Bu şiirle 'Aşk'a çok farklı bakacaksınız - Video
Şiirlerde "Aşk" genellikle kavuşamayan sevgililere has bir imge olarak çıkar karşımıza. "Gerçek aşıklara kavuşmak haram " diyen de az değil malum. İşte konuya farklı açıdan bakan muhteşem bir şiir:
ABONE OLHeybeliada Neval Kültür Merkezinde düzenlenmekte olan `Son Vapur Kalkmadan` şairler buluşmasının ikincisinde geçtiğimiz günlerde sahne alan Yavuz Nufel, son şiiri Demir Leblebi'yi Kent Türküleri grubununun fon müziğiyle seslendirirken dinleyenlerin kelimenin tam anlamı ile nutku tutuldu.
İşte ülkemizde son yıllarda kaleme alınan, aşkı konu alan uzun soluklu en iyi şiirler arasında yer alacak o muhteşem şiirin sözleri ve Bünyamin Yılmaz'ın görüntüleri Yavuz Nufel'in canlı yorumu:
DEMİR LEBLEBİ
Bu şiir tek kelime/ tek hece
Çözdükçe/ çözüldükçe
düğümlenen bir bilmece
“ Kavuşamazsın Aşk olur” öyle mi?
Aşk olsun Aşk olsun
Aşk olsun sana koca Veysel Aşk olsun
Aşk o kadar basit mi?
Bu hal: “HİÇ” bitmez, “ HİÇ” tükenmez
Bu hal, Mavinin Aklı Ziyanda, Fikri Firarda olma halidir
Bu hal, Şairin Şerri Şiirle Şerbet ettiği haldir
Bu hal, kanadı kırık bir martının
Konacak sol bir omuz bulup konaklama halidir
O martı kanadı kırıkda olsa artık bir Zümrüd-ü Ankadır
Aşkın Atlası’nda en uzak mesafe
En fazla bir karış
Sol omuzdan kalbe .
Bu hal:
Ben, Beni, bana, bende benden sonra
Ismin de, cismin de altıncı halidir
Rivayet odur ki,
Yavuz Nufel şairdir!
Kalan ömrüme yemin olsunki
Allah şahidim olsun ki
Değilim . Değilim değilim .
Belki olabilirim
Şairin her aldığı nefes
Bir demir leblebidir
Ve verdiği her nefes
Allah adına
Allah aşkıyla
Her kulunu sevmektir
Ölenle bin kere ölmek,
Acıyı bal eyleyip içmektir .
Bu hal yüreğin demir
Demirin çelik
Çeliğin sevda olma halidir
Yusuf olmaktır kör kuyularda
Ya tez kurtar ya bir bezirgan yolla
“Beni Kör Kuyularda merdivensiz Bıraktın ”
Bırakma!
Cehennemin dibi
Kaç kör kuyu derinliği
Ve hizmet etmek Firavuna yıllarca
Tur dağında dolaşan çoban;
Ve Kızıl Deniz’e uzanan
Musa’yı mahcup etmeyen Asa
Haşa;
Ne mutlu yaprak olabilmek “O” ulu çınara..
Bu hal, dervişin deremediği,
Bu ermişin eremediği haldir
Bu hal Yunus’un Usu,
Mavlana’nın daveti/ duyurusu
GEL
“Kim olursan ol yine gel”
Gelirim/ geleyim gelmesine de deli kimliğimle mi
Gelirim de,
Ya közüm küllenirse,
Ya sözüm tükenirse,
Ya ne getirdin, derlerse
Değiliğim yeter mi
Ya yetmezse!...
Bu hal,
Kıldan ince kılıçtan köprü üstünde
Tek ayakla dans edebilme halidir
Düşerim Düşerim Düşerim
Düşlerim .
Düşük yapar düşlerim düşerim . Düş Düştüm
Gülmeyen adamın
gül düşer mi düşlerine
Ameledir Şair
Tek heceye
Gündüz gece
Aşk
Şair değilim haşa
Olabilirim belki
Şiirin şerrinden korkarım
Allah’tan korkduğum kadar
Ben Sendeki “SEN”leri sevdim
Bilrim her şair bir demircidir
Ve de her aldığı nefes
Demirden leblebidir
Homurdadıkça körük
Etrafa saçılan/ oynaşan
Her kıvılcım
Fezada keşfedilmemiş bir gezegendir
Ve O’nun gözleri önündedir
Demircinin asıl derdi Güneştir
Dokunmak /avuçlamak
Ve Güneşi zapt etmektir
Ve alnında demircinin
boncuk boncuk erimiş demir/ ter
Her biri
Bir umman, bir derya eder
Kulak ver dinle
arş-ı alaya ulaşan bu ses bu ses
bu sese
Çekiç sesi mi denir!
Dinle .
Bu sesler: Do- re- mi- fa- sol- la si’den sonraki
Dokuzuncu , onuncu notanın sesidir
Demir döven
Demir Bilek
Demire su veren
Çelik Yürek
Demir bilek, Çelik Yürek
Kazma Kürek..
Tek heceye IRGATTIR Şair:
AŞK
Demir,
kor ateşler içinde kordan kor iken
su ver/ tavdır
deniz kase/ yetmez..
su taşısın karıncalar
kavillerince
La fonten’den asılarca önce
Atıldığında İbrahim Urfa’da ateşlere
Karıncalar karıncalar
Ağızlarında su taşıyan karıncalar .
Karınca kararınca, katar katar karıncalar
O karıncalarki;
Yazların neşesi cırcır böceğine
Kış ortasında/kapı önünde
“Şimdi de biraz oyna” demez,
Kapıdan geri çevirmezler
Karıncalar
Yine su taşısınlar
Karınca kararınca
agızlarında denizlere..
Bu Hal:
Katran Karası kara gecelerde
Kara Toprak Altında
Kara gözlü kara karıcanın
Göz bebeklerinde
Işıktır, fer’dir
Asıl mesele:
O fer’le
Karınca gözlerindeki fenerle
önünü/ dününü/ yarınını göremektir
Demir denizi emince,
Demirci hüneriyle
Kılıç kınına dar
jilet keskinliğinde
örs / çekiç nağmelerini dinle
bu sesler
bu sesler,
çekicin örs ile zifadır
Bu sesler, bus ses
Do Re Mi.. Fa Sol La Si den sonraki notanın sesidir
Yar boynu kılıç vurmaz / işlemez
kan akmaz, can çıkmaz
boş damar/ ruhsuz beden
ben de, bana has, bence, kendimce
demir artık demir değildir
Allahım bu nasıl bir bilmece?
deniz çözer
su çözer
demir çözer, çelik de
AŞK: ÜÇ HARF TEK HECE
VUSLAT FENA FİLLAH MERTEBE
AYRILIK İŞKENCE ÇİLE
Demir de benim deniz de
su da benim, kılıçta
akmayan kanda
çıkmayan can da benim
ben senim ben senim ben senim ben senim
sen ben misin!?
örs üstü köz, köz üstü söz
döv döv döv
söz kabına batır/ su ver
sevda çeliği çıkar
örs üstünde örseleme beni
en derin anlam: anlamsızlıkta
ummanlar ortasında
yunuslardan yardım istedim
yüzmeyi değil, boğulmamayı öğretiler
ve en derin deniz
kendim gerçeğiyle boğuşurken
ben yüzmeyi istedim,
bana uçmayı öğrettiler
Sen benim can içinde konuşan
can içinde koşuşan, çan çiçeğimsin
Gün gelir han yıkılır
baykuşlar tüner virane
Hancı ölür
Eti- kemiği börtü böceğe amade
An,
Şairin Şerri Şiirle Şerbet ettiği andır
Bu an “Aklı ziyanda fikri firarda Mavinin”
Deilik med-cezirlerinde “ hiçlik” mertebesinde
Kendi Elleriyle deli gömleğini
Biçtiği/diktiği/ giydiği andır..
sen benim imgeler içinde mecazımsın
Anlatabildim mi, anlayabildin mi,
Hâlâ anlamadıysan
Evin yıkılsın,baykuşlar tünesin viranene
Akrepler yılanlar yuva yapsın gecelerine..
Cebrail de benim Azrail de
Cennet de benim Cehennem de
ben senim ben senim ben senim ben senim .
sen ben misin
seni seviyorum
seni seviyorum
seni seviyorum
seni seviyorum
seni seni seni seni seni seviyorum
işte Aşk .
Enel Hak!
Yavuz Nufel / Nisan- Ekim-2009
(Haber 7)