Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesi olan Silivri Fatih Camii'nin yıkılması için sinsi plan!

Silivri'de Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'a vakfedilen Fatih Camii yıkılmak isteniyor. Silivri'de faaliyet gösteren bir dernek, caminin alt kısmında yer alan sarnıcın sergi ve konser alanı olması için sinsice çalışmalar yürütüyor

ABONE OL
GİRİŞ 26.03.2022 13:30 GÜNCELLEME 26.03.2022 13:45 KÜLTÜR
Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesi olan Silivri Fatih Camii'nin yıkılması için sinsi plan!

  
Haber7 / Abdurrahman Koç

  • Fatih Camii, Ayasofya'nın da dahil olduğu İstanbul'daki Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesi 7 fetih camisinden biri.
  • Caminin yeninden inşası için Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden onay alındı, ancak hala çalışma başlatılmadı, proje dahi çizilmedi.
  • Caminin alt kısmında bulunan tarihi sarnıcı konser, sergi ve konferans salonuna çevirmek için bir dernek çatısı altında faaliyetler yürütülüyor.

Fatih Sultan Mehmet'in, 1453'te İstanbul'un fethetmesinin ardından vakfettiği eserlerden biri olan Silivri Fatih Camii, yok edilmek isteniyor.

1453'e kadar kilise olarak kullanılan, fetihten sonra camiye çevrilen yapı, Bulgar işgalcilerin İstanbul önlerine kadar yaklaştığı Balkan Harbinde yağmalanarak yıkıldı. Daha sonra Balkan Savaşlarının İkinci Çatalca Muharebesi sırasında Bulgar kuvvetlerinin müdahalesi ile tamamen çöktü. 

1950 yılında, çöken caminin hemen yanına, hayırseverler tarafından Fatih Camii inşa edildi. Cami, o zamandan beri hizmet veriyordu. 29.03.2021 tarihinde Silivri Müftülüğü'nün de kararıyla riskli bina statüsüne alınarak ibadete geçici olarak kapatıldı.

"CAMİNİN ALTI SERGİ ALANI OLSUN" TALEBİ

Fatih Camii, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethi ile Fatih Sultan Mehmed Vakfiyesi'ne ilk yedi eseri içerisine kayıt olunan fetih camilerinden biri.

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'daki 7 vakfiye emanetleri şöyle:

1- Ayasofya Camii 2- Molla Zeyrek Camii 3- Galata Yeni Camii 

4- Silivri Camii 5- Fatih Camii 6- Vefa Camii 7- Rumeli Hisarı Cami

Burada daha önce bulunan Alexios Apakaukos (diğer adıyla St. John) Kilisesi, kim tarafından kurulduğu bilinmeyen, tabelasında Yunanca isim de bulunan Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği'nin başvurularıyla şimdi yeniden eski haline çevirmek için çalışmalar yürütülüyor.

Abdülaziz'in yaptırdığı, yarım kalan caminin projesi Ermenistan'da bulundu!

Söz konusu dernek, kilisenin alt kısmında bulunan 900 metrekarelik sarnıcın ise sergi alanına dönüştürülmesini ısrarla talep ediyor. Daha önce cuma namazı ve teravih namazlarında Fatih Camii'ne sığmayan cemaat, burada namaz kılıyordu. Ancak bu dernek, özel bir şirketten aldığı 'çürük raporu' ile müftülüğe başvurarak cami hakkında yıkım kararı aldırdı.

HALK, FATİH'İN MİRASINA SAHİP ÇIKILMASINI İSTİYOR

Bu kararın ardından kapatılan ve dört bir yanına giriş yasağı konan caminin yerine cemaatin namaz kılması için bir konteyner konuldu.

Halihazırda cami sayısı sıkıntısı çeken Silivri'deki Müslüman halk ise, hem ibadet etmek, hem de Osmanlı mirasına sahip çıkmak için caminin fetih sonrası orijinal haliyle korunmasını istiyor.

CAMİ İÇİN ONAY ALINDI, ANCAK HALA ÇALIŞMA YOK

Bu konuda Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne, caminin alt tarafında bulunan sarnıcın tekrar ibadete açılması için başvuru yapılmış, ancak 'sarnıcı su bastığı' gerekçesiyle reddedilmiş. Haber7'ye açıklama yapan İstanbul Çevre Kültür ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (İSTED) su basma gibi bir durumun söz konusu olmadığını aktardı.

Daha sonraki süreçte Vakıflar Genel Müdürlüğü, cami yapılması yönündeki başvuruyu kabul etti. Buna göre 1950 yılında inşa edilen Fatih Camii yıkılacak, yerine tarihi dokusuna uygun bir cami yapılacak. Alt taraf da ibadete açılacak. Ancak 6 ay geçmesine rağmen henüz cami projesi bile çizdirilmedi. Bu sırada Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Derneği, Anıtlar Kurulu'ndan sarnıç bölümünün sergi olması yönünde karar çıkarttırdı.

CAMİNİN ALTINDA KİLİSE AYİNİ!

2014'de dönemin CHP'li belediye başkanı Özcan Işıklar tarafından Silivri'ye davet edilen Yunanistan'ın Kavala kenti milletvekili Giannis Paschalidis, Pontosnews gazetesinde Fatih Camii altındaki sarnıca yaptıkları ziyareti ve ayini anlatıyor. Hatıra yazısında Paschalidis, kendisini ağırlayan belediyeye teşekkür ederek, "Kavala ve Silivri'nin gelecekteki işbirliğini son derece ilginç buluyorum" ifadelerini kullanıyor. 

BELEDİYE BAŞKANINA 'MİSYONERLİK' SORUŞTURMASI!

Haziran 2003'te Türk medyasına yansıyan bir haberde, üst tarafında namaz kılınan sarnıçta kilise ayini yaptıran dönemin belediye başkanı Selami Değirmenci'nin misyonerlikle suçlandığı geçiyor.

Haberde, şu ifadeler yer alıyor:

"Silivri'deki 'Üstte namaz, altta ayin'e yasak geldi

Silivri'de Fatih Camii'nin altındaki Bizans Sarnıcı'nda geçen yıl kasım ayında ulusal basına yansıyan 'üstte namaz, altta ayin' görüntülerine gelen şikayetleri değerlendiren müftülük, ayin yapılan tarihi sarnıcın anahtarını Belediye Başkanı Selami Değirmenci'den aldı. Ayrıca misyonerlikle suçlanan Değirmenci hakkında savcılık soruşturma başlattı.

Aralarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da bulunduğu Ortodoks Rumları, her yıl Silivri'de doğan Aziz Nektorios'un ölüm yıldönümü olan 8 Kasım'da tarihi Fatih Camii'nin altındaki Bizans sarnıcında ayin yapıyordu. Üstte öğle namazı kılınırken, altta da ayin yapılmasından bazı vatandaşların şikayetçi olması ile ayinlere izin veren Belediye Başkanı Selami Değirmenci hakkında misyonerlikten soruşturma açıldı. Başkan Değirmenci ise sarnıcı aslında müze olarak korumak istediklerini belirterek, "Silivri'de bulunduğumuz tarihi eserleri oraya koyarak orasını bir müze haline getirmeyi düşünüyorduk. Burasını bizden almalarının sebebi Rumların yaptığı ayin. Daha önce şu an yıkık olan Aziz Nektorios'un evinin yanında dua ediyorlardı, biz de sokakta dua etmesinler diye sarnıçta yapsınlar istedik" açıklamasında bulundu."

İSTED: TARİHİ MİMARİYE UYGUN İNŞA EDİLMELİ

Bölge halkı, Fatih Sultan Mehmet'in vakfettiği caminin tekrar inşa edilmesini ve alt katın özellikle Ramazan ayında ibadete açılmasını talep ediyor.

İSTED'den konuyla ilgili daha önce yapılan açıklamada, "İvedilikle, ilgili Kurul, Belediye ve Müftülük’ten yıkım kararı alınan Camii ve sarnıç hakkında kadimden gelen ve vakfedildiği mimarisi ile sarnıcın güçlendirmesi, Camii’nin ise rekonstrüksiyon projelerinin gerçekleştirilerek inşasına başlanmasına, bununla birlikte bu süreçte halkın ibadethane ihtiyacının; sarnıcı ibadete açarak ya da Camii’nin inşa süreci tamamlanana kadar geçici ibadet alanı ve mekânı oluşturulmasını talep ediyoruz. Silivri Fatih Camii’nin hüviyetini ortadan kaldırmak isteyen herkesi ve konuya ilişkin mer’î mevzuatı uygulamakla sorumlu tüm kamu kurum ve kuruluşlarını ve dahi çalışanlarını, mer’î mevzuat dışında ve toplumun köklerinden uzak yaklaşımlar ile hareket etmemeleri hususunda UYARIYORUZ… Bu uyarı ile birlikte kökleri çağları aşan Müslüman kimliğini onurla taşıyan ve taşımaya kararlı Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının bilgilerine saygılarımızla arz ederiz" ifadelerine yer verilmişti.

İSMİ DIŞINDA HİÇBİR ŞEYİ BİLİNMEYEN DERNEK

Fatih Camii'nin yıkılması için sinsi çalışmalar yürüten Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği hakkında çok fazla bilgiye rastlanmıyor. 2019 yılında kurulduğunu iddia eden dernek, edinilen bilgiye göre aslında 2003'ten beri faaliyet göstermekte. Derneğin yönetim kurulu ve dernek kütük bilgilerine ulaşılamıyor. Dernek tarafından çıkarılan aylık bültende yer alan yazılarda da yazar adı bulunmuyor.

Yeni Akit yazarı Vehbi Kara, Ağustos 2021'de yazdığı köşe yazısında bu dernekle alakalı şu bilgileri veriyor:

"Türkiye’de Rum kiliseleri dışında Yunanca tabelası ile hiç karşılaşmadım. Fakat bu derneğin tabelasında Yunanca kelimeler bulunmaktadır. Kısaca gerçek kimliklerini bu şekilde göstermek istiyorlar. 2019’da kurulduğunu beyan eden bir dernek tarafından sarnıca zarar verdiği iddiası ile rapor alınmış ve bu düzmece rapor ile ilçe müftülüğüne başvuru gerçekleştirilmiştir"

DERNEĞİN BÜLTENİNDE SİNSİ PLAN AÇIKÇA İTİRAF EDİLİYOR: CAMİ YIKILSIN, ALT TARAF KONSER-SERGİ ALANI YAPILSIN!

Künyesinde hiçbir isme rastlanmayan derneğin çıkardığı bültenin 3. sayısında haftanın konusu olarak bu cami seçilmiş. "Haftanın Konusu: St. John Kilisesi ve Sarnıcı" başlıklı yazıda, her şeyi açıkça itiraf ediyorlar. Bültende bu hususta şöyle bir bölüm var:

 “…Sarnıcın bir an evvel restorasyonuna başlanılması ve restorasyonla yapıdaki rutubetten vb. etkenlerden korunarak Silivri’nin Şehir Mimarisi belleğine yeniden kazandırılması elzemdir. Bununla birlikte sarnıcın üstünde bulunan Fatih Cami’nin yıkılması, kilisenin ana beden duvarlarının daha net bir şekilde açığa çıkartılmasıyla burasının açık hava müzesi olarak kullanılmasına ve sarnıcında İstanbul’da diğer önemli sarnıçlarda olduğu gibi konser, sergi ve konferans salonu olarak kullanılabilmesinin önünün açılması gerekmektedir. Bunun için en önemli adım doğru restorasyon kurallarına uygun olarak yapılacak çalışmalardır. Şerefiye Sarnıcı, Yerebatan, Binbirdirek sarnıcı gibi bu sarnıç yapısının da halkın ziyaretine açılması gerekmektedir.”

FATİH CAMİİ'NİN TARİHİ

1950 yılında inşa edilen betonarme caminin aslı olan, ancak yıkıldığı için bugün sadece kalıntıları kalan Silivri Fatih Camii'nin kadimdeki adı Alexios Apakaukos Kilisesi. Kilisenin ilk inşa edildiği tarih bilinmiyor. Ancak tarihi kayıtlarda, 1321 yılında dönemin Bizans Megadükü Alexios Apokaukos tarafından yeniden devrin mimarisi ile inşa ettirildiği geçiyor. Yapı, 1453 yılına kadar banisinin adı ile anılan bir kilise olarak hizmet verdi.

Fetih ile birlikte Fatih Sultan Mehmet’in kendi mülkü olarak anılanlar arasında bulunan ve sonrasında Vakfiyesi’ne hayratı olarak işlenen yapı, 1453 yılında fetih camileri arasında anılarak camii fonksiyonu aldı ve bu fonksiyon ile kilise binasında camii fonksiyonu 19.yüzyılın ortasına kadar devam etti.

Devrin Müslüman halkının kale içinden liman içine göçü ile yapı bakımsızlığa terk edildi, Balkan Savaşlarının İkinci Çatalca Muharebesi sırasında Bulgar kuvvetlerinin müdahalesi ile tamamen çöktü.

Kilise binasının altında yine kilise binasının adı ile anılan ve kilise oturum alanından daha büyük bir sarnıç bulunuyor.

20.yy'a gelindiğinde yapının yeniden inşası birçok kez projelendirildi; ancak yapının ihyası belli bürokratik nedenlerle gerçekleştirilemedi. Bu sırada bölgede bulunan Müslüman halkın ibadethane açığının ve Fatih Camii adının yaşatılması amacıyla 1972 yılında Sarnıç Camii olarak kullanmak istendi, ancak bu fikirden de vazgeçildi.

Daha sonra Balkan Savaşında tamamen yıkılan kilise yapısının ana apsisin doğusuna bugün mevcut olan yeni bir camii inşa edildi ve 1980 yılında ibadete açıldı.

1980'li yıllarda kimi zaman cemaatin fazlalığı, kimi zaman ise hava sıcaklıkları nedeniyle sarnıç yapısı içerisinde de ibadet edildi.

Türk ve Bizans sanatları konusunda dünyanın sayılı ilim adamlarından Prof. Dr. Semavi Eyice, Fatih Silivri Camii ile ilgili şu bilgileri veriyor:

"Silivri'nin yine Bizans çağına inen diğer büyük kilisesi ise surların içinde bulunuyordu. Silivri'nin herhalde en büyük kilisesi 1453'te Silivri'nin fethinden sonra Fatih Sultan II. Mehmed vakfı olarak Fatih veya Fethiye cami adı ile camiye çevrilmişti. Fatih'in gerek Arapça gerek Türkçe vakfiyelerinde, İstanbul'daki hayır eserleri arasında yedinci olarak bu camiinin adı görülür. Evliya Çelebi de buradan Hünkâr Camii olarak bahseder. Fatih Camii, Silivri'de Türklerin aşağı şehre yerleşmesi ve kale içini hristiyanlara bırakması üzerine cemaatsiz ve bakımsız kalmış ve daha geçen yüzyıl ortalarında sahipsiz bir harabe haline gelmiştir. Kırım savaşı sıralarında 1854 yılında Silivri'den geçen E. Jouve adında bir Fransız, bu eski eseri harap bir halde gördüğünü yazar. Binanın içinde iki kat halinde yassı, dikdörtgen kesitli payeler ve başlıkları mevcuttur. Bu harap kilisede duvarlarda freskolar bulunduğunu ve üzerlerinde monogramlar (markalar) ile süslü sütun başlıkları sahip olduğunu, Silivri zenginlerinden ve antika koleksiyoncularından A. Stamulis, 1872'de İstanbul Rum Edebiyat Kurumu'na bildirmiş....

Silivri'nin sonra Fatih ve Hünkâr Camii olan kilisesini yaptıran veya büyük ölçüde tamir ettirdiği için banisi olan Alaxios Apokaıkos'dur. Yıkılmakta olan Bizans İmparatorluğunun zayıflığından kendi menfaatleri uğruna faydalanan, entrikaları ve düşmanlarına karşı amansızlığı ile büyük şöhret yapan ve nihayet zindana attırdığı şahısların ellerinde 1345'de linç edilerek öldürülen büyük maceracı Apokaukos'un adı ve 1321-1328 yıllarında sahip olduğu parakoimıomenos unvanı teşhis edilmişti. Fatih Camii, 1920'den sonra tamamen ortadan yok olmuş, uzun süre duran minaresi de yıktırılarak taşları başka yerlerde kullanılmıştı. 

KAYNAK : HABER7 | ÖZEL