Suriyeli Hamza vefasını şifa dağıtarak göstermek istiyor

ABDULLAH DOĞAN - Ülkesindeki iç savaştan dolayı sağlıkçı olma hayalini gerçekleştirmek için Türkiye'ye gelen Hamza Mansur, eğitimini tamamlayıp göreve başlamak için sabırsızlanıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 14.07.2016 11:40 GÜNCELLEME 14.07.2016 12:04 GÜNCEL
Suriyeli Hamza vefasını şifa dağıtarak göstermek istiyor

Suriye'deki iç savaşın başladığı 2011 yılında Şam'dan ayrılarak Konya'ya gelen 26 yaşındaki Hamza Mansur, Avrupa'da eğitimine devam etmek istedi.

Bu sırada savaşın beraberinde getirdiği yıkım ve toplu ölümlerle ailesinden bir süre haber alamayan Mansur, geldiği Konya'da sıla ve aile hasretiyle endişeli günler geçirdi. Eğitim hayaline ara vermek zorunda kalan Mansur, ailesinden haber alamamasının yanı sıra ülkesine de dönemedi. Konya'da hayırseverlerin desteğiyle yaşama tutunan Mansur, bir buçuk yıl sonra Türkiye'ye sığınan ailesiyle Konya'da buluştu.

Mansur, annesi, babası ve kardeşleriyle yerleştiği ve "ikinci vatanımız" dediği Konya'da hayatına yeni bir sayfa açtı.

Türkçe öğrenen Hamza, yarım kalan hayalini tamamlamak için özel bir üniversitenin sağlık hizmetleri bölümünde yüksek öğrenimine başladı.

- Babasını trafik kazasında kaybetti

Mansur, savaşın bile kendisinden ayıramadığı babasını iki yıl önce Konya'da trafik kazasında yitirdi. Yaşadıklarına rağmen mücadelesine yılmadan devam eden Mansur, ailesinin geçimini sağlamak üzere Konya'daki bir yerel gazetenin Arapça ekini çıkarmaya başladı. Mansur, kentte yaşayan Suriyeli mültecilere yönelik eğitim ve kültür hizmeti veren derneğin başkanlığını da üstlendi.

Yaşadıklarını AA muhabiri ile paylaşan Hamza Mansur, Konya'ya 5 yıl önce geldiğini, kentte 100 bin sığınmacının yaşadığını ifade etti.

- "Vefa borcunu" ödemek istiyor

Mansur, savaşın, ayrılık, gurbet, ölümler, hastalık ve yokluk gibi büyük acıları da beraberinde getirdiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Şam'da anestezi bölümünde eğitimime devam ediyordum. Savaş çıktıktan sonra İspanya'da tıp fakültesinde eğitime devam edecektim. Fakat yaşanan olaylardan dolayı vize alamadım. 2011'de Türkiye'ye geldim. Buradan vize almayı denedim ama olmadı. Savaşın başlamasıyla buraya gelenler, iki üç ay kalarak geri dönmeyi düşünüyorlardı. Kimse savaşın bu kadar uzayacağını bilmiyordu. Nasip oldu buraya yerleştim ve hayatımı devam ettiriyorum. Tıp okuyacaktım ama babamı kaybettim. Ailemin geçimini sağlamak bana düştü. O yüzden daha düşük bir bölüme girmem gerekti. Şimdi hem çalışıyorum hem de okuyorum. Amacım sağlıkçı olup bize yerlerini, yurtlarını açan kardeşlerimize hizmet etmek."

KAYNAK : AA