Bu özel fotoğraflar MGM'de bile yok
Ünlü aktör Sean Connery, tam 42 yıl önce 'Rusya'dan sevgilerle' adlı ünlü Bond filminin çekimi için geldiğinde bu pozları vermişti. Ali Murat Güven'in arşivinden
ABONE OLAli Murat Güven'den alınan özel izinle Yeni Şafak'ta yayınlanan bu özel fotoğrafların öyküsünü sizin için yayınlıyoruz:
'Eminönü
simitlerini
inceliyorum
Majesteleri!'
SİMİT ARAŞTIRMASI: 'Nostaljinin hası' diye herhalde olsa olsa buna denir! Tüm zamanların en unutulmaz Bond'u, efsanevi aktör Sean Connery, henüz saçlarına tek bir ak bile düşmeden önce, İtalyan rol arkadaşı Daniela Bianchi'yle birlikte Galata Köprüsü'nün üzerinde İstanbul simitlerinin tadına bakıyor. Bu orijinal kart baskı fotoğraf, tıpkı diğer kareler gibi filmin tanıtımı için değil, sırf hatıra amaçlı çekilmiş. |
Öyküsünün önemli bir bölümü İstanbul'da geçen ve Bondseverler açısından James Bond filmleri külliyatında çok özel bir yeri olan 'Rusya'dan Sevgilerle'nin çevriminin üzerinden tamı tamına 42 yıl geçti. Başrollerini Sean Connery, Daniela Bianchi ve Robert Shaw'un üstlendiği 'Rusya'dan Sevgilerle', şimdiye kadar sinemaya uyarlanan 21 James Bond serüveni içinde hâlâ tartışmasız en kalitelisi olarak kabul ediliyor.
Yeni Şafak muhabiri Ali Murat Güven, Sean Connery'nin yıllar sonra yeniden İstanbul'u ziyaret ettiği şu günlerde, sinema tarihinde nadide bir yere sahip olan bu güzel filmin çekimlerinden kalma çok özel bir fotoğraf dizisini, 42 yıl boyunca günışığına çıkmayı bekledikleri tozlu raflar arasında buldu. 1960'ların İstanbul'undan nostaljik görüntüler içeren bu fotoğraflar, önümüzdeki günlerde Connery'ye de armağan edilecek.
EN KARİZMATİK BOND: 'Camiler kenti' İstanbul'da, Eminönü Yeni Cami'nin önünde Connery'ye özgü bir James Bond pozu... GALATA KÖPRÜSÜ HATIRASI: Connery ve Bianchi, artık eski yerinde olmayan tarihî Galata Köprüsü'nün üzerinden Haliç'i seyrederken, meraklı bir vatandaşımız da ne yapıp edip kadraja girmeyi başarmış. SANA TEPEDEN BAKTIK EY AZİZ İSTANBUL: Connery ve Bianchi bu karede de Tepebaşı'ndalar... BOND KIZI SÜLEYMANİYE'DE: Daniela Bianchi, 'Rusya'dan Sevgilerle'nin İstanbul'daki çekimleri sırasında, Süleymaniye'nin önünde bu sevimli pozu verme fırsatını da kaçırmamış. İKİ SİNEMASAL SİMGE BİRARADA: Sinemada serüven ve gizem kenti olarak ün yapan İstanbul'u James Bond karakteriyle oldukça başarılı biçimde bütünleştiren bir fotoğraf... İSTANBUL SİLÜETİNDE: Connery ve Bianchi'nin Galata Köprüsü üzerindeki bir başka hatıra fotoğrafı... RAKİPSİZLİĞİNİ KORUYOR: 1963 yapımı 'Rusya'dan Sevgilerle', şimdiye kadar çekilen 21 Bond filmi içinde hâlâ tartışmasız en iyisi olarak kabul ediliyor. Sean Connery, çok ilginç bir tesadüf eseri, bizim bu haberi yayına hazırladığımız önceki gün yıllar sonra yeniden İstanbul'a geldi. Fakat emekli Bond'un bu defaki amacı film çekmek değil, eşiyle birlikte tatil yapmak… |
-
ALİ MURAT GÜVEN
Ünlü filmlere ait hatıra eşyaları, sinema meraklıları için kimi zaman en nadide mücevherden bile daha değerli birer koleksiyon malzemesine dönüşürler. Hele de sözkonusu olan, 'James Bond serisi' gibi sinema tarihinde -bütün tartışmalı yönlerine karşın yine de- müstesna bir makama sahip yüksek bütçeli serüven filmleriyse, bu tür eşyalar için küçük birer servet harcamaya hazır bir kitlenin internet ortamındaki sinema müzayedelerinde her an cirit attığına tanık olmaktayız.
İşte, bütün ömrünü James Bond filmlerine ait çeşitli fotoğraflar ve set eşyaları toplamaya adamış Alman koleksiyoncu Robert Ganz da bu '007 fanatikleri grubu'nun önde gelen bir üyesi… Halen Münih'te yaşayan Ganz'ın elinde, kendi ifadesine göre, tamamı Bond filmlerine ait 100 binin üzerinde hatıra eşyası var.
Yeni Şafak muhabiri, sinemanın bu karizmatik ajanının beyazperdedeki seceresini, sözkonusu filmlerin yapımcılarından bile daha iyi bilen bu müthiş koleksiyoncuya ulaştığında, son derece ilginç bir sürprizle karşılaştı.
'Bu fotoğraflar MGM'de bile yok!'
Geçtiğimiz günlerde, 'Türkiye'de çekilen Bond filmleri' üzerine bir araştırma yapmak üzere Robert Ganz'a başvurduğumuzda, kendisine elinde 'Bond'un Türkiye serüvenleriyle ilişkili herhangi birşey olup olmadığını' sorduk. Sorumuzu, 'Hem de hiç kimsenin elinde bulunmayan dokümanlarım var' diyerek yanıtlayan Ganz, bizlere elektronik posta yoluyla bir dizi fotoğraf gönderdi. Fotoğraflara ekli olan şu not ise bir hayli mânidardı: 'Bu nostaljik fotoğraflar, filmin yapımcısı Metro Goldwyn Mayer şirketinin arşivinde bile yok. Çünkü, o tarihlerde İstanbul'da görev yapan bir fotoğrafçı arkadaşım tarafından, tamamen hatıra amaçlı olarak çekildiler. Günümüzde yalnızca birer kopyaları var ve bunlar da benim elimde…'
Ekte yer alan 1963 tarihli toplam 8 kare renkli ve siyah-beyaz orijinal fotoğrafı dikkatle incelediğimizde, gerçekten de bu kurt koleksiyoncunun dediği kadar nadide parçalarla karşı karşıya olduğumuzu farkettik. Günümüzde artık 75 yaşında ak sakallı bir dedeye dönüşmüş olan, buna karşılık hâlâ serüven filmlerinde oynamayı sürdüren ünlü aktör Sean Connery'nin, 'Rusya'dan Sevgilerle' filmindeki rol arkadaşı Daniela Bianchi ile sıradan bir turist gibi İstanbul caddelerinde turlamasını belgeleyen nostalji yüklü karelerdi bunlar…
Ganz, sonuçta böyle nadide hatıra eşyalarını alıp satmakla geçinen biri olduğundan, bize gönderdiği fotoğraflar da -çoğaltma yapılmaması için- gazetede basılamayacak kadar düşük çözünürlüklüydü. Sonuçta, internet üzerinden yaptığımız al takke-ver külah bir koyun pazarlığından sonra, kendisini bütün bu fotoğraf dizisini makûl bir bedel karşılığında satmaya ikna ettik. Anlaşma yapılıp parası hesabına yatırıldıktan sonra da tarafımıza fotoğrafların orijinal kart baskılarını kargo yoluyla gönderdi.
Ganz'ın açıklamasına göre, negatif film sonradan bir iletişim kopukluğu yüzünden fotoğrafları çeken arkadaşında kaldığı için, günümüzde bu kareler MGM'de olmadığı gibi Connery'nin kişisel arşivinde de yok. Bize fotoğrafları satarken şart koştuğu ekstra bir isteğini geçtiğimiz günlerde yerine getirdiğimizi de hemen belirtelim:
'Madem ki bunları gazetenizde basacaksınız, o halde gazeteci olarak sizler Sean Connery'ye benden daha kolay ulaşırsınız. Fotoğrafların birer kopyasını da kendisine gönderin. Bu arada, sıkı bir Alman hayranı olarak benim de selamlarımı iletin!'
Biz de ona verdiğimiz bu sözü tuttuk ve şu anda sayfada gördüğünüz kareleri, Yeni Şafak adına aktör Connery'nin İngiltere'deki ajansına gönderdik.
Ancak, olağanüstü bir rastlantı sonucu, bizim bu haberi Yeni Şafak'ta yayına sunduğumuz gün itibarıyla Connery'nin de İstanbul'u ziyaret edeceği tutunca, bu kez rotamızı Boğaziçi Üniversitesi'ne çevirdik. Çünkü ünlü aktör 25 Mart Pazartesi günü bu üniversitenin sinema merkezinde bir konuşma yapacak. Ve bir aksilik olmazsa, şimdiye dek kendisinin bile görmediği bu nostaljik kareler o konuşmanın ardından -çerçevelenmiş olarak- tarafımızdan kendisine armağan edilecek.
Erdoğan'ın sinema konusundaki vizyonu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği ABD gezisinde biraraya geldiği Amerikalı film yapımcılarına, 'Türkiye'nin tarihî ve doğal güzelliklerini filmlerinde daha çok kullanmaları' yönünde çok önemli bir davet yaptı. Bu hiç kuşkusuz ki, Türk politikacılarında bugüne dek hemen hiç görülmeyen farklı bir vizyonun dışa vurumuydu. Dünyanın en önemli metropollerinden biri durumundaki İstanbul'un, şimdiye kadar -aralarında iki Bond filminin de yer aldığı- yalnızca 20 kadar uluslararası yapımda boy gösterebilmiş olması bile, sinemanın uluslararası tanıtımdaki büyük rolüne devlet olarak ne kadar ilgisiz ve donuk baktığımızın en önemli kanıtı…
Tüm dünyadaki milyonlarca sinemaseverin duvarlarına 'Türkiyeli filmler'in posterlerini asacakları günlere eriştiğimizde, 'Geceyarısı Ekspresi' gibi ülkemize yıllardır inanılmaz zararlar veren karşı-propaganda girişimlerini de yine beyazperdenin o eşsiz gücüyle altetmiş olacağız.
Beyazperdenin yorulmak bilmeyen 'dede'si: Sean Conneryİstanbul'da iki kez çalıştı
Serüven sinemasının kırk yılı aşkın bir süredir simge isimleri arasında yer alan İskoçyalı aktör Sean Connery, ilerlemiş yaşına karşın günümüzde hâlâ dur durak bilmeksizin film çevirmeyi sürdürüyor. 25 Ağustos 1930 doğumlu olan Connery, aynı zamanda, Türkiye'deki film setlerinde en uzun süre çalışan batılı oyuncu olma özelliğine de sahip. 1963'deki ilk ziyaretinde yaklaşık bir ay süreyle İstanbul'un dört bir köşesinde Kraliçe'nin emriyle Rus ajanlarını kovalayıp duran ünlü yıldız, bundan tam 11 yıl sonra bu kez de Agatha Christie'nin klasikleşmiş romanı 'Şark Ekspresi'nde Cinayet' için ülkemize gelmişti. Zengin oyuncu kadrosuyla âdeta bir yıldızlar geçidini andıran 'Şark Ekspresi', İstanbul'da başlayıp Paris'e dek uzanan bir cinayet entrikasını işlerken, Connery de usta yönetmen Sydney Lumet tarafından çekilen bu filmde 'Albay Arbuthnot' karakterini canlandırıyordu. Öykünün tamamı ülkemizde geçmediği için, 1974 yılında İstanbul'a yalnızca bu bölümde rolleri bulunan Connery ile İngiliz oyuncular Albert Finney ve Vanessa Redgrave geldi. Filmin açış bölümünde yer alan tablo güzelliğindeki Salacak Vapur İskelesi ve Sirkeci Garı çekimleri için yaklaşık bir hafta süreyle İstanbul'da kalan Connery, böylelikle sinema tarihinin en iyi Agatha Christie uyarlamasını sürükleyen ana karakterden biri oldu.
Sean Connery'nin yakın zamanda çekilen fotoğraflarından biri...-
(Bu haberde kullanılan orijinal fotoğrafların
bütün yayın hakları Yeni Şafak gazetesine aittir.)