Nasrallah, ABD ve İsrail'i suçladı
Lübnan'daki Hizbullah örgütü Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, ABD ve İsrail'i, ülkedeki "tekfirci grupları desteklemekle" suçladı.
ABONE OL"Hizbullah'ın şehit liderlerini anma" töreninde konuşan Nasrallah, ülkedeki patlamaları gerçekleştirenlerin tekfirci gruplar olduğunu savunarak, ABD ve İsrail'i, çıkarlarını elde edebilmek için bu grupları desteklemekle suçladı ve Lübnanlıları fitnelere karşı koymak için birlik olmaya çağırdı.
Bu grupların önceliğinin Suriye'yi yok etmekve daha sonra da Lübnan'a gelmek olduğunu savunan Nasrallah, bunların Suriye-Lübnan sınırını ele geçirmeleri ve Lübnan'a gelmelerine karşı uyarıda bulunarak, meselenin vakit meselesi olduğunu söyledi.
Lübnan'ın, içinde İsrail'e karşı en büyük tehlike teşkil eden direniş bulunması nedeniyle tekfirci grupların hedefinde olduğunu öne süren Nasrallah, "Eğer bu gruplar Suriye'de başarılı olursa Suriye, Afganistan'dan daha kötü olur" dedi.
Bu tehlikenin bölge ülkelerinin tamamında var olduğunu iddia eden Nasrallah, söz konusu gruplara ait akımların, kendilerine düşmanlık yapan herkese karşı ortadan kaldırma ve yok etme mantığı uyguladığını belirtti.
Ülkede kurulan yeni hükümetle sorunları olmadığına da değinen Nasrallah, hükümetin siyasi değil, tarafsız kurulmasını ve Hizbullah'ı bunun dışında tutmak isteyenlerin bunu 10 ay geçirdiğini öne sürdü.
"Hükümet kurma kapısını kendilerinin açtığını" söyleyen Nasrallah, bunun "olumlu bir tavır olarak kabul edilmesi gerektiğini" dile getirdi ve yeni hükümete "Ulusal Çıkar Hükümeti" ismi verilmesi çağrısında bulundu.
Nasrallah, Filistin davasına da değinerek, "ABD'nin, özellikle de bu vakitte Filistin davasının tamamen sonlandırılmasına olağanüstü önem vermesine hayret ettiğini belirterek, bunun, Arap ve İslam ülkeleri kendi işleriyle meşgul olurken Filistin davasının ortadan kaldırılması için ABD-İsrail ittifakının işareti olduğunu savundu.
Nasrallah, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bugün İsrail, bizi korkutamadığını ve azmimize dokunamayacağını bilmektedir. Direnişin şimdi ve her zaman yüksek hazırlıklılığını koruduğunu bildiği gibi, korktuğu direniş gücü ve imkanlarının mevcut, hazır ve gelişmekte olduğunu da biliyor. Direniş, Suriye'de her ne kadar şehit verse de bu, onun tecrübeli ve güçlü olmasına vesile oluyor."