Konut kredisi alanlar borcuna sadık çıktı
Küresel krizde artan 'kredilerde takibe düşme oranında' düşüş gözleniyor. Borcunu ödemediği için takibe düşen kredi oranı en fazla taşıt kredilerinde olurken, bu oran konut kredilerinde düşük seyrediyor.
ABONE OLBu yılın ilk 6 ayı itibarıyla takibe düşme oranı konut kredisinde yüzde 0,68, ihtiyaç kredisinde yüzde 2,73, taşıt kredisinde ise yüzde 3,12 oldu. Kredi kartında ödenmeyen borç oranı ise yüzde 5,13.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) açıkladığı Haziran 2013 verilerine göre borcuna en sadık olanlar konut kredisi alanlar oldu. Bankaların kullandırdığı 100 milyar 366 milyon lira miktarındaki konut kredisinin yüzde 0,68'lik kısmı olan 677 milyon lira takibe düştü. Bu oran ihtiyaç kredilerinde yüzde 2,73 olurken taşıt kredilerinde ise yüzde 3,12 oranında gerçekleşti.
BDDK'nın açıkladığı verilere göre Haziran 2013 itibarıyla TL ve döviz endeksli olarak toplam 223 milyar 582 milyon liralık tüketici kredisi verildi. Bu miktarın 100 milyar 366 milyon liralık kısmı konut kredisi olarak kullanıldı. Konut kredilerinde ödenemeyip takibe düşen miktar ise 677,8 milyon lira oldu. İkinci sırada ise ihtiyaç kredileri geliyor. Haziran ayında kullanılan 78 milyar 846 milyon liralık ihtiyaç kredisinin 2 milyar 152 milyon liralık kısmı takibe düştü. Kalemler arasında en az miktarda kullanılan ise taşıt kredileri. Fakat en az kullanılan kredi olmasına rağmen, taşıt kredilerinde geri ödenmeyip takibe düşen kredi oranı diğer iki kaleme göre daha fazla. Toplam kullanılan 8 milyar 108 milyon liralık taşıt kredisinin 253 milyon liralık kısmı geri ödenmediği için takibe düşmüş durumda. 2013 Haziran ayı itibarıyla bireysel kredi kartıyla yapılan harcama tutarı ise 79 milyar lira olarak gerçekleşti. Kredi kartı ile yapılan harcamaların ödenemediği için takipte bulunan kısmı 4 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu ise kredi kartı harcamalarının yüzde 5,13'lük kısmının geri ödenmediği anlamına geliyor. Fakat bu rakam son 8 senenin en düşük oranı. Kredi kartı borçlarının takibe düşme oranı 2008 krizi sonrası yüzde 12'lere kadar çıkmıştı. Daha sonra ekonomideki toparlanmaya paralel olarak 2010 senesinin ikinci yarısından itibaren oran tek haneli rakamlara indi ve düşüş seyrini sürdürüyor.