"28 Şubat’tan 15 Temmuz’a Darbeler ve FETÖ İhaneti" Paneli

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, "Bugün hala 28 Şubat'tan dolayı içerde olan, mağduriyetleri giderilemeyen arkadaşlarımız var. 28 Şubat, 15 Temmuz'un ön hazırlığıymış, birbirlerine bağlılar." dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 26.02.2017 14:42 GÜNCELLEME 26.02.2017 14:42 GÜNCEL
"28 Şubat’tan 15 Temmuz’a Darbeler ve FETÖ İhaneti" Paneli

Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen "28 Şubat’tan 15 Temmuz’a darbeler ve FETÖ ihaneti" konulu panelin ilk oturumu gazeteci Serdar Arseven'in yönetiminde Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Hasan Celal Güzel, TBMM İdare Amiri Salim Uslu ve Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen'in katılımıyla yapıldı.

Kurtulmuş, panelde yaptığı konuşmada, 28 Şubat konusunda çok konuşmak istemediğini, 15 yıl süren üniversiteden uzaklaştırıldığı dönemde sadece 28 Şubat yıl dönümlerinde gazetecilerin neler hissettiğini sorduğunu söyledi.

28 Şubat müdahalesinin önceki darbelere göre en büyük farkının etkilerinin daha uzun sürmesi olduğunu ve bazı şeylerin yaşanarak öğrenildiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"O dönemde öğrendik ki, en yakınımızda görünen insanlar bile bizi terk etti. O yüzden kalabalıklar bizi hiç yanıltmasın. Darboğazlar sırasında, herhangi bir tehlike ortaya çıktığında sadece 3-5 kişi kalıyoruz. Onun için hiç unutmuyorum, çocuklarımın okuduğu okulda kütüphanedeki görevli başörtülü olduğu için işten çıkarılmıştı. Biz sadece bellli bir zihniyetten çekmedik, ona dikkat çekmek istiyorum. Bize benzeyen insanlar da bizi terk etti, bize benzeyen insanlar da arkamızda durmadılar."

Sevgi Kurtulmuş, kendisinin akademisyen olmasının yanında aynı zamanda bir siyasetçi eşi olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef bazı dönemlerde bazı şeyler yaşanıyor ve çok çabuk unutuluyor. Bir takım insanların mağduriyetlerin giderilmiş olması, her şeyin sütliman olduğu anlamına gelmesin. Bugün hala 28 Şubat'tan dolayı içeride olan, mağduriyetleri giderilemeyen arkadaşlarımız var. 28 Şubat, 15 Temmuz'un ön hazırlığıymış, birbirlerine bağlılar. Bu mücadele başörtü ve imam hatipliler üzerinden belirdi ama mesele başörtüsü değildi. Bizim kendimizin iyi yetiştirmemiz lazım, çok aklıbaşında şeyler yapmamız lazım ve kendi insanımıza sahip çıkmamız lazım. 28 Şubat'ın yaralarının hala sarılmadığını biliyorum."

Üniversiteden disiplin suçuyla atıldığını hatırlatan Kurtulmuş, daha sonra AK Parti hükümeti tarafından çıkarılan kanunla emekli olmak için başvurduğunda 16 yıllık memuriyetine rağmen disiplin suçu gerekçesiyle bunun gerçekleşmediğini vurguladı.

28 Şubat döneminde yaşadığı olaylardan örnekler veren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Üniversiteden atılma yazısı geldiğinde Numan Bey'in odasındaydım, Numan Bey'in odası ile Nur Serter'in odası yan yanaydı. Yazıyı ilk önce Numan Bey açtı, epey kötü oldu tabii ki. Akademisyenlik kolay bir şey değildir, diğer memuriyetlerden farklıdır. Doçentliğe olan kısmı ise en zor kısmıdır. 3 çocuklu bir akademisyen olarak kolay bir hayatım olmadı. Yatarak, uzanarak dinlendiğimi hatırlamam. Üniversiteden atılacağımı zaten biliyordum."

Üniversiteden atıldığı gün Prof. Dr. Metin Kutal'ın emekliliği nedeniyle bir tören olduğunu aktaran Sevgi Kurtulmuş, "Nur Serter geldi, beni görünce Kemal Alemdaroğlu'nun bir numaralı yardımcısı. Yüz yüze geldik, ben de ona dedim ki 'Hocam bu ilk raund, bunun ikinci raundu var. Ben bu üniversiteye döndüğüm zaman siz burada olmayacaksınız.' Allah bugünleri gösterdi, bunlar kolay olmadı. 15 sene sonra üniversiteye döndüğümde ilk gün odamın üzerinde Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş tabelasını görünce çok duygulandım, 15 sene sonra da olsa profesörlüğümü aldım."

- Diğer konuşmacılar

Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Hasan Celal Güzel, 15 Temmuz darbe girişiminin sadece FETÖ'nün darbe girişimi olmadığını, bu girişimde ABD, NATO'cu subaylar, CIA, İngiltere ve Almanya'nın rolü bulunduğuna dikkati çekti.

Bu güçlerin hep beraber Türkiye'nin üzerine geldiğini dile getiren Güzel, "Halkın tankların üzerine atlaması ve ülkede cesur lider bulunması bu girişimi başarısız yaptı. Bundan sonra Türk Milleti üzerinde operasyon yapmak isteyenler karşısını onu bunu değil, direkt milleti bulacaktır. Yenikapı ruhuna inanmak istiyorum ama o milletin büyük kısmı AK Partili ile MHP'lilerden oluşacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM İdare Amiri Salim Uslu, darbe ve muhtıraların halka karşı olduğunu, Türkiye'de bugüne kadar 20'ye kadar darbe ve muhtıra olduğunu, bunların benzer yanlarının bulunduğunu belirtti. Yapılacak anayasa değişikliğinin sadece iki başlılığı ortadan kaldırmayacağına dikkati çeken Uslu, "Aynı zamanda hiç kimsenin darbe ve muhtıra gibi kendisini devletin asli sahibi gibi görmesine, bu anlamda her şeyi dizayn etmesine asla ve kata müsaade etmeyecek bir yaklaşım geliştiriyoruz." dedi.

Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen de Türkiye'nin kaderinin artık dönüştüğünün ve Türkiye'nin yürüyüşünü kimsenin durdurmayacağının altını çizerek, "Biz cihan devleti olmaya gidiyoruz." ifadesini kullandı.






KAYNAK : AA