23 yıl sonra niye hala 28 Şubat’ı konuşuyoruz?

Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen 28 Şubat Postmodern Darbesi konulu seminerde dönemin mağdurları, “Biz hala niye 28 Şubat’ı konuşuyoruz?” sorusuna cevap verdi. Geçmişten ders alırsak bize zarar verilemeyeceğini dile getiren AK Parti Milletvekili Fatma Benli “Başkaları bizim çocuklarımızın geleceğini çalmasın diye biz bugün buradayız. Hala bu konuyu konuşuyor olmamız da başaramayacaklarını gösteriyor” dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 27.02.2020 18:46 GÜNCELLEME 27.02.2020 18:46 MEDYA
23 yıl sonra niye hala 28 Şubat’ı konuşuyoruz?

28 Şubat Postmodern Darbesi’nin 23. Yıldönümü sebebiyle Bağcılar Belediyesi ve BAGİMDER tarafından bir panel düzenlendi. Mehmet Akif Ersoy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş’ın yaptığı programa AK Parti milletvekili Av. Fatma Benli, emekli öğretmen Hatice Buladı ve dönemin mağdurlarından Ömer Alcep konuk oldu.

 

Kızıltaş’ın “Biz hala niye 28 Şubat’ı konuşuyoruz?” sorusuna konuşmacılar, yaşadıkları örneklerle ve karşılaşılabilecek tehlikelere karşı uyarı niteliğinde açıklamalarla cevap verdi.

 

Geçmişten ders alırsak bize zarar veremezler

Aliya İzzetbegoviç’in “Unutmayın unutursanız tekrarlanır” sözlerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Av. Benli, “Biz unutursak tekrarlanma ihtimali var mı? Normalde olmaz ama jeopolitik konumu ve tarihsel konumu nedeniyle Türkiye dünyanın en kritik ülkelerinden bir tanesi. Türkiye’yi hesaba katmadan dünyayı değiştirebilme imkanı yok. O yüzden Türkiye’yi bize bırakmadılar. Çok partili hayata geçer geçmez 1960 darbesini yaptılar. Başbakanı astılar bu ülkede. Yetmedi 70-80 darbeleri, sonra 28 Şubat oldu.

AK Parti geldi işler rayına girdi dediğimizde Genelkurmay Başkanlığı e-bildiri yayınladı. E-muhtırayı verdiler. Ak parti hakkında kapatma davası açtılar. Buna rağmen ayakta durduğumuz için 2010 da askeri vesayeti ortadan kaldırdığımızda ‘Durun artık’ dedik. ‘Darbe olmayacak ve kararı sadece bizim seçtiğimiz insanlar verecek’ diye düşünüyorduk ki 15 Temmuz oldu. Bizim her daim düşmanımız olacak bu düşmanlar bizim içimizdeki insanları kullanarak bize zarar vermeye çalışacak. Geçmişten ders alırsak bize zarar veremezler. Başkaları bizim çocuklarımızın geleceğini çalmasın diye biz bugün buradayız. Hala bu konuyu konuşuyor olmamız da başaramayacaklarını gösteriyor” dedi.

Dirayetli olmamız lazım

Başörtülü olduğu için öğretmenlikten atıldığını ve bütün kapıların kendisine kapandığını söyleyen Hatice Buladı ise “Zorlu şartlarda okuyorsunuz birisi geliyor size çelme atıyor sizi düşürüyor. Hepsinden de ötesi hiç sebebi yokken acı yaşıyorsunuz. Çocuklarınızın yanında bile zorda kalıyorsunuz. Gittiğiniz her yerde kapılar yüzünüze kapanıyor. Devlet kurumlarına girdiğimde hep geri adım atarak girdim. Öğrencilik yıllarında da çalışırken de hep geri adım attım. Kendimi hiçbir yerde göremedim. Bunları zihnen yaşarken bile üzülüyorum. Hayatı acısıyla tatlısıyla beraber yaşıyoruz. Dirayetli olmamız lazım. Haksızın karşısında becerebilmek lazım. Savaşmayalım ama donanımlı olalım. Bunların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum” diye konuştu.

28 Şubat sürecinde yaşananları o zaman dilimine göre değerlendirmemek gerektiğini belirten Ömer Alcep ise şunları söyledi: “Olay bu kadar basit değil. Çünkü Türkiye üzerinden içeriden ve dışarıdan oynanan oyunlara baktığımız zaman meseleyi birbiriyle ilintili biçimde devam ettirmenin zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Hüzünlü hayat hikayelerin burada aktarmak suretiyle maksadımız daha sorunsuz sıkıntısız darbeler dönemini geride bıraktığımız bir ülkeye kavuşma arzumuzdur. Geçmişe yönelik anılarımızı bu anlam çerçevesinde değerlendirmeye çalışalım.”

Program sonunda katılımcılara çiçek takdim edildi.