Nevzat Tarhan, orduda kimleri işaret etti?
28 Şubat mağduru ve dönemin en yakın tanıklarında Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son operasyonların tartışıldığı programda çarpıcı bir tespitte bulundu..
ABONE OLTRT Haber’de yayınlanan ve Hülya Hökenek’in sunduğu 45 ARTI programında dün akşam 28 Şubat Soruşturması masaya yatırıldı.
28 Şubat mağduru Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Vatan Gazetesi yazarı Can Ataklı ve eski savcı Bugün Gazetesi yazarı Gültekin Avcı’nın konuk olduğu programda çarpıcı tespitler yapıldı.
Dönemin en yakın tanıklarından ve mağdurlarından olan Tarhan, soruşturmanın birkaç kişinin üzerine fatura edilip kapatılmaması gerektiğini söyledi.
1980’lerde kurulan cuntacı yapının hala varlığını koruduğunu savunan Tarhan, “Silahlı Kuvvetlerin içindeki cuntacı yapı şu anda sessizce bekliyor” diye konuştu.
İşte Hökenek'in sorularına Nevzat Tarhan'ın çarpıcı cevapları:
Siz 28 şubat mağdurusunuz, şu andaki süreci nasıl değerlendiriyorsunuz, sevindiniz mi, ettiklerini buldular dediniz mi?
Sevinç duymadım. Neden hissetmediğimi düşündüm.. Neden bu kişiler, bu kadar haksızlık yapmışlar, toplumun değerlerine savaş açmışlar, sermayenin kaçmasına neden olmuşlar, Türkiye’nin gerilemesine sebep olmuşlar… Kızgınlık, öfke hissetmedim. Bunun sebebi de, bu kişilerin şahsi öç alma, şahsi hatalarıyla ilgili değil. Burada darbe ideolojisiyle ilgili bir şeylerin yapılması gerekiyor. Bu henüz yapılmadı. Birkaç kişinin üzerine problem yıkılıp kapatılacak gibi bir durum var. Böyle bir durumda onların bir kusuru yok ki… Örneğin burada bir numara gibi görünen Çevik Bir. Bunu Silahlı Kuvvetlere fatura etmek yanlış. Silahlı Kuvvetler tek başına bu projeyi resen başlatmış olamaz.
O halde bu soruşturmadan sanki biraz umutsuz gibi konuşuyorsunuz?
Savcılar sağlam bir kanıta ulaşmasa bunu yapamaz. Kariyerini mahveder sağlam kanıta ulaşmadan, herkesin gözü önünde bir davada adım atamaz. İnternet andıcı, kanıt değeri ne kadar yüksekse bu da aynı şekilde kanıt değeri yüksek. Şu anda yargılananlar arasında bir sürü devre arkadaşlarım var. Onların vatanseverliklerinden hiç şüphem yok. Öyle çok arkadaş var, Silivri’de olanlar da var. Onlar şövalye ruhlu kişiler… Onlara aslansın kaplansın, memleket gidiyor, Türkiye İran gibi olacak gibi… onları gaza getirdiler.
Yani o dönem asker kullanıldı mı? Piyon olarak mı kullanıldı? her şeyi askerin üstüne yüklememek mi gerekiyor acaba?
Yani şuna benziyor, bir cinayet işlendiyse tetiği çeken kişiye faturayı çıkarmak değil, tetikçinin bağlantılarını bulmak gerekiyor. Bu yapılamadıkça bu yargılama çözülmemiş travma olur.. Çözülmemiş bir travma ile de sorun bitmez. Birkaç kişiyle sınrlı tutulursa amaca ulaşılmamış olur. Gerçek sorumluların bulunması gerekir. Yargı, elindeki delilleri sonuna kadar araştırmalı.
Kim gerçek sorumlular sizce?
Gerçek sorumlular yargılama süreci içinde çıkacak. Büyük fotoğrafa bakınca, uluslar arası sermayeye kadar , Nato’ya giden boyutu var. Nato’nun böyle bir kararı olmadan böyle, Türkiye’de milli strateji konsepti değiştirilemez.
1980’ darbesinden sonra sivilleri devrederken iktidarı, aslında şeklen devredip fiilen devretmemek için kurulmuş bir yapı var. Bu yapı Cunta yapısıdır. Bu yapı 28 Şubat’ı yapan 27 Nisan’ı yapan bu yapıdır. Bu yapı olduğu gibi duruyor şu anda. Silahlı Kuvvetlerin içinde şu anda sessiz. Genelkurmay’ın arşivlerinde var. Arşivler ortaya çıkartılmalı. Ankara’daki savcılar 28 şubatla ilgili prosedürü başlattıklarnda bazı kanıtlara ulaştılar, internet andıcı gibi. Batı Çalışma Grubu da o dönem hiç kimse sorgulanmadığı, hesap vermediği için aşırı cesaretle yapılmış yazışmalar var, imzalar var, bunlara ulaşıldı. Ve silahlı kuvvetlerin içinde büyük bir yardım var, yardm olmasa yapılamaz zaten. Silahlı kuvvetler bu yapıyı resen ortaya çıkarıp tasfiye etmiyor, yargı tasfiye ediyor.
HABER7.COM