Tarih profesörünün ilginç arşivi

Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 yıldan beri terörle mücadelede şehit düşen asker, polis ve korucular ile Türkiye'de gündem olmuş bazı olayları, seçimlerde alınan sonuçları, kurulan hükümetleri, hükümetlerin gidiş sebeplerini, bazı kurumların faaliyetlerini, Türkiye'ye gelen yabancı devlet başkanları ile cumhurbaşkanı ve başbakanların yurt dışı ziyaretlerini kayıt altına aldığını anlattı.

Bugüne kadar kaydettiklerinin 30 ciltlik ajandaya ulaştığını aktaran Prof. Dr. Keskin, arşivini şahsi kütüphanesinde muhafaza ettiğini ve daha düzenli bir şekilde tasnif edilerek bilime hizmet etmesi adına da öğrencilerine bitirme tezi olarak verdiğini söyledi.

Mustafa Keskin, notları arasında çok farklı şeylerin olduğuna işaret ederek, "Notlarım arasında günlük hava tahmin raporlarından, Türk Kızılayı, TİKA gibi ülkenin yurt dışında gülen yüzü konumda olan kurumların yaptıkları faaliyetler, Türkiye'deki siyasi gelişmeler ve ülke siyasetinde ön plana çıkan Adnan Menderes, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan gibi isimlerin doğum, ölüm tarihlerinin yanı sıra imza attıkları önemli projeler de yer alıyor." dedi.

Türkiye'nin 1. Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi büyük savaşlarda binlerce şehit verdiğini anımsatan Keskin, bu şehitlerin büyük çoğunluğunun isimlerinin dahi bilinmediğini, tarih kitaplarının "isimsiz kahramanlar" olarak yazdığına dikkati çekti.

Terörle mücadelenin de ülke açısından en az bu savaşlar kadar önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Keskin, vatan uğruna gözünü dahi kırpmadan canını veren, eşinden, çocuğundan, annesinden, babasından, yarinden ayrılan şehitlerin aziz hatıralarına saygı göstermek, hatıralarını canlı tutmak, onların gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için de toprağa düşen her vatan evladını ajandasına yazdığını dile getirdi.

- "İsimsiz kahramanlar olarak anılmasına gönlüm razı gelmiyor"

Keskin, şehitlerin sadece isimlerini yazmakla yetinmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Her bir şehidin şehit olduğu yeri, görevini, rütbesini, memleketini, medeni durumunu, çocuk sayısını, şehit olduğunda ikamet ettiği adresini, toprağa verildiği yeri ve kısa hayat hikayelerini, göstermiş oldukları kahramanlıkları basından takip ederek tek tek yazıyorum. Gazetelerde çıkan haberleri keserek veya internet sitelerinden bilgisayar çıktısı alarak ajandama yapıştırıyorum. Şehit olan hiçbir asker, polis, korucu atlamadan ve ayrım yapmadan kayıt altına alıyorum. 1. Dünya, Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarında olduğu gibi şehit olan vatan evlatlarının 'isimsiz kahramanlar' olarak anılmasına gönlüm razı gelmiyor. Bu kahramanları gelecek nesillere aktarmamız onların hatıralarını sürekli canlı tutmamız ve bu vatanın kolay kazanılmadığını, çocuklarımızın eğitimini güven ve huzurlu bir şekilde tamamlayarak ülkeye faydalı bireyler olabilmesi için ne kadar büyük fedakarlıklarda bulunulduğunu anlatabilmemiz gerekiyor. Bazen gözyaşları içinde ama her zaman gururla vatan evlatlarını tek tek ajandama yazıyorum. İsimlerini yazarken de alelade bir yazıyla değil, çok itinalı bir şekilde her harfe özen göstererek yazıyorum."

Vatan uğruna canını vermiş şehitleri ziyaret etmek için onların akrabası veya yakinen tanıdığı birisi olmaya gerek olmadığını, genç yaşlı herkesin mutlaka her fırsatı bulduğunda şehitlikleri ziyaret etmesi gerektiğine inandığını vurgulayan Mustafa Keskin, özellikle gençlerin ziyaret ederek vatanın kıymetini bilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.