Yandaşlarına cevapları dağıtıp başarılı öğrencilerin "doğrularını" silmişler

Maltepe Askeri Lisesinden 2007 yılında mezun olan sonrasında Kara Harp Okulu'na geçiş yapan Tunç Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, normal bir eğitim sürdükleri sırada, Zafer Özleblebici'nin 2008 yılında bölük komutanları olarak atanmasıyla eğitim ve uygulamalarda büyük farklılıklar yaşandığını, Özleblebici'nin FETÖ'nün darbe girişimi sonrası tutuklanan subayların oluşturduğu mesaj grubunda "halka ateş açılması" talimatı veren binbaşı olduğunu aktardı.

Harp okulunda çeşitli ayrımcılıklarla karşılaştıklarını, Özleblebici'nin göreve başladığı ilk günden belli kişilerle uğraştığını belirten Yazıcı, "İçtimaya çıktığımızda takım komutanı isimlerimizi okudu, ayağa kalktık. Zafer Özleblebici bize bakarak 'Bunlar onlar mı?' diye sordu. Takım komutanının onaylamasıyla Özleblebici isimlerimizi aldı, yüzümüze bakarak 'sizinle görüşeceğiz' dedi. Bu tavra ilk günden anlam veremedik" dedi.

Bu süreç sonrası kendilerine yönelik açık bir baskı olduğunu savunan Yazıcı, yataklarını düzgün yapsalar bile ceza aldıklarını, bu gibi çeşitli durumlarda "vatan haini" denilerek suçlandıklarını söyledi.

Takım komutanlarının kıyafetlerini kesmesi, bazı yataklara mürekkep dökülmesiyle belli öğrencilerin mimlendiğini anladıklarını anlatan Yazıcı, çok disiplinli olması nedeniyle kendisini bu yönde zorlayamayan FETÖ'cü subayların farklı yöntemler geliştirdiklerini kaydetti.

- "Sınav sonuçlarımızı değiştirmişler"

Sınav notlarında düşüş yaşanmaya başlamasıyla ilk önce kendisini sorguladığını, FETÖ'ye yakın olmayan arkadaşların da aynı sorunla karşılaşması nedeniyle farklı bir uygulamanın olduğunu anladıklarını kaydeden Yazıcı, sınavların ardından arkadaşlarıyla sonuçlarını değerlendirdiklerinde beklentilerinin çok altında notlar aldıklarını ifade ederek şöyle konuştu:

"3. sınıfa geçtiğimizde bölüm seçimlerimiz oldu, makine mühendisliğini seçtim. Sınavlar 50 puan klasik, 50 puan test üzerinden yapılırdı. Klasik bölümü el yazısıyla yaptığımızdan buraya müdahale edemiyorlar, değiştiremiyorlardı. Klasik bölümde, beklediğim notu alıyordum ama test bölümünde beklediğim notla aldığım not arasında uçurum oluyordu. Bütün sınavlarımda testlerim çok düşük gelmeye başladı. Arkadaşlarımla konuşup şikayetimizi Kurmay Yarbay Fatih Kaya'ya ilettik. Fatih Kaya sınavları kontrol ettiğini hepimizin cevap anahtarında kaydırma yaptığımızdan sınav notlarının doğru olduğundan bahsetti."

- "Hileyi anlayınca pilot kalemle işaretledik"

Okulda FETÖ'cü olduğuna inandıkları öğrencilerin sınav notlarının iyi geldiğini, ayrımcılık yapıldığını anladıklarını dile getiren Yazıcı, düşük not gelen arkadaşlarıyla aralarında bu duruma karşı bir plan hazırladıklarını söyleyerek şunları anlattı:

"Kendimizde bir sorun olmadığını anladık. Hepimizin kaydırma yapması mümkün değildi. Biz bir durum olduğunu anlayınca hazırladığımız plan çerçevesinde test kağıtlarına önce pilot kalemle, mürekkeple işaretleme yaptık, kurşun kalemle de üstünü kapattık. Sınav kağıtları okunduğunda, "siz nasıl mürekkepli kalemle işaretlersiniz" diye kızdılar. Kurşun kalemi izini silmeden, altta kalan mürekkebi görmelerine imkan yoktu."

Tunç Yazıcı, optik makinelerin mürekkep nedeniyle sınav kağıtlarını okuyamadığını savunan subayların uygulamaları ve sınavlara yaptıkları müdahale sonrası, notları yüzünden okuldan atıldığını, bu yaşadıklarına da kimseyi inandıramadıklarını belirtti.

- "Herkes hata yapıyorsa sen de yapacaksın"

Yazıcı, karşılaştıkları diğer uygulamaları da şöyle dile getirdi:

"Topluca takım halinde yapılan bir hareket vardı. Bir tek ben doğru yapıyordum. Zafer Özleblebici, beni mimlediği için yanıma gelerek hakaret etti, "vatan haini" dedi. Bir komutan size hitap ederse, ayağa kalkar tekmil verirsiniz. Ben tekmili verirken hala bağırıyordu. 'Herkes hata yapıyorsa sen de yapacaksın' diyerek bağırırdı. Doğru olanı yaptığım için arkasında durdum, 600-700 kişinin içinde hakarete maruz kaldım.

Bizi öğle zamanı güneşin altında üzerimizde şortlarla 1 saat sıcak taşın üzerine yatırırlardı ve botlarla vücudumuza basarlardı. Ayağa kalktığımızda o Arnavut kaldırımlarının izleri vücudumuzda yanık bir şekilde çıkardı. Psikolojik olarak büyük sıkıntılar yaşadım. Dışarı çıktıktan sonra diğer insanlarla kendimi karşılaştırdığımda çok kötü bir psikolojide olduğumu fark ettim. O zamanları atlatmak için psikolojik destek aldım."

Yazıcı, Kara Harp Okulundan atıldıktan sonra Ege Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nü kazandığını, şu anda da makine mühendisliği yaptığını sözlerine ekledi.