KKTC'den BM'ye 3'lü zirve teklifi

Yunanistan Dışişleri Bakanlığının ve Kıbrıs Rum liderinin BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasını değerlendiren KKTC Cumhurbaşkanı Erdoğlu, Yunan ve Kıbrıs Rum tarafının BM Genel Kurulu'ndaki "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı" ifadesinin ''işgal manasında'' olduğunu söyledi.

BM 69. Genel Kurul Genel toplantıları nedeniyle New York'ta temaslarda bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'la BM Genel Merkezi'nde görüşme gerçekleştirdi.

Görüşme sonrasında BM'deki gazetecilere açıklama yapan ve ardından Türkevi'nde basın toplantısı düzenleyen Eroğlu, Kıbrıs sorununun çözüm süreci konusunda, BM Genel Sekreteri Ban'la yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve müzakerelere en kısa sürede başlanması konusunda düşünce birliği içinde olduklarını ifade etti.

Eroğlu, yaptıkları görüşmede Genel Sekreter'in olaya daha fazla müdahil olmasını istediklerini belirterek, önümüzdeki aylarda Cenevre'de, BM, KKTC ve Rum kesiminin katılacağı üçlü bir zirve yapabileceği konusundaki düşüncelerini ilettiklerini belirtti.

Genel Sekreter Ban'ın bunu değerlendireceğini söyleyen Eroğlu, BM'nin yeni Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'de, müzakerelerden olumlu sonuç alınabilmesi konusunda bir irade gördüklerini dile getirdi.

''Kıbrıs Türk halkı müzakerelerin uzamasından yoruldu'' 

Mükerelerin 3. safhasına gelindiğini belirten Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının 1968 yılından bu yana devam eden görüşmelerden yorulduğunu ve müzakerelerin artık olumlu bir şekilde sonuçlanması konusunda bir beklenti içinde olduğunu bildirdi.

Eroğlu, ''Kuzey'de ve Güney'de onca cumhurbaşkanı gelmiş geçmiş, Birleşmiş Milletler genel sekreterlerinin onayladığı anlaşmaları kabul eden hep Türk tarafı olurken, reddeden hep Rum tarafı olmuştur'' diye konuştu.

''Kıbrıs Federal Cumhuriyeti'nin devamı işgaldir''

Basın toplantısında, Güney Kıbrıs Rum tarafının ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığının BM Genel Kurulu'na hitaplarında, müzakerelerin sonunda Kıbrıs Cumhuryeti'nin devam edeceğini dile getirmelerini eleştiren Eroğlu, bu sözlerin ''rahatsız edici'' olduğunu belirtti. 

Erdoğlu; "Bana göre bu, müzakere masasında olan bir konu değil'' diyerek, şunları söyledi:

''İki kurucu üye ve iki eşit statüde devletin kuracağı yeni bir ortaklık devleti. Bu Birleşmiş Milletler parametresidir. Kıbrıs Cumhuriyeti, federal cumhuriyete dönecek diye geçiştirmeye çalışıyorlar. Kıbrıs Cumhuriyeti biliyorsunuz bizi ortaklıktan dışlayarak işgal ettikleri bir cumhuriyetti. Kıbrıslı Rumlar ortak kurulacak devleti, 'Kıbrıs Federal Cumhuriyeti'nin devamı şeklinde, bunu BM Genel Kurulu'na taşıyacak kadar kendilerini bilmez bir noktaya gelmişlerdir.''

''Baskıyı bize değil, Rum tarafına yapın''

Eroğlu konuşmasında ayrıca, müzakerelerin devamı konusundaki uyarıların Rum tarafına yapılması gerektiğini belirtti.

Zaman zaman bazı tarafların kendilerine ''artık anlaşmayı imzalayın'' diye baskı yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu konuşmasına şöyle devam etti:

''Bunu bize değil de görüşmeleri sürekli oyalayan, ortaya çıkan anlaşma metinlerini şu veya bu gerekçe ile reddeden Rum tarafına söylemeliler. Fakat bu zamana kadar Rum tarafına böyle baskılar geldiğini düşünmüyorum'' 

İki taraf arasındaki ''son safha'' 

BM Genel Sekreteri Ban'ın da iki taraf arasında sürdürülen görüşmeleri ''son safha'' olarak yorumladığını açıklayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, umutlarının her iki tarafın da kabul ettiği bir anlaşma sağlanarak referanduma götürülmesi olduğunu ifade etti.

Eroğlu, ''son bir gayret ile nihai anlaşmaya varmayı'' amaçladıklarını belirten Eroğlu, geçmişte yaşananları yaşatmayacak bir anlaşmaya ulaşmaya çalışıyoruz'' diyerek şunları kaydetti:

''Rum komşularımızdan bu müzakerelerin son bir uğraş olduğunu, sadece kendi istek ve aşırı arzuları ile masaya gelmemeleri, karşı tarafın da huzur ve yaşama ihtiyacı olduğunu anlamaları, öğrenmeleri gerekir diye düşünüyorum'' 

İzolasyonlar

KKTC'ye uygulanan izolasyon ve ambargoların Kıbrıs'ta anlaşmaya varılabilmesi için kaldırılması gerektiğini belirten Eroğlu, ''Bize bir baskıya gerek yok, biz zaten anlaşma isteyen tarafız. Bugüne kadar Rum tarafına fazla bir baskı yapıldığı söylenemez. Üzerimize bir baskı olduğu sürece, izolasyonlar devam ettiği sürece bir sonuç almak çok zor'' dedi.

''Maraş güven artırıcı önlem olamaz''

Güven arttırıcı önlemler söz konusu olunca Marış'ın Rumlara verilmesi konusunun kastedildiğini belirten Eroğlu şunları söyledi:

''Rumlar'ın başından beri, 'güven arttırıcı önlemler' deyince Maraş'ı kast ettiğini biliyoruz. Maraş güven arttırıcı önlem olamaz. Bundan Kıbrıs Türk halkının faydasına birşey yoktur. Güven arttırıcı önlemler her iki halkın da yararına atılacak adımlardır.''