Ülker, direksiyonu Rusya'ya kırıyor
Dünyanın en prestijli çikolata markası Godiva'yı 2007 yılında satın alan Ülker, direksiyonu Rusya'ya kırıyor.
ABONE OLYıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, artık lokal olmanın bir anlam ifade etmediğini söyledi. Türkiye'nin iyi bir üretim ülkesi olduğunu ve yeterli iş gücü bulunduğunu belirten Ülker, “Biz Ülker olarak Kazakistan, Ukrayna, Romanya, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkelere yatırımlar yaptık. Godiva ile en hızlı büyüdüğümüz pazar Çin oldu.
Hindistan'a, Rusya'ya direksiyonu çeviriyoruz. Japonya, Çin ve Tayvan'da çift haneli büyüme rakamlarına ulaştık. Godiva'yı satın aldık, ancak yönetimini değiştirmedik. Mevcut yönetim ile ilerledik. Biz sadece gidip çikolataları tattık'' dedi.
Türkiye'de ve Türkçe yayımlanmaya başlayan Harvard Business Review Türkiye'nin (HR Türkiye) lansman toplantısı sonrası gerçekleştirilen “Bölgesel ve Küresel Ölçekte Rekabetçilik ve Türkiye'nin Yeri” başlıklı panelde konuşan Ülker, ''Fabrikalarımızdaki otomasyonun tamamlanmasıyla 3 bin çalışanımızdan 600 kişiyi ne yazık ki işten çıkartmak zorunda kalmıştık.
Üzücü bir hadiseydi ancak geleceğe yatırımımızdı. 1990 yılındaki 3 bin mevcudumuz bugün 30 bin kişiyi geçiyor. 10 mislinden fazla büyüme yakaladık. Bu bir zaruret'' dedi. North Star isimli bir Ar-Ge merkezi kurduklarını da vurgulayan Ülker, North Star'ın bu seneki bütçesinin 14 milyon dolar olduğunu dile getirdi.
Panelde konuşan AKFEN Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ise Avrupa'da havalimanı kurmak istediklerini, ancak bir türlü lisans alamadıklarını belirtti. Avrupa'da yaşadıkları bu durum karşısında Kuzey Afrika'ya yönelerek Mısır, Tunus, Libya, Suudi Arabistan, Katar ve Abu Dabi'de yer aldıklarını söyleyen Hamdi Akın, “Siyasi sebeplerden dolayı Avrupa'da hava alanı lisansı alamıyoruz. Ancak biz onlara ülkemizi sonuna kadar açıyoruz. Ne zaman ki; AB kapılarını Türkiye'ye açar, bize de Avrupa'nın kapıları açılır” dedi.
'AVRUPA'NIN İÇİNE BİZİ SOKMUYORLAR'
Moderatörlüğünü HBR Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan'ın yaptığı panelde konuşan Akın, Letonya'nın başkenti Riga'da da belli hizmetleri sunduklarını ifade ederek, “Ama tam bir havaalanı işletmeciliği sayılmaz.
BOT (yap-işlet-devret) ihtiyaçları var, ama onları ikna edemedik, yapmıyorlar. Makedonya'da Üsküp'e gittik, en son olarak batı bölgesinde. Onun ötesine de geçemedik ve geçemiyoruz. Bulgaristan'da, Varna, Kosova hava alanlarında ve Burgas hava limanlarında bizi yeterli görüp belge dahi vermediler” diye konuştu.
Bulgaristan, Makedonya ve Letonya'daki havalimanlarının küçük olduğuna dikkat çeken Akın, “Ama bunlarda birçok siyasi etken rol oynuyor. Avrupa'nın içerisine bizi sokmaları kolay değil, sokmuyorlar. Kimse de aksini iddia edemez. Ama biz onlara ülkemizi sonuna kadar açıyoruz. Hava alanı operatörlerinin hepsi ülkemizin her tarafta gayet rahatlıkla girip işletebiliyorlar, bize de ortak olabiliyorlar” dedi.
“BİZE ÇILGIN DİYORLAR”
Avrupa'da yaşadıkları sorunlar nedeni ile Kuzey Afrika ülkelerine yöneldiklerini bildiren Akın, “Tunus'ta yaptığımız yatırım 1 milyar Avro'dur, Medine'de yaptığımız yatırım 1,2 milyar dolar. Katar'da yaptığımız 4 milyar dolar, yani şimdi bu rakamlara baktığımız zaman çıkıp da 'işte 10-15 tane hava alanı yapacağız' dediğimiz zaman, bu rakamlarla sanki gırgır geçiyormuş gibi oluyor bir yerde. Onun için de insanlar size çılgın diyebiliyor''dedi. Akın, ayrıca TAV'da çalışan insan sayısının inşaatlarla beraber 42 bin civarında olduğunu söyledi.