Kıbrıs Türkleri AP seçimlerinde oy kullanamadı

AP seçimlerinde milletvekili adayı beş Kıbrıslı Türk bulunuyor. İki toplumlu "Drasi/Eylem" grubundan Deniz Birinci ve Alev Tuğberk (Hatice Alev Necdet); Kıbrıs Sosyalist Parti'den Mehmet Birinci ve Osman Zorba ile bağımsız aday Şener Levent yarışıyor. Adaylar bugün Rum İçişleri Bakanlığı Şehir Planlama Dairesi'nde kurulan Seçim Merkezi'nde yaptıkları açıklamalarda, Kıbrıslı Türklerin oy kullanma hakkının gasp edildiğini belirterek, yaşananları protesto ettiler.

"KTÖS SANDIK BAŞINDAN AYRILMADI"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Güven Varoğlu, Genel Sekreter Şener Elcil ve bazı üyeler de Seçim Merkezi'ne giderek, oy kullanmak istedi. Oy kullanamayacaklarını öğrenen ve kullanmakta direnen sendika yetkilileri, sandık görevlilerinden 'oy kullanamama gerekçelerini' anlatan resmi bir yazı talep etti.
Sendika yetkililerinin, sandık başından ayrılmayarak, oy kullanmakta direnmesi üzerine Rum Çevik Kuvvet Birliği, olaya müdahale etmek istedi. Başta, Drasi/Eylem" grubundan milletvekili adayı olan Dinos Ayiomamitis olmak üzere sandık başında bekleyenlerin tepki göstermesi ve dışarıda bekleyenler tarafından "yuhalanmaları" üzerine, Çevik Kuvvet Birliği dışarı çıktı.

"RUM İÇİŞLERİ BAKANI SEÇİM MERKEZİ'NE GİTTİ"

Bu arada yaşanan olaylar üzerine Rum İçişleri Bakanı Sokratis Hasikos, Seçim Merkezi'ne giderek, Kıbrıslı Türk milletvekili adayları ile görüştü. Hasikos, Kıbrıslı Türk seçmenlerin oy kullanamaması sorununun nereden kaynaklandığı konusunda bilgi verdi. Bu sırada, adaylarla Hasikos arasında gerginlik yaşandı. Gerginlik, salon dışında da sürdü. Salon dışında basına kısa bir açıklama yapan Hasikos, Avrupa Parlamentosu seçiminde oy kullanacak olan bir seçmenin nerede ikamet ettiğinin her koşulda araştırıldığını; Kıbrıslı Türklerin bir kısmının oy kullanamayışının da, "adreslerde yaşanan problemlerden" kaynaklandığını savundu.

Hasikos, seçim öncesinde Kıbrıslı Türklere adres beyanında bulunmaları için fırsat tanındığını ve çok sayıda Kıbrıslı Türk'ün Rum İçişleri Bakanlığı'na giderek adres beyanında bulunduğunu kaydetti.

Rum Nüfus Dairesi sisteminin, adres beyanında bulunan Kıbrıslı Türkleri otomatik olarak seçmen kütüğüne kaydettiğini söyleyen Hasikos, bu kişilere oy kullanma hakkı verildiğini belirtti. Hasikos, adres beyanında bulunmamış olan gerek KKTC'de gerekse Güney Kıbrıs'ta ikamet eden Kıbrıslı Türklere ise oy kullanma hakkı verilmediğini söyledi. Hasikos, "3-5 kişi bağırdı diye seçimi tehlikeye atmayacağız" dedi.

"KTÖS RESMİ YAZI TALEP ETTİ"

Rum İçişleri Bakanı'nın merkezden ayrılmasından kısa bir süre sonra, yaklaşık iki buçuk saat sandık başında bekleyen KTÖS yetkilileri, oy kullanamama gerekçelerini anlatan resmi bir yazı talep etti. KTÖS yetkilileri Seçim Merkezi'nden ancak resmi yazıyı almalarının ardından ayrıldı.

Basına burada açıklama yapan KTÖS Başkanı Güven Varoğlu, "Bu yazı, Rum İçişleri Bakanı huzurunda yazıldı. Yazıda benim kimlik numaram yazıyor, ardından da seçmen listesinde kimlik kartı numaram olmadığı için bana oy hakkı verilemediği belirtiliyor. Biz burada oy hakkımızı gasp edenlere karşı bir mücadele verdik" dedi.

Varoğlu, Rum Polisi'nin kendilerini binadan atmak istediğini söyleyerek, ancak bunu başaramadıklarını kaydetti.
Mücadeleye devam edeceklerini dile getiren Varoğlu, haklı olduklarına inandıklarını, "iyi bir direniş" sergilediklerini düşündüklerini ifade etti.

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de, sandık başındaki mücadelelerine destek olan Türk ve Rumlara teşekkür etti. "Kıbrıslı Türk ve Rumların birbirini koruması gerektiğini" söyleyen Elcil, "Bunu yapmadığımız için bugün bu hale geldik" dedi.
Elcil, "Bize verilen bu belge bir devlete yakışmayan, utanç belgesidir" diye konuştu. Elcil, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

KIBRISLI TÜRK ADAYLAR

AP seçimlerine "Drasi/Eylem" grubundan katılan Alev Tuğberk (Hatice Alev Necdet) de açıklamasında, "40 bine yakın Kıbrıslı Türk'ün çok komik gerekçelerle oy kullanmaktan men edildiğini" söyledi. Seçim Yasası'nın değiştirilerek, yoruma açık hale getirildiğini belirten Tuğberk, seçimlerin yasal olmadığını, Kıbrıslı Türklerin oy verme hakkının gasp edildiğini kaydetti. Seçimin iptali için yasal dilekçe yaptıklarını söyleyen Tuğberk, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği üyesi olması sorgulanmalı, kayıtlarını bile doğru düzgün tutamıyorlar" dedi.

Kıbrıs Sosyalist Parti'den Mehmet Birinci, 40 bine yakın Kıbrıslı Türk'ün seçimde "sudan sebeplerle" oy kullanamadığını söyledi. Birinci, "Bunun sebebi, Güney Kıbrıs yönetiminin ayrılıkçı bir yönetim olmasıdır" dedi. Yasanın sorumlusunun Meclis'te temsil edilen tüm siyasi partiler olduğunu belirten Birinci, Kıbrıslı Türklerin katılımının yüksek olduğunu ancak oy kullanmak isteyenlerin kullanamadığını ifade etti.

AP seçimlerine "Drasi/Eylem" grubundan katılan Deniz Birinci de, Kıbrıslı Türklerin adres belirtmedikleri için oy kullanamadığının söylendiğini belirterek, "O zaman adresini bildirmeyenlere neden kimlik kartı verdiler. Demek ki 10 bin kişiye adresini bildirmediği halde kimlik kartı verildi. Bu nasıl Avrupa Birliği üyesi bir ülkedir?" diye sordu.
Kıbrıs Sosyalist Parti'den Osman Zorba da, seçimlerin anti demokratik bir uygulama içinde yürütüldüğünü belirterek, eşi Fatma Hasan'ın (Zorba) da oy kullanamadığını söyledi. Zorba, bu duruma itiraz etmek için dilekçe hazırladıklarını ifade etti.
AP seçimlerine bağımsız aday olarak katılan Şener Levent de, 30 bin Kıbrıslı Türk'ün oy hakkının "sudan bir neden ile gasp edildiğini" söyledi. "Kıbrıs Cumhuriyeti" kimliği alırken KKTC kimlik fotokopisi gösterme zorunluluğu olduğunu belirten Levent, herkesin adresinin bilindiğini kaydetti. Yapılanların kasıtlı olduğunu söyleyen Levent, "Bu, Kıbrıslı Türklere uygulanan ırkçılığın yeni bir davranışıdır. Biz bu seçimlerde barış köprüsü kurmaya çalışırken, onlar daha seçim olmadan köprüleri berhava etmeye çalışıyorlar" dedi.

Levent, seçimden sonra mahkemeye başvurarak, yasal haklarını arayacaklarını da kaydetti.

MAVRU: "ÜZÜCÜ BİR DURUM"

Seçim Merkezi'ne gelen Rum İçişleri eski Bakanı Eleni Mavru da, Kıbrıslı Türklere Avrupa Parlamentosu seçiminde oy kullanma hakkı verilmiş olmasının çok önemli bir durum olduğunu söyledi. Mavru, ancak bugün, kasıtlı veya kasıtsız bu hakkın Kıbrıslı Türklerin elinden alındığını gözlemlediğini ve bu durumun üzücü olduğunu belirtti.

Mavru ayrıca, Rum Yönetimi'nin bu konuda sadece Kıbrıslı Türklere değil, herkese açıklama yapması gerektiğini vurguladı.