Keçi çobanı Durali dedenin "Yok artık" dedirten inatçılığı

Akdeniz kıyı şeridi ve Konya Ovası'na sınırı olan Toros dağlarının orta bölgesinde, dar vadiler üzerine kurulu Hadim ilçesi Korualan Mahallesi'nde yaşayan Durali Kaba, 7 yaşından bu yana keçi çobanlığı yapıyor.

Yaşadığı mahalleyi 47 yıl önce belediye başkanının "Keçileri mahallenin içinden geçirme" uyarısından sonra "Bir daha buraya ayak basmam" diyerek terk eden Kaba, Korualan'a 10 kilometre uzaklıktaki Arpalık mevkisinde dağın yamacına yaptığı tek gözlü küçük bir evde yaşıyor. Kaba, sadece seçimlerde kısa süreliğine mahalleye iniyor.

Yaşadığı evin yanına 10 yıl önce yaptırılan 3 odalı konuta ise sözünü dinlemeyerek yerleşen eşi Fatma Kaba'ya (70) kızdığı için hiç adımını atmıyor.

- "Bir inat edersem kimse beni kararımdan vazgeçiremez"

Durali Kaba, AA muhabirine yaptığı açıklamada, soğuğu sevdiğini, yaşadığı odada yaktığı ateşle ısındığını söyledi.

Odasının kendisi için beş yıldızlı otel konforunda olduğunu aktaran Kaba, şöyle devam etti:

"Beş çocuğum var. Onlar yanıma geliyor. Okumayı çok seviyorum. Günü geçmiş de olsa getirilen her gazeteyi okuyorum. Gazeteler benim doktorum. Her şeyi gazetelerden öğreniyorum. Keçiden daha fazla inadım, şaka falan değil. İnat olmasam yanı başımda soba gürül gürül yanıyor, hanım orada. Burada yalnız yatar mıyım? Bir inat edersem kimse beni kararımdan vazgeçiremez. 'İnatçı' dediklerinde hiç kızmam çünkü gerçekten inatçıyım."

- İnadı eşiyle arasına girdi

Fatma Kaba, 55 yıllık evli olduğunu, eşinin inatçılığı yüzünden yaşlandığını ifade etti.

Evlenmeden önce eşinin bu kadar inatçı olduğunu bilmediğini anlatan Kaba, "Evin yapılmasını istemedi. Benim eve yerleşmemi hiç istemedi. Bir inat etti, eve hiç girmedi. Bir şeye 'Yok' dediğinde o iş biter. Keçileri inat, o keçilerden daha inat. Temiz ve yeni giyinmesi için üzerine aldığımız elbiseleri 'Giymeyeceğim' dediğinde öldürseniz de giymez." dedi.

- "Bu yaşıma kadar böyle inatçı bir adam görmedim"

Mahallenin muhtarı Abdullah Acar da Durali Kaba'nın inatçı yapısının dillere destan olduğunu vurguladı.

Kaba'nın öldüğünde bile cenazesinin yayladaki evinin yanına defnedilmesini istediğini ifade eden Acar, "Herkes 'inatçı Durali' diye bilir. Tüm köylü burada ölse de gelmez. Kızını kaç defa istediler, inadından vermedi. En sonunda kızı kaçarak evlendi. Gözleri tam görmese de gazeteleri okur. Bu yaşıma kadar böyle inatçı bir adam görmedim." diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Celil Demir, Durali dedenin temiz, dürüst, kimseye zararı dokunmayan biri olduğuna işaret ederek, "Bir şey dediğinde döndürmem mümkün değil. Ne güzel ev yaptırıldı, gidip orada yatmıyor. Ölür de çıkmaz oraya. Öleceğini bilse yapacağından geri kalmaz." ifadelerini kullandı.

Durali Kaba'nın torunu Mustafa Kaba da "Dedemi çözmek mümkün değil. Keçileri güde güde kendisi de keçi gibi inat olmuş. Onu kararından döndürmek mümkün değil." sözlerine yer verdi.