Almanya'daki Ermeni iddialarıyla ilgili tasarı

Özcan yaptığı açıklamada, İzmir Barosu adına Almanya Federal Meclisi Başkanlığına yazdıkları mektupla amaçlarının 101 yıl önce yaşanan ve parlamentoların görev alanına girmeyen bu tartışmalı konuya ilişkin görüşlerini sunarak tarihe not düşmek olduğunu belirtti.

Konu hakkında parlamentoların ve siyasetçilerin karar vermemesi gerektiğini, karar verme yetkisinin münhasıran mahkemelerde olduğunu ifade eden Özcan, tarihi tarihçilerin yazması gerektiğini, parlamentoların bu alanda karar alma yetkisinin bulunmadığını vurguladı.

Hukuki dayanaktan yoksun "Ermeni soykırımı" ithamının kabul edilemez siyasi bir manevradan ibaret olduğuna dikkati çeken Özcan, şunları kaydetti:

"Bu tarihsel olayı en kısa tanım ile nitelendirmek gerekirse, 'vatanı işgal altındaki bir devletin meşru müdafaa haliyle uyguladığı tehcirden ibaret' olduğunu vurgulamak zorundayız. Alman meclisinin bu siyasi girişimden vazgeçmesi sadece hukuki bir gereklilik olmasının çok ötesinde, uluslar ve halklar arasındaki ilişkilerin geleceği açısından da çok önemlidir.

Güncel, kısa süreli ve çözüm odaklı olamayan politikaların etkisiyle tarihsellik ve bilimsellik zemininden uzaklaşılarak, gelecekte daha büyük ve onarılması güç sorunlara yol açacak nitelik taşıyan bu tasarının, ortak akıl ve sağduyu ile engelleneceğine dair umudumuzu koruyoruz."