Ahmet Efe Nar'ın eserleri okurlarını bekliyor

Ahmet Efe Nar'ın büyük ilgi gören kitapları, Söğüt'ten Viyana'ya Osmanlı Sultanları, Malazgirt'ten Söğüt'e Anadolu Selçuklu Sultanları ve Buz Kırığı isimli eserleri okurlar tarafından büyük ilgi gördü.

ABONE OL
GİRİŞ 05.12.2018 15:07 GÜNCELLEME 05.12.2018 15:07 KİTAP
Ahmet Efe Nar'ın eserleri okurlarını bekliyor

SÖĞÜT'TEN VİYANA'YA OSMANLI SULTANLARI 

 

Osmanlılar, Avrupa’da ulaştıkları son sınır olan Viyana’ya rağmen, Asya, Afrika ve Avrupa Kıtası üzerinde, hududu 20 milyon kilometre kareyi geçen büyük bir mülkün sahibi olmuşlardır. 600 yıldan daha fazla süren hikayeleri, dünya tarihinin önemli sahifeleri olarak hafızalara kazınmıştır.

Bu süre içinde aynı hanedana mensup 36 padişah hüküm sürmüştür.

Kurucu Sultan Osman Gazi’den, son padişah 6. Mehmed Vahdeddin’e kadar kimisi 97 gün gibi çok kısa bir süre, kimisi de 46 yıl gibi pek uzun müddet iktidarda kalmış olan bu Sultanların tarihi hikayeleri gerçekten pek ilginç ve bir o kadar da ibret vericidir.

“Söğüt’ten Viyana’ya” adını verdiğimiz bu çalışma, Anadolu Selçuklu Sultanlarının hikayelerinin anlatıldığı ''Malazgirt'ten Söğüt'e'' isimli kitabımızın devamı sayılabilir. 

 

MALAZGİRT'TEN SÖĞÜT'E ANADOLU SELÇUKLU SULTANLARI

Onlar, Orta Asyanın bozkırlarından, kanatlanmış atları üstüne binip geldiler. Ellerinde adalet sancakları, yüreklerinde cihan hakimiyeti mefkûresi vardı.

Selçuk Beyin oğulları ve torunlarıydılar. Tuğrullar, Çağrılar, Alparslan ve Melikşahlar Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nu kurarken, Kutalmışoğulları da 243 yıl devam eden Anadolu Selçuklu Devleti’nin bânisi oldular.

Malazgirtte açtıkları kapıdan Türkiye’ye girip bu toprakları, kanları ve canları pahasına vatan yaptılar. Diktikleri fidan, gölgesi âlemi kuşatan 600 yıldan fazla cihana hükmetti... 

BUZ KIRIĞI 

Buz Kırığı -Bir Sahte Mesih'in Romanı

Yirmi beş yaşına ulaştığında çevresindeki kalabalık daha da artmış, sözleri sihirli bir etkiyle bütün ülkeye yayılmaya başlamıştı. Etrafa dağılan ilk bağlıları, Nakkaş Sargis'in yönlendirmesiyle, önemli görevler yaptılar.

Gittikleri her yerde önderlerinden bahsediyor, onun üstün yeteneklerini naklediyorlardı. Söylediklerine göre Aziz Şemmas bir deniz anası gibiydi. Her yerde yüzer, orada burada dolaşır, ona, şuna dokunurdu. Kim karşılık verirse onu alırdı kollarının arasına. Sözlerini kabul etmeyenlerin inatçı keçiler olması neyi değiştirirdi ki?

Tanrısal bir ışıkla donanmış olduğu için hiçbir kanun, kural ve töreye bağlı değildi...