"18. İslam'a Hizmet Ödülleri" sahiplerini buldu
Kerim Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı (KERİM) ve Türk Kadınları Kültür Derneği (TÜRKKAD) tarafından düzenlenen "18. İslam'a Hizmet Ödülleri" sahiplerini buldu.
ABONE OLBu sene "Hz. Peygamber ve Şehir Tasavvuru" başlığıyla çevrim içi gerçekleştirilen ödül töreninde, ödüller, Türkiye'den Sadettin Ökten, yurt dışından ise Seyyid Hüseyin Nasr'a takdim edildi.
Etkinlikte KERİM Vakfı ve TÜRKKAD adına açılış konuşmasını yapan KERİM Vakfı Kurucu Üyesi Cemalnur Sargut, Hazreti Muhammed'i anmak ve onun yolundan gitmenin en büyük ödül olduğuna vurgu yaparak, "Bu sene konumuz şehir. Şehir insan vücudu demek aslında. Hazreti Muhammed Yesrib'e gidince orayı Medine yapmış. O şehir peygamber aşkıyla dolunca medenileşmiş. Demek ki vücud şehirlerimizin de medenileşmesi için kalbin tahtında peygamberin sevgisinin oturması lazımdır." dedi.
Sargut, yaşanılan alemde peygambere hizmetten daha büyük bir mutluluk olmadığına dikkati çekerek, İslam'a Hizmet Ödülleri'nin daha nice seneler verilmesini ümit ettiğini söyledi.
"ŞEHRİN YAPISI İSLAM MEDENİYETİNDE ÖNMELİ BİR YERE SAHİPTİR"
George Washington Üniversitesi İslami Etütler Profesörü Seyyid Hüseyin Nasr da "İslam şehri ve bugün karşı karşıya olunan çevre sorunları" başlıklı bir konuşma yaparak, İslam medeniyetinin İslam şehirlerinde yükseldiğini ifade etti.
Nasr, İslam medeniyetinin şehirlerin meyvesi olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İslami şehir birçok yönden İslam medeniyetinin merkezi olmasına rağmen küçük şehirlerin de medeniyet için önemli olduğunu akılda tutmak gerekir. Buralar, eğitimin yapıldığı, kültürün korunduğu ve harika şiirlerin yazıldığı yerlerdir. Ancak günümüzde birçok Müslüman İslam kültürünün sadece büyük şehirlere ait olduğunu ve kasabalara ait fikirlerin olmadığını düşünüyor. Mesele hiç de öyle değil. İslam medeniyetinin ilim ve irfan gibi farklı veçheleri de küçük kasabalarda temsil edilmiştir."
Şehir yapısının da İslam medeniyetinde önemli bir yeri olduğunu aktaran Nasr, Sanayi Devrimi'nin yükselişinin ardından ortaya çıkan modern şehir algısının doğal olanla ilişki kuramadığını, dengesini kaybettiğini dile getirdi.
"HER MEDENİYETİN SİMGE ŞEHİRLERİ OLUR, BUNLARDAN BİRİSİ DE İSTANBUL'DU"
Yazar Sadettin Ökten ise ödülü almanın kendisi için çok kıymetli olduğunu ifade ederek, "Mütevazı bir kul olarak bu yaşımda hürmet ve muhabbetlerimi arz ediyorum. Allah'a hamd ve şükrediyorum. Ödüle layık görenlere de teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
İstanbul'da bir medeniyet araştırmacısı olarak hayata başladığını belirten Ökten, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"İstanbul, bütün Osmanlı ve İslam medeniyetinin kültür ve medeniyet merkeziydi. Şimdi ortaya konan fikirlerin aksine her medeniyetin simge şehirleri olur, bunlardan birisi de İstanbul'du. Hala da öyledir. Burada bir terbiye aldık ve zaman içerisinde aldığımız terbiye ve birikimi dış dünyadaki modernist anlayışlarla karşılaştırdık. Gördük ki hayatta İstanbul'da verilen terbiyenin üzerinde reel, manevi ve tatminkar başka bir terbiye söz konusu değil. Dolayısıyla hayatımızın son on yıllarında elimizden geldiğince eskilerden duyduklarımızı ve öğrendiklerimizi bugünün diliyle insanlara anlatmaya çalıştım. Böylece küçük bir birikim ortaya çıktı. Hamdı ve şükründen acizim."
Törende ayrıca, Mehmet Kemiksiz ve Ömer Faruk Belviranlı kasideler seslendirdi.