlu’nun bana verdiği belgelerden biri de İhsan Sabri Çağlayangil’le yapılan görüşmenin teyp kaydıydı” dedi.

BUGÜN GAZETESİ

AYDINLAR, DERSİM KATLİAMINA SESSİZ KALAN KILIÇDAROĞLU’NA SESLENDİ

Hatice Yaşar - Erdinç Akkoyunlu'nun haberi

CHP’li vekil Aygün’ün “Dersim’de katliam yapıldı ve Atatürk biliyordu” sözleriyle başlayan tartışmaya Dersimli aydınlar da katıldı. Aydınlar, Kılıçdaroğlu’ndan tarihle yüzleşmesini ve özür bekliyor.

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün 1938 yılında yaşanan Dersim olaylarına dair, “Dersim’de katliam yapıldı ve Atatürk’ün bilgisi vardı” şeklindeki açıklamasına, CHP’li bir grup milletvekilinin basın toplantısı düzenleyerek tepki göstermesi ve Aygün’den savunma istenmesi Tuncelili STK temsilcileri ve yazarlar tarafından eleştirildi. Başbakan Erdoğan’ın “Kılıçdaroğlu Dersimlidir. CHP, Dersim sorunuyla şimdi yüzleşmeyecek de ne zaman yüzleşecek” sözlerine destek veren aydınlar, “Kılıçdaroğlu, CHP ‘nin geçmişinden ötürü özür dilesin. Dersim belgeleri, arşivleri açılsın” dedi.

İtiraz ettikleri nedir Atatürk mü?

Cafer Solgun (Dersim Olayları araştırmacısı-Yazar): Hüseyin Aygün, Seyit Rıza’nın torunlarının eski avukatıdır. Dersim 38 ile ilgili kitabı da vardır. Aygün, “Katliam diye bir şey yok, Atatürk’ün de zaten haberi yoktu” diyen biri haline gelirse kendisiyle çelişirdi. Fakat bu deklarasyoncu zihniyetin itiraz ettiği nedir? O dönem CHP başta değil miydi? Atatürk’ün bilgisi yok muydu? Tüm bunlara dair onlarca kanıt gösterebilirim. Kılıçdaroğlu’nun inkar etmemesi lazım. Tek parti zihniyeti ile yüzleşmek ve özür için bu bir fırsat.

Cemal Yücel (Dersim Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı): Dersim’de yaşananı kimsenin inkar etmeye gücü yetmiyor. Tek parti döneminde olayda Celal Bayar da, İnönü de var Atatürk de var. CHP’nin tarihi ile yüzleşmesi doğru bir tavır olur.

Nimet Tanrıkulu (Dersimli Aktivist): Eğer bu yüzleşme yapılamıyorsa, insanların o koltuktan ayrılması gerekiyor.

Kemal beyin 40 yakını orada öldü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu geçen bir gazeteye verdiği röportajda eşinin geçmişine dair önemli bilgiler vermişti. Kılıçdaroğlu’nun Dersim olaylarında 40 yakınını kaybettiğini söylemişti. Selvi Kılıçdaroğlu, “Dersim’in çok acı bir tarihi var. Büyüklerimiz hep anlatırdı. Kemal Bey’in babası, 1938’den sonra sürgün edilmiş. Halası aileden 40 kişiyle birlikte götürülmüş. Derin izler bırakıyor tabii. Öfkeleniyorsunuz. Hepsi öldürüldü” diye konuştu.

CHP NASIL DEMOKRAT OLUR?

Aygün Dersimlilerin sözcülüğünü yaptı

Yaşar Kaya (Dersim Dernekleri Federasyonu Başkanı): Aygün’ün söylediklerinden bihaber olanlar, ona itiraz edenler kendi politik çıkarları için hareket eden insanlardır. Bunlar gerici, ırkçı ve kafaları 1940’larda kalmış, Onur Öymen zihniyetinin devamı niteliğindeki insanlar. CHP, 1938’in sorumluluğunu kabul edip özür dilemeden nasıl demokrat olabilir? Aygün, Dersim Katliamı’nın yüzlerce tanığıyla konuştu, bu alanda araştırmaları, çalışmaları var. Bildiklerinin sadece küçük bir kısımın paylaştı ve bu bile hazmedilemedi. Sorun inkar edilerek değil, ancak konuşularak gelecek inşa edilebilir. CHP’nin hatasını kabul edip özür dilemeli.

YOKMUŞ GİBİ DAVRANAMAZLAR

Süngülenen hamile kadınlar bile vardı

Haydar Işık (Dersim Yeniden İnşa Komitesi Başkanı): CHP zaten örgütçü, faşizan kökleri olan bir parti. Partide ulusalcı kimlik taşıyan, Kemalist ideolojinin takipçisi insanlar var. Bir defa Dersim’de katliam yok diyen Necip Fazıl’ı okusun. Dersim’de yapılanın ne kadar insanlık dışı olduğunu çok açık görür. Süngülenen hamile kadınları, bebeklerin öldürülmesini okuyabiliyor insan. Böyle bir durum varken bir şey yokmuş gibi davranmak, CHP’ye demokratik demek ne kadar korkunç. Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın yüzleş çağrısına ‘televizyonda tartışalım’ demiş. Erdoğan, ‘Geltelevizyonda tartışalım o zaman’ derse, Kemal Bey orada ne diyecek?

STAR GAZETESİ