Kudret Göz'den göz sağlığı için öneriler

Göz sağlığının korunmasına yönelik önerilerde bulunan Selvi, gözlerin öğrenmeyi, anlamayı ve çevreyle iletişim kurmayı sağlayan en önemli duyu organı olduğunu vurguladı.

Elektrik kesintilerinde, sinemada film bitiminde ışık eksikliğinin neden olduğu geçici görüş yetersizliğinin bile kişilerin rahatsız hissetmelerine yol açabildiğini dile getiren Selvi, gözlerin insanların dünyaya açılan penceresi olduğuna işaret etti.

Selvi, göz sağlığını koruma yollarına ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"Görme yeteneğinin önemi konusunda herkes hem fikir olmakla birlikte düzenli muayene yaptıran kişi sayısı da bir o kadar azdır. Oysa ki düzenli göz muayenesi göz sağlığımızın korunması kadar genel sağlığımız için de çok önemli. Diyabet, hipertansiyon gibi kişinin genel sağlığını tehdit eden bir çok hastalığın ilk teşhisini göz muayenesi sırasında gerçekleştirerek uygun tedaviye yönlendirebiliyoruz.

Toplumda göz hastalıklarının sadece ileri yaş sonrası kişiler için risk oluşturduğu yönünde yanlış bir inanış var. Katarakt, göz tansiyonu (glokom), sarı nokta (makula dejenerasyonu) gibi göz hastalıklarının yaşla birlikte görülme sıklığının arttığı doğrudur. Presbiyopi, yani göz merceğinin doğal esnekliğini yitirerek yakını görememe problemi, de yaş almaya bağlı olarak 40 yaş üzerinde ortaya çıkar. Fakat bebek, yaşlı, genç, orta yaşlı demeden her yaş grubundan kişide çeşitli göz hastalıkları görülür."

Katarakt, retinopati ve göz tansiyonu gibi hastalıklara kalıtsal olarak bebeklerde dahi rastladıklarına dikkati çeken Selvi, miyop, hipermetrop ve astigmat gibi görme bozukluklarının ise bebekler ve çocuklar dahil her yaş grubunda ve çok yaygın olarak görülen göz hastalıklarının başında geldiğini bildirdi.

Selvi, hiçbir şikayete yol açmadan ilerleyerek beklenmedik görme kayıplarına yol açan göz tansiyonu ve her türlü göz hastalığından korunmak için düzenli göz muayenesinin yapılması gerektiğini ifade etti.

- "Doktorunuzu doğru bilgilendirin"

Göz muayenesi sırasında doktora hastalık geçmişi, mevcut hastalıklar, varsa kullanılan ilaçlar, aile bireylerindeki hastalıklar, yaşam biçimi ve alışkanlıklar konusunda doğru ve net bilgi verilmesinin önem taşıdığına vurgu yapan Selvi, bir çok hastalığın oluşumunda kalıtsal faktörlerin büyük etkisinin olduğuna değindi.

Aile bireylerindeki hastalıkları araştırarak genetik risk faktörleri hakkında bilgi sahibi olmanın hem mevcut hastalıkların tedavisi hem de olası hastalıklardan korunma için önemli olduğunu kaydeden Selvi, şu ifadeleri kullandı:

"Günlük yaşam aktiviteleriniz, boş zamanlarınızı değerlendirme biçiminiz, alışkanlıklarınız konusunda doktorunuza bilgi vermeniz size uygun önerilerde bulunmasını kolaylaştırır. Ev, ofis gibi kapalı alanlarda kullanılan klima ve çeşitli ısıtıcılar havanın nem oranını düşürerek göz kuruluğuna yol açabilir. Kalorifer peteklerine asılan suluklar, ıslak havlular, odanın uygun bir köşesine yerleştirilen su kapları, nemlendirici cihazlar gibi yöntemlerle havadaki nem oranını artırabilirsiniz.

Göz kuruluğu, batma, yanma, kızarıklık, kaşıntı, yaşarma, iplik iplik yapışkan bir akıntı, kontak lens kullanmada zorluk gibi şikayetlere yol açabilir. Herhangi bir şikayetiniz varsa ihmal etmeden, uzman bir göz hekimine başvurun. Makyaj yaparken mikroplara ve göz enfeksiyonlarına davetiye çıkarmamak için bazı noktalara dikkat edin. Malzemelerinizi başkaları ile paylaşmayın, ürün koruma bandı olmayan ürünleri satın almayın, son kullanım tarihi geçen ürünleri kullanmayın."

Selvi, bazı ürünlerin içerdiği çeşitli koruyucu ya da etken maddelerin alerjik reaksiyonlara neden olabildiğini hatırlatarak, özellikle alerjik bünyesi olan kişilerin dikkatli olması gerektiğini aktardı. Makyaj yaparken gösterilen özenin makyajı temizlerken de gösterilmesi gerektiğine dikkati çeken Selvi, şunları kaydetti:

"Makyajınızı temizlemeden uyumayın. Makyaj malzemelerinizin, temizleyicilerinizin ve kullandığınız havlunun temizliğine özen gösterin. Ağrı, kızarıklık, kaşıntı, batma, şişkinlik, gözlerde sulanma enfeksiyonu ya da kirpik dibi iltihabının habercisi olabilir. Bu ve benzeri belirtiler olduğunda göz doktorunuza danışın."

- "Gözlerinizi teknolojiye kurban etmeyin"

Kapalı bir ortamda bütün gün bilgisayar başında çalışan kişilerin göz kuruluğu riski taşıdığını dile getiren Selvi, ekrana odaklanarak gerçekleştirilen uzun süreli çalışmalarda göz kırpma hareketinin daha az gerçekleşmesinin, gözyaşının yeterli düzeyde göz yüzeyine yayılmamasına ve daha fazla buharlaşma olmasına neden olduğu bilgisini paylaştı.

Selvi, belli aralıklarla gözlerin kapatılarak 1-2 dakika dinlendirilmesinin faydalı olacağını ifade etti.

Ekrana çok yakından ya da çok uzaktan bakmanın gözlerin yorulmasına neden olduğunu belirten Selvi, "Bilgisayar ekranı ile aranızda 60 santimetrelik bir mesafe olmasına, ekranın üst kenarı ile göz hizasının aynı seviyede olmasına, ışığın ekrana dik açıyla gelmemesine özen gösterin. 20 dakikada bir 20 saniye boyunca 5-6 metre uzağa bakmak da gözleri iyi bir dinlendirme metodudur. Göz kuruluğunun sebeplerinden biri de vücudun susuz kalmasıdır. Günde en az 2 litre su içmeyi ihmal etmeyin" tavsiyelerinde bulundu.

Beslenmenin de göz sağlığının korunması ve yardımcı tedavide büyük önem taşıdığını vurgulayan Selvi, öğünlerin doktorun öneri ve görüşleri doğrultusunda oluşturulmasını önerdi. Selvi, şu açıklamalarda bulundu:

"Özellikle sarı nokta hastalığı olarak bilinen makula dejenereasyonu hastaları ya da ailesinde sarı nokta hastası bulunanlar A, C, E vitaminleri, çinko, lutein, zeaksantin, selenyum, omega 3 bakımından zengin besinleri bol bol tüketmeli. Yapılan araştırmalar doğru beslenmenin kuru tip sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlattığını ortaya koyuyor.

Lutein ve zeaksantin; yumurta sarısı, ıspanak, brokoli, kabak, karalahana, portakal, avakado, kivi, mısır ve havuçta bol miktarda bulunuyor. Balık hem omega 3 hem de selenyum içerdiği için göz sağlığının korunmasında önem taşır. Vitaminler de göz sağlığı için çok önemlidir. Uzun dönemli C vitamini eksikliğinin katarakt riskini yükselttiği bilinmektedir."

- "Güneşin gülümsemesine aldanmayın, sigarayı bırakın"

UV Işınlarına uzun süreli maruz kalmanın katarakt, sarı nokta, göz eti olarak bilinen pterjium hastalıklarına neden olan etkenlerden biri olduğuna dikkati çeken Selvi, şu ifadeleri kullandı:

"Hem yaz aylarında hem de kış aylarında UV filtreli güneş gözlükleri kullanın. Puslu, kapalı havalar sizi yanıltmasın; kış aylarında da güneşin zararlı ultraviyole ışınlarının etkisi devam etmektedir. Özellikle kayak yapanların ve karda açık havada çalışanların gözlük kullanımına dikkat etmesi gerekir. Kardan yansıyan ışınlar korneada yanıklara neden olarak hasara yol açabiliyor.

Sigaradaki nikotin ve diğer zehirli maddeler gözlerimizde ve göz çevremizdeki damarlar da dahil vücudumuzdaki tüm kan damarlarının yapısını ve kan akışını bozar. Bir çok hastalıkta olduğu gibi gözde de olumsuz etkiler yapar."