Gazeteciliğin geleceği niye internette?
Haber7 Yayın Koordinatörü Osman Ateşli, genç gazetecilere internet haberciliğini anlatırken yakın gelecekte medyada yaşanacak büyük değişimle ilgili öngörülerini sıraladı:
ABONE OLMedya Okulu 2. haftayı geride bıraktı. Medya Derneği'nin İstanbul Şehir Üniversitesi ile birlikte organize ettiği Medya Okulu'nda cumartesi günü yapılan dersin ilk bölümünde Haber7 Yayın Koordinatörü Osman Ateşli, genç gazetecilere internet haberciliğini anlattı. Ateşli, internet gazeteciliğinde başarılı olmak için nelere dikkat edilmesi konusunda da bilgiler verdi.
Medya Derneği'nin İstanbul Şehir Üniversitesi Altunizade kampüsünde gerçekleştirdiği sertifika programında 2. hafta ders veren isimler Osman Ateşli, Murat Erdin, Ergun Babahan ve Akif Beki oldu.
"GAZETECİLİĞİN GELECEĞİ İNTERNETTE"
Batı ülkelerinin internet haberciliğinde geldiği noktayla ilgili bilgiler veren ve gazeteciliğin yakın geleceği ile tahminlerde bulunan Ateşli, "Kağıda basılı gazeteler yalnızca hafta sonları çıkan ve sadece haftayla ilgili değerlendirme ve yorumların yer aldığı mecralara dönüşebilir. Batılı medya yöneticileri bugünden bunu öngörüyor" dedi.
Ülkemizde internet medyasını itilip kakılarak büyütülen bir bebeğe benzeten Ateşli, "İnternet medyasını itilip kakılan bir bebeğe benzetiyorum. Oysa, deneyimli gazeteci ağabeylerimiz, bizi desteklemeli. Bu alanda yapılan işlere 3-5 gencin yaptığı iş olarak bakılmamalı. Medyanın yöneticileri kurumlarındaki bu alanları önemsemelidirler." diye konuştu.
"ASIL GAZETELER İNTERNETTEN ALINTILAR YAPIYOR"
Basılı gazetelerin internet medyasına yönelik 'kopyala-yapıştır' eleştirilerine de değinen Ateşli, "Asıl alıntıyı yapan gazetelerdir çünkü internet haber sitelerine o haber daha önce düşer. Hatta gazetelerin attığı manşetlerin pek çoğunu bir gün önce internet medyası atmış oluyor.
Mesela Haber 7, Türkiye'nin ve dünyanın önemli ajanslarına abone. Türkiye'nin çeşitli noktalarında muhabirleri var. Hergün çok sayıda özel habere imza atıyor. Günlük yaklaşık 750 bin kişinin haber alma kaynağı olarak ziyaret ettiği bir site" şeklinde konuştu.
"İNTERNET GAZETECİLİĞİ BİR İKİ BİLGİSAYARLA YAPILACAK BİR İŞ DEĞİL"
İnternet haberciliğinin ciddi yatırımlar gerektiren ve bir, iki bilgisayarla yapılacak iş olmadığını da ifade eden Osman Ateşli, internet gazeteciliğinde başarılı olmak için bu işi yapacak kişinin altyapısının çok sağlam olması ve donanımlı olması gerektiğini savundu.
"İNTERNET HABERCİLİĞİNDE EN ÖNEMLİ UNSUR: HIZ"
İnternet haberciliğinde hızın çok önemli olduğunu ve dakikalarla yarışılan bir habercilik şekli olduğunu da vurgulayan Ateşli, "Ciddi bir rekabet ortamı içindesiniz. Hızlı olmanız gerekir. Burada haberin sitede yer almasına karar verecek olan editörün bir yazı işleri müdürü gibi hareket edecek kapasitede ve bilgide olması gerekir" dedi.
"İNTERNETTEKİ REKLAM DAHA ETKİLİ VE DAHA İYİ GERİ DÖNÜŞLER ALINIYOR"
Son yıllarda internet medyasına reklam pastasında ayrılan payın hızla arttığını ancak henüz istenilen seviyeye gelinmediğini de belirten Ateşli, internete verilen reklamın basılı gazeteye verilen reklamdan çok daha etkili olduğunu aktardı.
Gazetede bir reklam alanının ne kadar ilgi görüğünün ölçülemediğini, televizyon için yapılan reyting ölçümlerinin ise çok objektif olmadığını savunan Ateşli, "İnternette her şeyi sayabilir ve ölçebilirsiniz. Ayrı bir ölçüm aracına ihtiyaç yok. İnternet sitelerinin yazılımı ve teknik alt yapısı bu ölçümlerin yapılması olanağını veriyor. İnternette neye ne kadar ilgi gösterildiğini rahatlıkla anlayabilirsiniz. Buna bakarak ileriye dönük adımlarınızı daha isabetli atabilirsiniz" dedi.
"İNTERNET MEDYASINDAKİ İÇERİKLER ZENGİNLİK BAKIMINDAN GAZETELERLE MUKAYESE BİLE EDİLEMEZ"
İnternet gazeteciliğinin yakın bir gelecekte basılı gazetelerin yerini alacağını savunan Ateşli, geleceğin haberciliğinin internette yapılacağını söyledi.
Ateşli konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnternet haber siteleri vasıtasıyla hertürlü habere anında ulaşılabiliyorsunuz. Bilgi ve haberler artık her zaman yanımızda taşıdığımız cep telefonlarımızda. tablet bilgisayarlarımızda. Görsel ve içerik olarak kısıtlı sayfa sayısıyla yayın yapmak durumunda olan gazetelerden çok daha fazla bilgiyi haber sitelerinde ve çeşitli portallarda bulabiliyorsunuz. Bunun yanında sürekli bilgi ve göresel akışı olan sosyal medya ve video paylaşım siteleri var.
Gazete icabında sadece silik renksiz bir fotoğrafla haberi okuyucuya sunarken siz yüzlerce fotoğraf karesiyle, video görüntü zenginliğiyle haberleri okuyucuya sunuyorsunuz. Bunun yanında girilen o haber internet ortamında kalıcı hale geliyor. İstediğiniz zaman o habere ulaşabiliyorsunuz. Bunun yanında bir gelişme ile ilgili bağlantılı haberlere de aynı haberin altında ulaşmanız mümkün. Bu kadar zengin bir kaynak varken bir sıcak gelişmeyi ve son dakika haberini bir gün sonra gazeteden okumanın bir mantığı olabilir mi?"
Ateşli, "İnternet medyası, bir sihirli kutu olan ve eğlence aleti olarak görülen, televizyon için tehlike oluşturmuyor ama yazılı basın kendini geliştirmezse gazeteler için tehlike oluşturacaktır." şeklinde konuştu.
"BAŞBAKAN'IN UÇAĞINDA NEDEN İNTERNET MEDYASININ TEMSİLCİLERİ YOK"
Arap ülkelerinde yaşanan değişimdeki internetin ve teknolojinin rolüne de dikkat çeken Osman Ateşli, "Arap Baharı'nın doğuşu ve gelişiminin en büyük sebeplerinden biri internettir." ifadesini kullandı.
İnternet medyasının henüz istenilen yere gelmediğini ve henüz basın kanuna dahil edilmemesi ile ilgili sıkıntılara da değinen Ateşli, "İnternet bu kadar önemliyken Başbakanı takip eden gazeteciler arasında neden internet habercileri yok?" diye de sordu.
Ateşli, Basın Kanunu'nda internet medyası ile ilgili yapılması planlanan değişiklikle ilgili internet gazetecilerinin beklentisine de tercüman olurken gerekli düzenlemenin bir an önce yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
DİĞER KONUŞMACILARIN DERSLERİNDEN NOTLAR
Haftanın ikinci konuşmacısı, Karadeniz FM ve Bugün TV'den Murat Erdin tematik radyoculuğu anlattı. Erdin, Türkiye'de tematik radyoculuğun olması gerektiği gibi değil, hit şarkılar çalan, müzik kutusu gibi yayın yapan bir geleneğe sahip olduğunu söyledi. "Radyo yapısı gereği kişiye seslenir ve insanları harekete geçirir. Radyoyu ayrı bir iletişim mecrası olarak gören kişiler kazanacaktır," diyen Erdin, televizyonda fiziğiyle bir yerlere gelen kişilerin çok olduğuna ama radyoda böyle bir durum olamayacağına, radyoda torpil işlemeyeceğine değindi. Erdin ayrıca iyi bir radyo programcısının hızlı, akıcı ve çok iyi bir Türkçe ile konuşması, kıvrak bir zekaya sahip olması, genel kültürünün çok gelişmiş olması, kendi halkını iyi tanıması ve halkın hassasiyetlerini çok iyi bilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Gazete yöneticiliği ve genel yayın yönetmenliğini anlatmak üzere Medya Okulu'na katılan Star Gazetesi Köşe Yazarı Ergun Babahan, genel yayın yönetmenliği yaptığı yıllardaki tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. Gazete yöneticisini seçici olan, yüzlerce haberden en iyileri ve etkilileri bulmayı bilen, iyi başlık ve ikinci başlık kavgasını verebilen kişi olarak tanımlayan Babahan, Türkiye'de çok iyi hikâye yazabilen muhabir eksikliğine de değindi. "Gazetenin bugünkü görevi dünü vermek değil, dünü ya da bir önceki günü çok iyi ve etkili bir şekilde vermektir," dedi. Babahan ayrıca, "Gazetedeki bir haber, okuyucuyu ya memnun etmeli ya da kızdırmalıdır." yorumunda bulundu.
İkinci haftanın son konuşmacısı, Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki, televizyon programcılığının yanı sıra, daha geniş bir perspektiften medya süreçlerini anlattı. "Hafta sonu ve hafta içi programları bizde farklılaşır; genelde hafta sonları daha hafif programlar tercih edilir" diyen Beki katılımcılara, "Televizyoncu olmak sadece bir heves işi değildir. Bu işte başarılı olmak için uzmanlaşmak istediğiniz alanı belirleyin ve yetenekleriniz konusunda gerçekçi olun" öğüdünde bulundu.
Farklı medya kuruluşlarında deneyim kazanmış gazeteciler ve medya yöneticilerinin eğitmenliğinde gerçekleşmekte olan Medya Okulu, internet ve yeni teknolojilerle değişen medyanın daha iyi anlaşılmasını hedefliyor. Medyadaki değişimi anlamak, haberciliğin temellerini kavramak, gazete, TV, radyo ve internet yayıncılığının işleyişini öğrenmek, yeni medya araçlarını tanımak isteyenlerin katıldığı programa eksiksiz devam eden katılımcılara sertifika verilecek. Başvuru sürecinde büyük ilgi gören Medya Okulu’na bu yıl 90 kişi kabul edildi.
Toplam 7 hafta sürecek olan Medya Okulu Eğitim Programı, her Cumartesi İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Altunizade Yerleşkesi’nde 12:00 ile 16:00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor.