Kürtçe yasağına Ramiz Ongun da şaşmış
Kürt Sorununa Türk Aydınının nasıl baktığını sorgulayan ve vicdan testi yapan Türköne'ye Ramiz Ongun, Kürtçe yasağı ile ilk temasını bakın nasıl anlattı:
ABONE OLCemal Uşşak, 10 Ekim 2011 tarihinde, Ezgi Başaran'ın Radikal'de yayınladığı kendisiyle yapılmış röportaj, "Biz dindarlar Kürtlerin ıstırabını hissetmedik" dediğinde "Türküm Vicdanlıyım" kitabının temelini de atmış aslında...
Kitabı yayına hazırlayan Mümtaz'en Türköne takdim yazısında belirtiyor bunu. Adı, "Türküm, Vicdanlıyım" alt başlığı Kürt Sorunu&Türk Aydını" olan kitap dindar ve milliyetçi Türk kanaat önderleriyle söyleşilerin toplandığı bir eser.
Mümtaz’er Türköne, Ufuk Kitap'ın neşrettiği eserde, Kürt sorunu karşısında Türk aydınının vicdanını konuşturmuş ve özellikle Kürt olmayan ve bilhassa Türk olanlarla konuşmuş.
Türklerin Kürt Sorununa bakışının bugünü yer alıyor kitapta ama konuşulan isimler arasında yer alan ünlü Ülkücü Yazar Nevzat Köseoğlu ile yapılan söyleşide daha 1989 yılında Türk Ocağı'nın Kızılcahamam'da Kürt Sorunu çözmek için milliyetçilerin toplandığı da ortaya çıkıyor. Köseoğlu, kendisinin o tür toplantılara gitmediğini söylüyor. Türköne ise sorunun hep terör meselesi olarak görüldüğünü ilk defa bugün demokratik açılım olarak algılandığına dikkat çekiyor...
Kürdistan kelimesiyle ne kast edildiği önemli
Bu arada hemen hatırlatalım ki Türklük mefkûresinin ‘yaşayan en büyük otoritesi’ olarakkabul edilen, üretken kalemlerinden ve düşünen beyinlerinden Nevzat Köseoğlu'nun "Türk Dünyası ve Türk Medeniyeti Üzerine Düşünceleri" Ötüken Yayınlarınca özel kutulu dört cilt halinde şu günlerde raflarda yerini aldı....
Ülkü Ocakları Kurulduğunda Kürtler de desteklemiş
"Türküm, Vicdanlıyım" kitabına dönersek kitapta Ülkücülük adına konuşan ağır isimlerden Ramiz Ongun da dikkat çekiyor. Ülkü Ocaklarının ilk genel başkanı olan Ramiz Ongun daha sonra MHP Gençlik Kolları Başkanlığını da üstlenmişti. Bir dönem MHP Genel Başkanlığı'na da aday olan Ongun, Kürt Sorunu konusundaki düşüncelerini açıklarken, Ülkü Ocakları kurulduğunda potansiyel olarak en büyük destekçilerinin Doğulu arkadaşları olduğunu söylüyor. Türköne, "Doğulu mu, Kürt mü?" diye sorunca da "Kürt hepsi de Kürt" diyor ve devam ediyor: "Doğulu deyince, o zaman Doğulular, gruplaşmalara başlamışlardı. Urfalılar, hatta Urfa'da Siverekliler, Muşlular, Bingöllüler grup gruptu. Bunların tamamından böyle gruplar vardı"...
Ramiz Ongun Kürtçe yasağına inanamamış
"Adana'da Antakya otobüsüyle gidiyordum. Orada bir kaset meselesi oldu. Arapça şarkı mı, türkü mü vardı. Bir itiraz oldu otobüste. Ne oluyor diye sorduğumda, Kürtçe kaset koyuyor, yasak kardeşim dediler. İhtimal de vermedim, Kürçe kaset yasağına, Çünkü Adana'da gazinolarda, nehrin kenarında açık hava gazinoları vardı, Malatyalı Fahri, şarkı söylerdi, şehrin tamamı dinlerdi. Oralarda Arapça şarkılar da söylendiği olurdu ve Türkler bundan rahatsız olmazdı. Kürçe söylenseydi ondan da rahatsız olmazlardı. Ben ihtimal vermedim böyle bir şeye.
Adana'da konuşuyordum döneceğim günlerde. Dedim, otobüste böyle bir olay oldu, doğru mu? Doğru, dediler. Bir yanlışlık olmasın, dedim. Bu kulaktan dolma, yayılma bir şey olmasın!
Bana hep aptalca hem ahmakça hem de gayri insani geldi. Adam dilini konuşacak ne karışıyorsun! Hayret birşey!"
Kitapta konuşulan isimler, Cemal Uşşak, Mustafa İslamoğlu, Ahmet Taşgetiren, Nevzat Köseoğlu, Metin Karabaşoğlu, Nuri Gürgür, Sefa Mürsel, Ramiz Ongun, Lütfi Şehsuvaroğlu, Metin Damatlar, Mustafa Verkaya, Ersönmez Yarbay, İsmail Türk ve Servet Avcı.
Eski Said'te Kürdistan net şekilde geçiyor
Nur camiasının önemli düşürlerinden ve üretken kalemlerinden Metin Karabaşoğlu, Bediüzzaman Said Nursi'nin "Eski Said" dediği dönemlerde Kürt kelimesi ve Kürdistan kelimesinin net şekilde geçtiğini belirtiyor ve "Fakat o zaman Osmanlı zamanındayız ve bu kelimeler bir ötekileştirme ifade etmiyor. Cumhuriyet döneminde ise Kürtlere yapılanlar ortada, Dersim Sason, Ağrı vb. Diğer taraftan Kürt kelimesinin öteki, yabani, düşman gibi sunulması söz konusu ve Sediüzzaman'ın da özellikle Said-i Kürdi diye vurgulanarak Türklerin onu okumamasını temin etmek üzere bir çaba söz konusu" diyor.
Diğer isimlerin önemli görüşlerini de kitaptan okumanız mümkün...
(Haber 7)