'Hz Fatıma örnek alınsaydı dünya cennet olurdu'

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile Avrasya Platformu Eş Başkanı Harun Tokak, Hz. Ali ve Hz. Fatıma ailesinin örnek bir aile olduğunu belirterek, ''Bugün bütün aileler o aileyi model alsa, dünya cennet olurdu'' dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 19.12.2010 01:08 GÜNCELLEME 19.12.2010 01:08 KADIN
'Hz Fatıma örnek alınsaydı dünya cennet olurdu'

Erikli Baba Kültür Derneğince, Kerbela mateminin 1371. yıldönümü nedeniyle Zeytinburnu Kültür Merkezinde ''Biz Bir Aileyiz: Ehlibeyt Ortak Noktamız'' başlığı altında düzenlenen gece, Binali Doğan Dede'nin duası ve Sercan Dirik Erkeker'in mersiyesi ile başladı.

Gecede, Kerbela mateminin tarihçesini anlatan Harun Tokak, Ehlibeyt'in model bir aile olduğunu, dünyanın bütün sıkıntılarının temelinde bu model aile mantığının kaybolmasının yattığını kaydetti.

Tokak, Ehlibeyt ailesinde sevgi, saygı, birlik, beraberlik, metanet ve anlayış olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

''O aile cennet bahçesinden bir ailedir. Bugün bu ailenin mantalitesini kaybettiğimiz için acı çekiyoruz. Dünya elbet bir gün aile olacak ve işte bu birliktelik Ehlibeyt anlayışından fışkıracak. Milletimizin sahip olduğu cesaret, sadakat ve merhamet, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın evinden yayıldı. Çünkü Hz. Ali imanda, cesarette ve sadakatte önde bir insandı. Hz. Ali ve Hz. Fatıma ailesi örnek, model bir aile idi. Bugün bütün aileler o aileyi model alsa, onlar gibi bütün insanlığı kucaklayabilseydi, dünya cennet olurdu.''

Tokak, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın cennet bahçesine benzeyen evlerinde ''Hasan'' ve ''Hüseyin'' adında iki çiçek açtığını, torunlarına olan sevgisinden dolayı Hz. Muhammed'in o evi daha sık ziyaret etmeye başladığını anlattı.

Hz. Muhammed'in torunlarının ağlamasına hiç dayanamadığını, hatta kızına ''Fatıma, onların ağlamaları beni üzer'' dediğini belirten Tokak, ''Hz. Muhammed öldükten sonra Hz. Ali ve Hz. Fatıma ailesine bir matem çöktü. Bu acıya Hz. Fatıma sadece 6 ay dayanabildi. Ölümünden bir gün önce, o yüzü günden güne solan Hz. Fatıma anamıza bir canlılık geldi, Hasan ve Hüseyin'i yıkadı, saçlarını taradı, evini temizledi. Aylardır eşinin yüzünün gülmediğini bilen kocası Hz. Ali, hanımına bu iyiliğin nedenini sorunca, şu cevabı aldı: 'Yarın gidiyorum ey Ali. Babam dün rüyamda beni çağırdı, 'yarın iftarı birlikte yapacağız' dedi. Eğer evliliğimiz boyunca seni üzecek bir şey yaptıysam beni affet.' Hz. Fatıma, oğulları Hasan ve Hüseyin'i de eşi Hz. Ali'ye emanet ederek, son nefesini verdi.''

Tokak, Kerbela'nın, peygamber çocuklarının susuz bırakıldığı ve canlarının alındığı toprakların adı olduğunu ifade ederek, Kerbela'nın bir kuyu olduğunu, Ehlibeyt'in çiçeklerini yuttuğunu ve onların ayaklar altında ezilmesine seyirci kaldığını söyledi.

O gün Fırat'a düşen kanın acısının hala yüreklerde hissedildiğini belirten Tokak, Hz. Hasan ve Hüseyin'in şehit edildiği günün bir cuma günü olduğunu hatırlatarak, ''O gün cuma olduğu için camilerden selalar okunuyordu. Hz. Hüseyin yaralar içinde son bir güçle başını kaldırarak, 'Camilerden dedemiz Hz. Muhammed için salavatlar okunuyor, ama biz ayaklar altındayız' dedi. İşte o gün o model aileyi kaybettiğimizi için bugün dünya acı çekiyor'' diye konuştu.

Erikli Baba Kültür Derneği Başkanı Metin Tarkan da mistik bir ortamda Ehlibeyt'i anmak için bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, ''Ehlibeyt sevgisini ortak değer olarak kabul ediyoruz. Bu sevginin kaynaştırıcı bir unsur olduğunu ve bizi bir aile gibi kaynaştırdığını görüyoruz'' dedi.

Tarkan, yıllar önce yaşanan Kerbela olayının bütün acısıyla hala hafızalarda yerini koruduğunu ve sonsuza dek bu acının devam edeceğini kaydederek, Ehlibeyt sevgisinin tüm inananlara çok şey kazandırdığını, bunun başında da Sufilik ve tasavvuf anlayışının geldiğini söyledi.

Mehmet Kemiksiz ve Müzik Topluluğunun nefes, mersiye ve muharremiye icra ettiği gecenin sonunda konuklara aşure ikram edildi.

Geceye, Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

KAYNAK : AA