58 yıldır altından ayrılmıyordu! 375 yıllık çınara adı verildi
İstanbul'un Fatih ilçesindeki Sahaflar Çarşısı'nın girişinde yer alan 375 yıllık çınar ağacına, 58 yıldır altından hiç ayrılmayan 68 yaşındaki Hüseyin Avni Dede'nin ismi verildi.
ABONE OLİstanbul'un Fatih ilçesinde yaşamını sürdüren Hüseyin Avni Dede'nin adı, 58 yıldır altından hiç ayrılmadığı 375 yıllık çınar ağacına verildi. Sahaflar Çarşısı'nın önünde bulunan çınar ağacının altında 10 yaşından beri satıcılık yapan Dede, Beyazıt Meydanı'nın simgelerinden biri olarak yabancı turistlerin ve vatandaşların ilgi odağı konumunda. Ayrıca 375 yıllık ağaç, İBB, Park Bahçeler ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Şefliği 'Anıt Ağaç' projesi kapsamında anıt ağaç olarak belirlendi.
AĞACIN ALTINDA ŞİİR KİTAPLARINI VE ANTİKA EŞYALARI SATIYOR
Babası Durmuş Dede gibi şair olan Hüseyin Avni Dede, Sahaflar Çarşısı Beyazıt Meydanı girişindeki çınarın altında kendi şiir kitaplarını ve antika eşyaları satarak geçimini sağlıyor. Satış yapmadığı zamanlarda ise şiir yazıyor.
'10 YAŞINDAN BERİ, 58 SENEDİR BU AĞACIN ALTINDAYIM'
Hüseyin Avni Dede, "Burada genelde kendi şiir kitaplarımla, koleksiyon paralarını, değişik objeleri pazarlıyorum. Eskiden burada herkes bir şeyler satardı, oradan bir alışkanlık haline geldi. Geçit yoktu o zaman burada. Buradaki arkadaşları Topkapı'ya gönderdiler. Ben de gittim oraya ama 3 ay durabildim. Sonra tekrar buraya geldim. 1968 senesiydi. 1964'te buraya gelip babamın kitaplarını pazarlıyordum. Okul yıllarından itibaren buraya gelince o durum beni buraya bağladı, çocukluğum burada geçti. 10 yaşından beri buradayım şu anda da 68 yaşındayım. 58 senedir bu çınarın altındayım" dedi.
'BİZ BU ÇINARLA OMUZ OMUZA VERDİK'
Dede, "Biz bu çınarla omuz omuza verdik, beni yağmurdan koruyor. Ne şapka kullanıyorum ne şemsiye... Genelde karda yağsa, yağmur da yağsa onun altında duruyorum. Bu çınarda ben ruh ve duygu buluyorum. Bir dönemler 5. kitabım çıktığında, ağaçta tabela vardı, 'Tek Şekerli Çınar Ağacı' diye. O tabeladan dolayı, ağaca posta kodu verdiler. Mektup ve telgraflar buraya gelirdi. Çaycının, simitçinin ve esnafın mektupları bana gelirdi ben dağıtırdım. 'Çınara gelen mektuplar' derdik onlara. Bu ağaç posta görevi de gördü. Yaşarken ismimin bu çınara verildiğini görmek bayağı mutlu etti. Ben bir talepte bulunmamıştım ama herkes bana 'Senin buraya heykelini dikecekler' derdi. Ben de gülümsüyordum ama bunu yaşarken görmek beni çok mutlu etti"diye konuştu.
'BİZİM SİZİNLE ÇOCUKKEN FOTOĞRAFIMIZ VAR, SİZ HALA BURADASINIZ'
Hanife Balık "Hüseyin Avni Dede'yi 3-4 yıldır sık sık ziyaret etmeye çalışıyorum. 30-40 yaşında arkadaşlar geliyor, dedeyi görünce mutlu oluyorlar. Çocukken de gelmiş o kişiler. 'Bizim sizinle çocukken fotoğrafımız var, siz hala buradasınız' diyorlar. Dedemiz bütün dostlarının ismini hatırlar doğum günlerini bilir. Bazıları da gelip 'Sizi 20 sene önce görmüştüm uzun zamandır İstanbul'a gelmiyordum hala burada olduğunuza inanamıyorum' diyorlar" dedi.