En ünlü ve en tartışmalı heykeller
Bazısı halkın ortak görüşünü yansıttığı için alkışlandı, bazısı görüş ayrılıklarına neden oldu. İşte bulundukları kentin simgesi haline en ünlü ve en tartışmalı heykeller..
ABONE OLAnadolu'nun dört bir yanında, her biri farklı anlamlarla yüklü heykeller ve anıtlar, kimi zaman, "benzemiş, benzememiş", "amacına uygun olmuş, olmamış" tartışmalarına, tepkilere yolaçtı.
Bazı heykeller, halkın ortak görüşünü yansıttığı için alkışlandı, bazıları, görüş ayrılıklarına neden oldu. Anadolu'da, tarihin eski dönemlerinden bu yana yapımına önem verilen heykeller, günümüzde de bu değerini koruyor.
Tarih boyunca, özellikle mücadelenin ve kahramanlıkların dile getirilmesinde araç olarak kullanılan heykeller, geçmişin günümüze kadar taşınmasını da sağlıyor. Tarihi değerleri, kültürü yansıttığı için halkın büyük önem verdiği ve en ince detayına kadar incelediği heykeller ve anıtlar, bu nedenle yer yer önemli tartışmalara da yolaçıyor.
Tartışmaların büyümesi üzerine, yerinden kaldırılan, ya da yenisi yapılan heykeller olduğu gibi, heykeltıraşların üzerinde rötuşlar yaparak, "istenilen" şekle getirdikleri heykeller de bulunuyor.
Tüm tartışmalara ve görüş ayrılıklarına rağmen, heykeller ve anıtlar, Anadolu'nun farklı sesi olmaya devam ediyor.
- "KRAL ATTALOS SAPIK MIYDI?" TARTIŞMASI-
-KEYHÜSREV'İN TARTIŞMALI HEYKELİ-
Yine Antalya'daki Şehitler Anıtı da, asker figürleri nedeniyle tartışma konusu olmuştu. 1998 yılında yaptırılan anıttaki figürlerde, askerlerin sağ ayak ve kollarının, aynı anda havada görünmesi nedeniyle "Türk askeri böyle yürümez" tartışması ortaya çıkmıştı. Belediye yetkilileri o dönemde heykelin gerekirse düzeltilebileceğini açıklamıştı, ancak heykeltıraş Çağlıcan yürüyüşü bozuk askerlerle, "Askerleri provoke eden kişileri" tasvir ettiğini ileri sürmüştü.
-"NOEL BABA BÖYLE MİYDİ?"-
Bu girişim, Türkiye ile Rusya arasında diplomatik krize neden olurken, Rus heykeltıraş Grigoriy Pototosky, Türkiye'ye bağışladığı heykelin kilise girişinden kaldırılmasını anlamsız bulduğunu belirtmiş, olay Rus gazetelerine, "Türkler Aziz Nikolaus'u Santa Klaus ile değiştirdiler" şeklinde yansımıştı.
-EJDERHAYA BENZETİLEN SERAMİK HEYKEL-
Çanakkale Seramik Fabrikaları Trim ve Dekor Fabrikaları Üretim Müdürü ve seramik sanatçısı Erol Sazcı, at başlı seramik heykelin, Çanakkale Savaşları'nda kullanılan ve daha sonra Cumhuriyet Meydanı'na yerleştirilen tarihi topun karşısına özellikle yerleştirildiğini söyledi. Sazcı, "Bu heykel, ilk yaptığımda çok eleştirilmişti.
Ejderhaya benzetenler olmuştu. Ancak, zamanla gördüm ki, hedefimize ulaştık. Bu heykel kentimizin bir simgesi haline geldi. İnsanlar artık yalnızca Çanakkale'nin tarihiyle değil, kültürel değerleriyle de ilgilenmeye başladı" dedi.
-SAMSUN'DAKİ "İLK ADIM VE ATATÜRK" ANITI-
Anıtta yer alan söz konusu erkek ve genç kız heykelleri 20 Kasım 1982'de Samsun'u ziyaret eden Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in talimatıyla, çıplak oldukları gerekçesiyle kaldırılmıştı. Bunun üzerine konu kamuoyuna "muzır heykeller" olarak yansımış ve uzun yıllar tartışma konusu olmuştu. "Özgürlük ve barışı" simgeleyen heykeller, aradan geçen 18 yıldan geçtikten sonra, Kültür Bakanlığı'nın talimatıyla 13 Mayıs 2000'de tekrar eski yerine yerleştirilmişti.
Milli Mücadele yıllarında Yunanlıların Aydın'ı işgaliyle birlikte "biz yürüyelim, millet arkamızdan gelir" sözü ile kahramanlık destanını başlatan ve adını türkülere yazdıran "Üç Gözler" anıtı ile ölümsüzleşen Yörük Ali Efe, Aydın'da 'efelerin efesi' unvanı ile anıtlarda yaşatılıyor.
Aydın'da 7 Eylül 1997 yılında heykeli dikilen Yörük Ali Efe'nin bıyıksız olması halkın tepkisine neden oldu ve kentte, "bıyıksız efe" tartışması başladı.
Bunun üzerine yerinden kaldırılan Yörük Ali Efe'nin heykeli, bıyıklı olarak bir yıl sonra yeniden yerine konuldu.
-KARAMAN'DAKİ KOYUN HEYKELİ-
-"HEYKEL, BELEDİYE BAŞKANINA BENZİYOR" TARTIŞMASI -
-DAVA KONUSU OLAN ANIT-
Anıtı yaptıran Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş hakkında, "Belediyeyi zarara uğratmak ve görevi kötüye kullanmak" suçundan dava açıldı.
Demirbaş, ilk duruşmada beraat etti.
-ELİNDE BALTA MI OLMALI, SİLAH MI?-
Osmanlı-Rus Savaşı'nda, halkı toplayarak, tabyalarda zor durumda kalan Türk askerinin yardımına koşan ve Rus ordusunun bozguna uğramasında büyük katkısı bulunan Nene Hatun'un heykeli kentle bütünleşmiş durumda.
"Nenehatun'un elinde balta mı olmalı, silah mı" tartışmaları üzerine, Nenehatun'un elindeki silah figürü kaldırılmış, yerine balta figürü yerleştirilmiş, heykelin konumu da değiştirilmişti.
-ESKİŞEHİR'İN TARTIŞMALI HEYKELLERİ-
Eskişehir Büyükşehir Belediyesince 3 yıl önce babalar gününde Yenikent Mahallesi'ndeki bir parka yerleştirilen "Babalarımıza Saygı Anıtı", iki kez tahrip dildi.
-KARACAOĞLAN'IN SAZI-
Düziçi ilçesindeki Karacaoğlan heykeli 2003 yılında Belediye Başkanı Abdulmuttalip Öner tarafından ÇÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Selma Tahbeler'e yaptırıldı. İlçenin girişindeki heykelde, Karacaoğlan'ın elinde bulunan saz, bir süre önce parçalanmıştı. Saz, yeniden yapılarak yerine konulmuştu.
-"HEYKEL Mİ, BETON YIĞINI MI?" TARTIŞMASI -
Van'da kentin sosyal ve kültürel yapısını yansıtmak amacıyla Van Belediyesi tarafından İpekyolu üzerine yapılan Van Kedisi, Erciş yolu üzerine yapılan Halime Hatun heykeli ile Gevaş Belediyesince ilçe girişine yapılan Van Gölü canavarı heykeli estetik ve teknik açıdan bir çok kesimin eleştirisiyle karşılaşıyor.
TANITIM VE REKLAM ÖĞESİ HALİNE GELEN HEYKELLER
Anadolu'nun dört bir yanında, her biri farklı anlamlarla yüklü olan, geçmişi geleceğe taşıyan heykeller, aynı zamanda, bulundukları yörenin tarihinin, kültürünün, sosyal yaşamının ve ekonomik kaynaklarının tanıtımı için de önemli bir unsur haline geldi. Anadolu'da, tarihin eski dönemlerinden bu yana yapımına önem verilen heykeller, günümüzde de bu değerini koruyor. Tarih boyunca, özellikle mücadelenin ve kahramanlıkların dile getirilmesinde araç olarak kullanılan heykeller, artık birer tanıtım ve reklam amacı ile de yapılıyor.
-"ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR"-
İzmir'de, Cumhuriyet Meydanı'nda yer alan ve önünde törenlerin düzenlendiği Atatürk Anıtı, Atatürk'ü ata binmiş ve denizi işaret ederken gösteriyor. Anıt, Atatürk'ün, "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri" sözlerini, görenlerin akıllarına kazıyor. 1932 yılında Pietro Canonica tarafından yapılan anıtın taban projesi mimar Asım Kömürcü'nün eseri. Atatürk'ü üniformalı ve tüm heybetiyle tasvir eden anıt, Atatürk'ün, orduları Akdeniz'e yönlendirdiği günü canlandırıyor. Anıt kaidesinin ön yüzündeki kabartma resimlerde yer alan elinde bayrak tutan kadın, çocuk ve askerler, Kurtuluş Savaşı'na katılışı ifade ediyor.
-HASAN TAHSİN'DEN İLK KURŞUN-
İzmir'de tarihi saat kulesinin de yer aldığı Konak Meydanı'ndaki "İlk Kurşun" anıtı, gazeteci Hasan Tahsin'in, Yunan ordusuna sıktığı ilk kurşunu canlandırıyor. Türk direnişinin işgalcilere karşı sembolü niteliğinde olan Hasan Tahsin ve İlk Kurşun Anıtı, kentin en kalabalık meydanında, tarihin silinmez izlerini İzmirlilere hatırlatıyor. Hasan Tahsin, Milli Mücadele'nin başlangıcında sembolik bir anlamı olan "ilk kurşunu" Konak Meydanı'nda ilerleyen Yunanlılara 15 Mayıs 1919'da atmış, aynı yerde şehit edilmişti.
-ATATÜRK'ÜN ANNESİ, İZMİR'İN BAĞRINDA-
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde Zübeyde Hanım Caddesi'nde Ferik Osman Paşa Camisin'in avlusunda bulunan, Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın anıt mezarı ve üzerinde Zübeyde Hanım'ın büstünün yer aldığı taş kaide, İzmir Belediyesi tarafından 1940 yılında yaptırıldı. Anıt mezar, Zübeyde Hanım'ın kişiliğinde Türk kadınının gücünü, iradesini ve sadeliğini yansıtıyor.
-GERİCİLİĞİN KARŞISINDAKİ KAHRAMAN KUBİLAY-
Cumhuriyet tarihine "Menemen Olayı" olarak geçen ve ilçedeki gericilerin ayaklanmasında şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın anıtı, Menemen'e hakim olan Yıldıztepe'de bulunuyor. Üç basamakla çıkılan dört köşeli ana kaide üzerinde piramidal bir kütle halindeki anıtın bir yüzünde Kubilay Olayı'nın anlatıldığı mermer kaide üzerinde, elinde mızrak tutan bir genç heykeli bulunuyor. Bu anıtın yapılması için açılan yarışmayı Heykeltraş Ratip Aşir Acudoğlu kazanmış ve anıt 1932 yılında tamamlanmıştır. Anıt, gericiliğin karşısında kahramanca duran ve bu uğurda şehit olan genç Kubilay'ı akıllara kazmıştı.
-TÜRKİYE'NİN EN UZUN ANITI-
Iğdır'daki Soykırım Anıtı, Türkiye'nin, yerden en yüksek anıtı olma özelliğini koruyor. Iğdır İli ve İlçelerini Kalkındırma Vakfı tarafından kent merkezinin doğu girişinde, Nahçıvan, İran ve Ermenistan'dan gelen yolların kesiştiği kavşakta üçgen biçimli 1.3 hektarlık alan üzerine kurulan Soykırım Anıtı'nın yerden yüksekliği 43.50 metre. Ermenilerin bölgede yaptığı soykırımı simgeleyen anıtın alt kısmı müze olarak kullanılıyor. Anıtın diğer bir özelliği ise Selçuklu mimarisini yansıtyor olması.
-MİLLİ MÜCADELENİN SİMGESİ-
Adana'da, Atatürk Parkı'ndaki "Atatürk Anıtı", heykeltıraş Ali Hadi Bara tarafından 1935'te yapıldı. Yüksek bir mermer kaide üzerinde, Atatürk'ün, üniformalı ve elinde kılıcı ile tasvir edildiği heykelin çevresinde, Adana'nın milli mücadeledeki durumunu tanımlayan ve Kurtuluş Savaşı dönemindeki Adana'yı yansıtan küçük heykel grupları sıralanıyor. Bu heykel gruplarından birisinde Adana'nın kurtuluşu sırasında nişanlısı şehit düşen bir kızın er olarak savaşa katılması yansıtılırken, bir başka grupta ise Türk ordusunun Adana'ya girişinde, bir genç kız bayrağı öperken tasvir ediliyor.
-ESKİŞEHİR'DEKİ HEYKELLER-
Çevre düzenlemeleri kapsamında fıskiyeli havuzlarla süslenen heykeller ve köprü başlarına konuşlandırılan hayvan ve insan figürlerinin yanı sıra Adalar mevkisine Porsuk Çayı'nın kirletilmesine dikkati çekmek için bir kovadan balık tutan yaşlı kişi, İkieylül Caddesi'ndeki bir banka yerleştirilen ve üzerinde "öyümüze dönelim artık" yazılı heykel ile nikah dairesinin önündeki alana, anneler gününde dikilen, kucağında çocuk bulunan kadın heykeli vatandaşların ilgisini çekiyor.
-HALK OZANI DADALOĞLU-
Halk ozanı Dadaloğlu'nun heykeli, merkez Yüreğir ilçesi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı ile Kozan Caddesi'nin kesiştiği kavşakta, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırıldı. Toros Dağları'nda dolaşan göçebe Türkmen aşiretlerinin Avşar boyundan, büyük bir halk şairi olan Dadaloğlu, Erzin, Payas, Adana ve Kozan çevrelerinde bir elinde sazı, bir elinde tüfeğiyle tepeden tepeye koşarak, aşiret erlerini savaşa teşvik edip Osmanlıya hıncını haykırıyor.
-TÜRK JAPON DOSTLUĞUNUN SİMGESİ-
Mersin'de, Japonya'dan dönerken batan Ertuğrul Fırkateyni'nde şehit olanların anısına Atatürk Parkı'nda yaptırılan "Refah Şehitleri Anıtı", Türk-Japon dostluğunu simgeliyor. Japonya'nın Kushimoto açıklarında, 1890 yılında batmasıyla 587 Türk denizcinin şehit olduğu Ertuğrul Fırkateyni'nden kurtulan 69 Türk denizcinin Kushimoto halkı tarafından konuk edilmesiyle başlayan süreçte, Türk Denizciler anısına Oshima Adası'nda 3 Haziran 1937'de dikilen anıtın bir benzeri, 23 Haziran 1972'de Mersin'de yapıldı. Anıtla başlayan dostluk, 1991 tarihinde Mersin ve Kushimoto arasında imzalanan kardeş şehir protokolüyle sürdürüldü.
-ANIT VE HEYKELLER KENTİ TARSUS-
Efsanede, "yılanların padişahı" olarak geçen Şahmeran'ın heykeli, 1985 yılında Tarsus Belediyesi tarafından yaptırıldı.
Önce Hükümet Konağı karşısına, daha sonra da Şahmeran Hamamı meydanına yerleştirilen heykel, son olarak 2 yıl önce Alimenteşoğlu Caddesi kavşağına konuldu.
Bölgeye özgü önemli ürünlerden "Tarsus Beyaz Üzümü"nün heykeli de Mersin Caddesi ile Rasim Dokur Bulvarı'nın kesiştiği kavşağa, yaklaşık 9 yıl önce yerleştirildi.
Adana Caddesi'nde, Jüstinyen Köprüsü yanına yerleştirilen "Çatalburun Av Köpeği Heykeli", kuvvetli koku alma duyusu olan Tarsus'a özgü bir türü temsil ediyor. Bu köpeklerden bazıları, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, K-9 köpeklerinin yerine kullanılmak için eğitiliyor.
-ANTAKYA'DA TCYHE HEYKELİ-
Heykel, kent talihinin koruyucusu, şans, bolluk, bereket ve refahın simgesi kabul ediliyor.
Heykeldeki kadının başındaki taç, Antakya surlarını, elindeki buğday başağı, Amik Ovası'nın bolluk ve bereketini, yaslandığı kaya, Habib-i Neccar Dağı'nı, ayağının altındaki çocuk figürü ise o dönemlerde ismi Orontes olan Asi Nehri'ni ifade ediyor.
-RAHİME HATUN VE KARACAOĞLAN'IN HEYKELLERİ-
Osmaniye Valililiği bahçesindeki, kurtuluş savaşı sırasında örnek mücadele sergileyen Rahime Hatun'un heykeli, 2000 yılında Vali Ümit Karahan'ın girişimiyle Çukurova Üniversitesi Osmaniye Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nejdet Sakarya tarafından yapıldı.
Düziçi ilçesindeki Karacaoğlan Heykeli ise 2003 yılında Belediye Başkanı Abdulmuttalip Öner tarafından ÇÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Selma Tahbeler'e yaptırıldı. İlçenin girişinde bulunan heykeldeki Karacaoğlan'ın elinde bulunan saz, bir süre önce parçalanmıştı. Saz, yeniden yapılarak yerine konulmuştu.
-KANGAL'DA KANGAL KÖPEĞİ HEYKELİ-
Kangal köpeklerinin korunması ve tanıtılması amacıyla düzenlenen Kangal Köpeği Festivali etkinliklerinde Sivas-Malatya kara yolundaki kavşağa yerleştirilen heykel, belediye vatandaş iş birliğiyle yaptırıldı. Heykel, yol güzergahından geçen ve özellikle Kangal köpeği meraklısı olan vatandaşların dikkatini çekiyor.
Yolculuk sırasında heykeli görerek otomobilini durduran çok sayıda vatandaş heykelin önünde fotoğraf çektiriyor.
-"HATO İLE REMO"NUN HEYKELİ-
Mardin'in Derik ilçesinde, vatandaşlar tarafından sevilen ve adeta ilçenin simgesi haline gelen akli dengesi bozuk Hatip ve Ramazan Temel adlı kardeşler için 2003 yılında, vatandaşların yoğun isteği üzerine Derik belediyesi, iki kardeşin heykelini yaptırdı. İlçe merkezinde yaptırılan "Hato ve Remo" heykeli, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.
-HALK BENİMSEYİNCE... -
Batman'da, çıplak ayakla dolaşan ve soyadı bilinmeyen Abdulkerim'in ölümü, onu benimseyenleri adeta yasa boğdu. Akli dengesinin bozuk olduğu belirtilen Abdulkerim'in ölümünden 9 yıl sonra, onu unutmayan ve kendisine kardeş anlamına gelen "Brako" lakabıyla hitap eden vatandaşların talebi üzerine, Batman Belediyesi meclis kararıyla Abdulkerim için anıt yaptırma kararı aldı. Belediye, 2004 yılında Sağlık Mahallesi'ndeki Sanat Sokağı girişine Abdulkerim'in anıtını yaptırdı.
-BURSA İLE BÜTÜNLEŞEN, HACİVAT İLE KARAGÖZ-
Anadolu'da, ilk kez 14. yüzyılda Şeyh Küşteri tarafından gölge oyunu olarak hayat verilen ve zaman içinde klasikleşen "Karagöz ve Hacivat" adına, yaşadıklarına inanılan Bursa'da yaptırılan anıt, kente gelen turistler ve özellikle çocuklardan büyük ilgi görüyor.
-OSMANGAZİ, HEYKELİYLE BURSALILARI SELAMLIYOR-
-KÜTAHYA'NIN SİMGESİ: ÇİNİLİ VAZO-
-SEVGİNİN İFADESİ...-
Yozgat'ın Darıca köyünde, 61 yaşındaki Nadide Başpınar, bahçesine geçen yıl diktirdiği, 9 yıl önce hayatını kaybeden kocasının heykelini her gün ziyaret ediyor. Başpınar, oğlunun yaptığı, tarla dönüşü omzunda kürek, ağzında düşürmediği sigarası, başında kasketi ile kocasının heykelini her gün bıkmadan, ziyaret edip, dertleşiyor.
Anadolu'nun dört bir yanında, her biri farklı anlamlarla yüklü olan, geçmişi geleceğe taşıyan heykeller, aynı zamanda,bulundukları yörenin tarihinin, kültürünün, sosyal yaşamının ve ekonomik kaynaklarının tanıtımı için de önemli unsur haline geldi. Anadolu'da, tarihin eski dönemlerinden bu yana yapımına önem verilen heykeller, günümüzde de bu değerini koruyor. Tarih boyunca, özellikle mücadelenin ve kahramanlıkların dile getirilmesinde araç olarak kullanılan heykeller, artık birer tanıtım ve reklam amacı ile de yapılıyor.
-ZONGULDAK'IN SİYAH İNCİSİ-
Zonguldak'ta 1986 yılında Prof. Dr. Tankut Öktem tarafından yapılan ve kent merkezine yerleştirilen Madenci Anıtı, havzadaki kömür üretimini yansıtan eserlerin başında yer alıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2003'de açılan "Maden Şehitleri Anıt Parkı" da, havzada 1875-2003 yıllar arasında taş kömürü üretimi sırasında yaşamını yitiren yaklaşık 4 bin madencinin isimlerinin yaşatılması açısından önem arz ediyor.
-DEVREK'TE DEV BASTON-
Zonguldak'ın bastonculuğu ile ünlü Devrek ilçesinde, baston ustası Raşit Korum ve 6 yardımcısı tarafından 1996'da çam ağacından, 7 metre 52,5 santimetre uzunluğunda ve 9 santimetre genişliğinde yapılan dev baston, bölgenin en önemli heykelleri arasında. Kobra yılanı figürlerinin yanı sıra sap kısmına Türk Bayrağı ile Atatürk portresinin kabartma olarak işlendiği baston, "sanat ve kültür içermeyen baston kadar bastonsuz bir kültürün de yaşayamayacağını" savunan Devrekli ustaların taşıdığı zengin mirasını yansıtan en önemli eserlerin başında geliyor.
-SAFRANBOLU'NUN SİMGELERİ-
Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, ilçeye adını veren safran bitkisinin 2005'de yapılan heykeli de turistlerin ilgisini çekiyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Türk Sanatı Halı Kilim Ana Sanat Dalı Bölümü'nde öğrenim gören İlker Öztürk ile aynı okulun Güzel Sanatlar Bölümünden mezun olan Ercüment İlhan'ın yaptığı heykel, tarihi konakları ve birçok anıt eseriyle ünlü ilçenin üretim ekonomisini de yansıtması açısından önem arz ediyor. İklim ve toprak yapısı itibariyle sofralık üzüm yetiştiriciliğinin geniş alanlara yayıldığı Safranbolu'da, bağcılığın çok eski tarihlere dayandığını gösteren ve temel kazılardan çıkan taş kabartmalarda belediye önündeki alanda sergileniyor.
-ERDEMLİ'NİN SİMGE HEYKELİ "LİMON"-
-MUZUYLA ÜNLÜ ANAMUR-
-HEYKELİ BİLE GÜLDÜRÜYOR-
-"FINDIK BAŞIMIZIN TACI" HEYKELİ-
-ÇAY VE BALIK-
Rize'de bulunan Atatürk Anıtı'nın sağında çay kesen ve taşıyan kadınlar, sol tarafından ise takanın içinde denizden balık ağını çeken erkek figürlerinin yer aldığı heykel ilgi çekiyor. ÇAYKUR Genel Müdürlüğü tarafından 1998 yılında Cumhuriyetin 75. yıldönümü dolayısıyla genel müdürlük binası önüne konulan heykel, Metin Yurdanur tarafından yapıldı.
-AKINCILAR'DA KAVUN HEYKELİ-
-KUŞ KAYASI YOL ANITI-
Bartın'ın Amasra ilçesindeki Roma Dönemi'nde yapılan Anadolu'nun tek yol anıtı olduğu belirtilen Kuş Kayası Yol Anıtı, bölgedeki önemli eserlerden. Roma İmparatoru Tiberus Germanicus Cladius döneminde Vali Gais Julius Aeuilb tarafından yapılan ve Anadolu'da benzeri bulunmayan anıtı görmeye çok sayıda yerli ve yabancı turist geliyor. İpek yolunun Karadeniz'e çıkış noktası olan ve kemerli niş içine oyma tekniği yapılan anıtın benzerine rastlanılmaması, bölgeyle kültürel bağları bulunan medeniyetlerin de ilgisini çekiyor.
Isparta'da, Atatürk'e heykelinde, kentin iki önemli simgesi olan gül, halı, bir kadın ve bir erkeğin elinde gösteriliyor.
Kentte ayrıca, Isparta Valiliğinin yanındaki alanda Ispartalı ünlü devlet adamlarının büstleri bulunuyor.
-KIRKPINAR, KENTLE ÖZDEŞLEŞMİŞ-
Edirne girişindeki Kırkpınar Anıtı, kentin en önemli simgesi. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin yapıldığı Sarayiçi Er Meydanı'na da başpehlivanlardan Kel Aliço, Koca Yusuf, Kurt Dereli, Adalı Halil, Ahmet Taşçı, bu yıl da Kırkpınar ağalarından merhum Hüseyin Şahin ile Alper Yazoğlu'nun heykellerini dikildi. Kentte el sanatlarıyla ilgili heykellere de ağırlık veriliyor. Ayşekadın semtinde kente özgü "mis meyve sabunlarının" bulunduğu bir heykel bulunuyor.
-TEKİRDAĞ'DAKİ BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK PARKI-
Tekirdağ'da Barış ve Özgürlük Parkı'nda, Osmanlı döneminde Tekirdağ'da yaşayıp ölen Macar kahramanı Prens Ferenç Rakoczi heykeli ile onun katipliğini yapan edebiyatçı Mikes Kelemen ve hayali teyzesi ile hayali sevgilisini canlandıran tahta heykeller bulunuyor. Eski belediye binası önündeki Hürriyet - Adalet ve Müsavat kelimelerinin yazıldığı, Namık Kemal Anıtı da kentin simgeleri arasında.
-SAMSUN'DAKİ DÜNYACA ÜNLÜ ATATÜRK HEYKELİ-
Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak üzere ilk adımı attığı Samsun, Atatürk Anıtları ile bu tarihsel önemini canlı tutuyor. Bulunduğu parka da adını veren Anıt Park'ta tüm ihtişamıyla Samsun'un simgesi olmayı sürdüren Atatürk Anıtı, Samsun halkı tarafından Avusturyalı Heykeltıraş H. Krippel'e 1931 tarihinde yaptırıldı.
-YAVUZ SULTAN SELİM'İN TÜRKİYE'DEKİ İLK HEYKELİ-
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılan 8.5 metrelik bronz heykelin Yavuz Sultan Selim'in Türkiye'deki ilk heykeli olduğu bildirildi.
At üzerinde Yavuz Sultan Selim'in tasvir edildiği heykel, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Öktem tarafından 3 ayda tamamlandı.
-TÜRK-MACAR DOSTLUK PARKI-
Trabzon'da doğan Kanuni Sultan Süleyman'ın heykeli, Sahil mevkisinde bulunan Türk-Macar Dostluk Parkı'nın içinde yer alıyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın Macaristan'ın Zigetvar Kenti'nde Macar-Türk Dostluk Parkı'nda 6 Eylül 1994 yılında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de katıldığı törenle açılan heykelinin aynısı, 7 Haziran 1995 yılında Türk-Macar Dostluk Parkı'na da dikildi.
-OSMAN AĞA VE GİRESUN UŞAKLARI-
Giresun'da Hacı Miktat Mahallesi'ndeki Haydar Aliyev Parkı'nda yer alan Milli Mücadele Kahramanı ve Atatürk'ün Muhafız Alay Komutanı Topal Osman Ağa anısına yaptırılan "Osman Ağa ve Giresun Uşakları" heykeli ilgi çekiyor. Giresun Belediyesi ile Şehit ve Gazi Aileleri Derneği tarafından 2003 yılında yaptırılan heykel, kenti ziyaret eden konukların da ilgisini çekiyor. Heykelde, Osman Ağa ile birlikte Milli Mücadelede kahramanlıklar gösteren ve yörede 'aba-zıkka' olarak tabir edilen yerel giysili silahlı 3 mücahit figürü bulunuyor.
-GAZİANTEP'İN SİMGESİ, ŞAHİN BEY...-
-İLK MEKİK ANITI-
Şahinbey İlçesi Şehreküstü Kavşağı'ndaki İlk Mekik Anıtı ise Gaziantep'in dokuma bir başka ifadeyle tekstil sektöründe, nereden nereye geldiğini gözler önüne seriyor. Dünyanın en büyük halı üreticisi firmalarına ev sahipliği yapan, tekstil ve tekstil hammaddeleri ihracatıyla ülke ve bölge ekonomisine büyük katkı sağlayan Gaziantep'teki bu anıtta, çocuğuyla birlikte ip hazırlayan bir kadın tasvir ediliyor.
-AFYONKARAHİSAR'DAKİ ÜNLÜ UTKU ANITI-
1932 yılında Avusturalyalı Helkeltraş Heinrich Krippel tarafından Viyana'daki Ober St. Veit'deki atölyesinde yapımına başlanan Utku Anıtı, Viyana'da Vereinigle Metallwerke'de (Birleşik Maden İşletmeleri) bronz olarak döküldü ve Afyonkarahisar'a getirilerek 1935 yılında inşaatı biten taş kaidesine yerleştirildi.
Türkiye'nin en büyük taş yontu Atatürk Anıtı, Nevşehir'in Derinkuyu ilçesinde bulunuyor. Cumhuriyet Dönemi yontu ustası ve heykeltraş Hakkı Atamulu'nun, 1965 yılında yontu tekniğiyle yaptığı 13.5 metre yüksekliğindeki Atatürk Anıtı'nın bazı bölümleri zaman içerisinde yıprandı. Bir dönem Heykeltıraş Hakkı Atamulu'nun müdahale edilmesine izin vermediği belirtilen heykelin onarım çalışması yapılacağı bildirildi.
-KIRŞEHİR OZANLAR ANITI-
Kırşehir'in eski belediye başkanlarından Cahit Gürses, 1992 yılında Neşet Ertaş'ın babası Muharrem Ertaş'ın anıtını yaptırdı. Ozanlar Parkı içerisindeki bu anıta, tüm ozanları temsil ettiği belirtilerek Ozanlar Anıtı adı verildi. Kırşehir Belediyesi'nce, Ozanlar Anıtı park içerisinden sökülerek bir depoya götürdü. Halkın yoğun tepkisi üzerine anıt, 2 ay depoda bekledikten sonra eski yerinden 20 metre doğuda yaptırılan yeni bir kaide üzerine nakledildi. Kırşehir Belediye Başkanı Halim Çakır, anıtın bakım yapılması için yerinden söküldüğünü söyledi.
-BİR ACININ HATIRASI-
-BOLU'NUN SEMBOLÜ, KÖROĞLU...-
Bolu'nun sembolü Köroğlu, Anadolu insanının kanında var olan coşku ve kahramanlığın da simgesi. Bolu'da kent merkezinde bulunan Köroğlu Heykeli, Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Heykeltıraş Ferit Özşen tarafından yapıldı. Babasının kör olmasına sebep olan Bolu Beyinin ordularını bozguna uğrattığı ve halkın vergi altında ezilmesine karşı geldiği, halk için mücadele ettiği anlatılan ünlü halk şairinin heykeli, kentle bütünleşmiş.
-FARKLI KÜLTÜRLERİN BULUŞTUĞU KENT-
-TOP ANITI, TARİHE IŞIK TUTUYOR-