Öcü amca el kadar bebeyi korkuttu

'Dayanamayacağım! Bu kızın saflığı beni çıldırtıyor. Sonunda itiraf edeceğim, çarem yok' diyen Abdurrahman Dilipak, 'el kadar bebe'ye bakın nasıl 'bööö' dedi ve ne kötülük etti!

ABONE OL
GİRİŞ 01.08.2007 10:03 GÜNCELLEME 01.08.2007 10:03 MEDYA
Öcü amca el kadar bebeyi korkuttu

Abdurrahman Dilipak'ın köşe yazısı


Ah şu aptal sarışın şey!


Dayanamayacağım! Bu kızın saflığı beni çıldırtıyor. Sonunda itiraf edeceğim, başka çarem yok.. Biz baltalarımızı toprağa gömmedik. Pardon, kör testereleri paslandırmak için toprağa gömdük ve bir gün onları çıkartıp hepinizi kıtır kıtır keseceğiz..
İtiraf ediyorum, sizin için takrir-i sükûn yasaları çıkaracağız, “gık”ınız çıkmasın diye..


Sizi özel mahkemelerde yargılayacağız. Savcısı olmayacak, avukat tutmanıza izin vermeyeceğiz, temyiz de olmayacak. Yargıçlarımız sizin için karar verirken yasaya bakmayacaklar, verdikleri karar yasa olacak.. Ohh!


Hele bir iktidarı tam olarak ele geçirelim görürsünüz. Seçim derseniz, açık oy gizli tasnif.. Adayları biz belirleyeceğiz, tek parti olacak.


Kuvvetler ayrılığı da neymiş, hepsinin köküne kibrit suyu.. Tek parti yeter.. Partimizin il ve ilçe başkanı, aynı zamanda belediye başkanı vali ya da kaymakam... Zaten niye hem belediye başkanı, hem de kaymakam, vali var ki! Birleştiririz gider. Gerekirse garnizon komutanı, parti başkanı, vali, belediye başkanı, Cuma imamı hepsi aynı kişi olur.. Tasarruf sağlanır, işlerde hız kazanılır..


Çarşaf giyme mecburiyeti getiririz.. Okullarda herkes yeşil önlük giyer, erkek öğrencilere sarık sarma mecburiyeti getiririz.. Afrika'dan, Arabistan'dan, Çin'den gemilerle sarık ithal ederiz artık.. Kıyafet devrimi yaparız anlayacağınız..


Miladi takvimi, Gregoryen takvimi ve Latince'yi yasaklayacağız tabii.. Hani birkaç yıllığına okur yazar oranı %5-10 filan olacak ne yapalım..
Üzgünüm ama sigara ve tabii içki de yasak olacak.. Eee herkes çarşaf giyeceği için plajlara da gidemeyeceksiniz; bar pavyon da yok. Memleketteki tüm heykelleri kaldıracağız.. Resimleri sansürleyeceğiz.. Basın özgürlüğü kalkacak; gerek yok.


Bana kalsa futbolu da yasaklardım.


Sinema, tiyatro bunlar gavur icadı. Müzik de yasak; bale, opera filan da..
Bu kadar gazeteye gerek yok.. Tek vatan, tek bayrak, tek gazete, tek radyo, tek Tv, tek parti, tek tip elbise; bunların bölünmesine karşıyız.. Ya seversiniz, ya da terk edersiniz bu ülkeyi.


Herkese her sabah and içireceğiz, devlete sadakat göstereceklerine, ilke ve inkılablarımıza özden, samimiyetle bağlı yaşayacaklarına hatta canlarını seve seve feda edeceklerine dair..


Her köşeye önderlerimizin vecizelerini yazacağız.. Onların aziz hatıralarını yaşatacak panolar astıracağız..


Liderlerimiz ömür boyu seçilecek. Ne o zırt pırt seçim.. Adı Führer yani “ulu önder”.. Yani Monark (Tek adam) olacak..


Takıyye yapıyoruz, takıyye!
Demokrasi küfür rejimidir!
Batılılaşmaya inat sizleri Araplaştıracağız..
Kargadan başka kuş tanımayız.


Otomobil yasak deve ile yolculuk başlayacak.. Deve sütü satılacak marketlerde.. Hem daha çevreci ya.. Formula 2'de deve yarışları düzenleyeceğiz.. Var mı diyeceğiniz?.


İdam cezası geri gelecek. Aleme ibret olsun diye Kızılay'la Ulus arasına daimi idam sehbaları kuracağız..


İnternet gavur icadı yasak..


Bu Tuğçe hanım da aynen Şanar gibi. O da farkında değil, bir gün hepinizi keseceğiz hem de kıtır kıtır..


Hitler, Musolini ve Stalin için anma günleri düzenleyeceğiz.. Kuzey Kore ile diplomatik ilişkilerimizi geliştireceğiz.. İran'la ve Suudi Arabistan'la da eğitim işbirliği anlaşması yapacağız..


Döviz ve yurtdışına çıkış yasak olacak. Sadece Hacca izin var. Umreye izin var..


Var mı bir diyeceğiniz. Millet böyle istiyorsa, itiraz edecek kimse var mı?
Yok hanım öyle içki masasında başörtülü bir hanım.


Siz Tuğçe hanım, evet siz, kadın kısmı evinde oturur. Eve dönüş başlayacak yakında. Kadın evinde erkek dışarıda olacak.. Haddinizi bilin.. Oturun oturduğunuz yerde.


Demokrasi, insan hakkı, kadın hakkı filan demeyin, kafam karışıyor. Yok öyle bir şey kardeşim.. Hem zaten kadın hakkı olur mu, Hakkı erkek adı!
Bir gün ellerimizde kör testerelerle kapınıza dayandığımızda artık sizin için geç olmuştur.. Far altında tavşan yakalar gibi yakalayacağız sizi, Aşkale mi olur, Başkale mi, söz dinlemeyecek olursanız göndeririz artık bir yerlere. Bizimkiler evlerinde rahat, size varlık vergisi mi olur, yol vergisi mi, yükleriz vergileri, bugüne kadar siz bizi sömürdünüz, sıra bize gelmişken ödeşiriz hani bu arada..


F Tipini çok ararsınız o zaman, itiraz eden varsa Yedikule zindanlarına. Stadyumları hapishaneye çevirdik mi, sorun kalmaz..


O zaman devlet biziz ya, her yere yazdıracağız: “Devlete sadakat şerefimizdir” ve yazdıracağız mahkeme kapılarına “Devletimizin temeli adalettir” diye.. Açlara Ramazan'da iftar vereceğiz. Hani herkes oruç tutsa aç kimse kalmaz kardeşim.. İftarı birlikte yaparız.. Sahuru da idare etsinler artık..


Tuğçe kız, her zaman böyle açık konuşmam.


Bu İmam Hatipleri, Kur’an kurslarını, her köşeye açtığımız camileri biz hep Suudi parası ile yapıyoruz.. Konteyner dolusu yeşil dolar gelir bize kapı kapı dağıtırız.. Çarşaflılar özel eğitimli kuryelerdir aslında. Çarşaflarının altında bilgisayar bile var çoğunda, çünkü dağıttığımız paraların hesabını küçük hesap makineleri yapamıyor.. Bu sakallıların başörtülü hanımların çoğu maaşlı memur, çoğu profesyonel anlayacağınız. Kimi biyonik robot. Akşamları kafalarına bir kask geçirilip uyurken bir gün sonra yapacakları şeyler şuur altlarına kaydediliyor..


Bizim ağımıza düşen kurtulmaz kızım. Sen de katıl bize, hayatını yaşa.. Sen aslında zeki birine benziyorsun. İnan tam sana göre bir çarşafımız var, sana ne de yakışır ama! Denemek ister misin? Mesela bir gün giy ve gazeteye git bakalım ne oluyor.. Bir gün de star olursun, Türkiye'nin gündeminde bir numara olursun.


Bir başka hayat mümkün.. Hem zaten biz istesek de, Amerikalılar kadar, Avrupalılar kadar adam öldüremeyiz, bu kadar soyamayız.. Biz daha iyiyiz..


Karar senin. (Aslında ben bu yazımda şifreler gizli, sizinle ilgili bazı merkezlere bilgi vermiş oluyorum.)


Selâm ve dua ile..


adilipak@vakit.com.tr


(Vakit)


Editörün notu: Şimdi Ece Temelkuran'ı bile çileden çıkaran bazı okurlarımız çıkıp, 'Siz nereden biliyorsunuz Tuğçe Baran'ın minyon bir tip olduğunu?' diye hafiyesi Mahmut edasıyla 'biz biliyorduk zaten birinizin bir hesabını olduğunu. seni gidi hınzır seni!' diyecektir... Peşinen yanıt verelim: 'Valla billa biz Selahattin Duman abimizin yalancısıyız...'