Genç Memur-Sen’den 15 Temmuz kitabı

81 ilde 15 Temmuz Genç Memur-Sen Temsilcilik Günlükleri şekliyle darbe girişiminden itibaren ve bir aylık nöbetlerin gerçekleştiği süreçle ilgili duygu ve düşünler yer alıyor.  Genç Memur-Sen, 15 Temmuz hain darbe girişimine ilişkin 81 il de o gece yaşadıklarını,  izlenimlerini “İman ve İnancın Zaferi 15 Temmuz Destanı” kitabıyla tarihe not düştü.

Kitapta düşüncelerini paylaşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın o gecenin tarih hürriyet ve bağımsızlıkla mühürlendiğini belirterek, küresel emperyalizmin taşeronluğunu yapan ihanet şebekesinin hayasız saldırılarına göğüslerini siper eden aziz milletimizin her bir ferdi, emanet olan vatanın kaderini omuzlarken medeniyet coğrafyamız başta olmak üzere dünyanın bütün mazlumlarına bağımsızlık ve hürriyet umudunu aşıladığını ifade ederek düşüncelerini şöyle sürdürdü ‘‘Gencinden yaşlısına kadınından erkeğine inancını, inancıyla yoğrulmuş tarihini omuzlayan Anadolu insanı sonsuza akan şuurla o gece, uzun yıllardır kendisine biçilmiş gömleği yırtıp atarak emperyalistlerin oluşturduğu köhne düzene bir mızrak gibi saplanmıştır’’dedi.

Öte yandan Yalçın: ‘‘ Genç Memur-Sen’in hazırladığı bu çalışmada örgütlü olduğumuz bütün il ve ilçelerde o geceye dair gençliğimizin neler yaptığını okuyacaksınız’’ dedi.

Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan ise Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi ülke ve millet varlığını imha etmeye amaçlayan derin emperyalist odakların işbirlikçi hainleri harekete geçirerek kanlı bir darbe girişimi yaptıklarını ifade ederek ‘‘Darbeci ihanet şebekesi, önceleri bir vaaz olarak bilinen sonraları kendisini din alimi diye lanse ettiren Fethullah Gülen imamlığında veya onu kullanan derin, gizli fesat odakları tarafından millet ve ülke aleyhine örgütlenmiştir.

Varlığını yok olmamız için seferber eden bu örgüt, hiçbir hamlesinde sonuç alamayınca yıllardır hazırladığı ve kendisine tam bir teslimiyetle bağladığı asker, polis görünümlü silahlı militanlarını devletin ve milletin üzerine saldı.

Kanlı saldırılarla başlatılan bu darbe sadece iktidarı değil doğrudan devlet kurumlarını, ülke bütünlüğünü hedef almıştır. 

Saldırı yüzlerce yıllık tarihi deneyim birikimle oluşmuş milli iradeye, milli hisse, milli tasavvura, milli kimliğe öncelikle birleştirici sembolik değer, kurum ve şahsiyetleri hedef alarak milli varlığımıza yapılmıştır.

15 Temmuz ateş altında kanlı bir karanlığı geçerken verilen zorlu sınav kadar, bu iman ve özgürlük bilincinin kalıcı değere dönüştürülmesi de hayati önemdedir.

Ülke ve millet olarak ortak sevdamız, bizi aynı kadere mahkum ediyor. İman ve özgürlük! Biz ancak özgürlüğün kölesi oluruz. Bu asla yenilmez, asla teslim olmaz ruhu değere dönüştürerek, sonraki kuşaklara aktarmak için her ildeki temsilcilerimizin anı ve anlatılarını ulvi bir görev olduğuna inandık.

Yaşanmış direniş öykülerini bir araya getiren bu kitap, atalarımızdan miras aldığımız istiklal ruhunu çocuklarımıza emanet etmeye vesile olacaktır. Bizler gibi onlar da bizi var eden ve anlamlı kılan değerin kolay kazanılmadığını, özgürce aldığımız her bir nefesin bedelini canımızla, kanımızla ödendiğini bilmedirler. Bu kitabın bu yönüyle ve payına düştüğü ölçüde bir boşluk dolduracağını ümit ediyorum.Milleti alçakça vuran darbelere ve darbecilere lanet olsun.Tertemiz yüreklerin nurlu, onurlu direnişine ve direnişçilerimize selam olsun.Engellenemez yürüyüşüyle yeni ufuklara yönelen Yeni Türkiye’ye selam olsun’’ diye cümlelerini tamamladı.