Babasının "esaret hatırası"nı saklıyor
AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Konya'da, Çanakkale Savaşı'ndan sonra esir düşen ve Hindistan'a götürülen Osman Doğru'nun oğlu, babasının üzerine iğne ile "esaret hatırası" yazdığı kaşıklar ve diğer eşyaları yıllardır saklıyor.
ABONE OLAdnan Doğru'nun (75), hatıra olarak sakladığı emanetler arasında, babasının Bombay'daki esir kampındayken üzerine "günden güne iyileşmekteyim", "sıhhatteyim" notları yazarak gönderdiği "Harp esir kartları" da dikkati çekiyor.
Doğru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesinin Kafkas göçmeni olduğunu söyledi.
Topraklarına Rusların el koyması üzerine dedesinin Anadolu'ya geldiğini anlatan Doğru, "Dedem o zamanlar babama, 'Eğer Ruslarla savaş çıkarsa gönüllü git' diye vasiyet etmiş. Babam da 'Çanakkale'de harp var' denilince, gönüllü yazılmış. Önce Adapazarı'na kışlaya göndermişler. Eğitimli olduğu için çavuş yapmışlar, askerlere eğitim vermiş" diye konuştu.
Ardından Çanakkale'ye gönderilen babasının, yaralanınca yeniden Adapazarı'na geldiğini dile getiren Doğru, şöyle devam etti:
"Alnından yaralanmış. Yüzündeki iz o zamandan kalmıştı. Savaştan sonra bir trene bindirmişler. Cepheye gideceklerini sanıyorlarmış. Bağdat'a götürmüşler. O zaman esir olduklarını anlamışlar. Bir hafta çölün ortasında kalmışlar. Çok sıkıntı çekmişler. İngilizler alıp Hindistan'a götürmüş. Babam, Bombay yakınlarında bir esir kampında 2 yıl kalmış. Tercümanlık yaptığı için iyi davranmışlar. 2 yıl sonra da tekrar Anadolu'ya dönmüş."
Doğru, babasının esaret yıllarını hatırlatan eşyaları kendisine emanet ettiğini aktararak, şunları kaydetti:
"O yıllarda amcama ve bize gönderdiği 'Harp esir kartları' var. Üzerlerine, 'Mahsus selam ederim, günden güne iyileşmekteyim, sıhhatteyim' diye notlar yazılmış. Ayrıca esirken verdikleri kaşıklar bulunuyor. İğne ucu ile imzasını atmış babam. 'Osman' diye adını yazmış. 'Hindistan Karargahı, esaret hatırasıdır' yazıyor. Osmanlıca yazmış. Ayrıca nüfus cüzdanı yerine geçen belgeyi, okul diplomasını saklıyorum. Bunlar bana, babamın ve diğer askerlerimizin ne zorluklar çektiklerini anlatıyor. Hepsine gözüm gibi bakıyorum."