Başkanı imzacı, konseyi postacı! 'Yalana' çıt yok, 'gerçeğe' ihtar

İllegal Basın Konseyi, PKK'nın maskesini düşüren haberimiz dolayısıyla Haber7'ye ihtar yollarken, "karne hediyesi et" gibi hükümeti hedef alan yalan haberlerle ilgili hiçbir işlemde bulunmadığı ortaya çıktı. İllegal Konsey'e tepki yağdı.

ABONE OL
GİRİŞ 31.01.2023 17:49 GÜNCELLEME 01.02.2023 16:36 MEDYA
Başkanı imzacı, konseyi postacı! 'Yalana' çıt yok, 'gerçeğe' ihtar
  • HABER 7 - ÖZEL

PKK'nın kanlı dezenformasyonunu deşifre eden Haber7'ye ihtar yollayarak savunma isteyen 'illegal' Basın Konseyi'nin, Habertürk TV'nin kabul edip özür dilemek zorunda kaldığı "karne hediyesi et" yalanıyla ilgili hiçbir işlem yapmadığı ortaya çıktı.

Özellikle 28 Şubat sürecindeki karanlık faaliyetleriyle bilinen Basın Konseyi'ne basın meslek kuruluşları ve gazetecilerden tepki yağdı.

SİZİ TANIMIYORUZ

Haber7, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhinde sistematik algı operasyonlarına girişen terör yandaşlı yayın organlarının algı operasyonlarını deşifre etmiş, "TSK'ya 'köpek'li iftira! Hayvan derneği başkanından korkunç sözler" başlıklı haberle konuyu gündeme taşımıştı.

'KARNE HEDİYESİ ET' YALANINA ÇIT ÇIKARMAMIŞLAR

PKK terör örgütünün algı operasyonunu deşifre eden Haber7'ye ihtar metni gönderen Basın Konseyi, haberimizin 'Basın Meslek İlkeleri' ile bağdaşmadığı yönündeki bir şikayeti ileri sürerek kurumumuzu hedef almıştı. Sözde gerçekçi olmayan haberlerin peşine düşen Basın Konseyi, asıl yalan haber söz konusu olduğunda ise kılını bile kıpırdatmadığı belirlendi.

Geçtiğimiz günlerde Habertürk TV'de yayınlanan 'karne hediyesi et' konulu yalan habere karşı Basın Konseyi'nin hiçbir girişimde bulunmadığı öğrenildi. Habertürk TV'nin özür dilemek zorunda kaldığı haberde muhabirin küçük çocuğu yönlendirerek "Bana şey der misin; annem bana karne hediyesi olarak et aldı." dediği belirlenmişti. Skandalın ardından muhabirin işine son verilirken, özür metni yayınlanmıştı.

'Karne hediyesi et' yalanı çöktü, hepsi sessizliğe gömüldü... Özür dileyecek misiniz?

"Dezenformasyon haber" örneği olarak tarihe geçen skandalla ilgili illegal Basın Konseyi'nin hangi tavrı aldığı merak konusu olurken, Haber7 olarak bu soruyu yönelttiğimiz Konsey yetkililerinden ilginç cevaplar geldi.

BAŞKAN TÜRENÇ: SADECE OY HAKKIM VAR

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, "kendisinin sadece oy hakkına sahip olduğunu" savunarak, dosyaların genel sekreterlik nezdinde oluşturulduğunu iddia etti. Türenç, şunları söyledi:

"Ben orada Basın Konseyi Başkanlığı yapıyorum. Bu tür şikayetler yüksek kurula geldiğinde oy kullanıyorum. Sadece oy hakkına sahibim. Bu konuda bir şey söyleyemem. Üniversite hocaları, hukukçular ve gazeteciler, yüksek kurula gelen konuları masaya yatırıp görüş bildirmektedir. Daha sonra açık oylama yapılıp dosya hakkındaki son karar veriliyor. Şikayete de itiraz gelebilir. İtirazlar da kurulda ele alınıyor."

BAŞKAN İMZACI, KONSEY 'POSTACI'

Bunun üzerine ulaştığımız Basın Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Eşmen, "karne hediyesi et" yalanıyla ilgili bir girişimde bulunmadıklarını söyledi. Eşmen, şikayet gelmediği için söz konusu hadiseyle ilgili hareket etmediklerini ifade etti. Eşmen "Basın Konseyi'ne gelen şikayetleri karşı tarafa göndermek ve konuyu rapor haline getirip yüksek kurula iletmekle yükümlü olduklarını" savundu.

Adeta postacı gibi kendilerine geleni, ilgili adrese aktarmakla yükümlü olduklarını söyleyen Eşmen, illegal Basın Konseyi'nin tüzel vasfının ne kadar düşük seviyede olduğunu gözler önüne serdi.

MECBURİYET YOKSA SİZ NİYE VARSINIZ

Haber7 ile ilgili şikayetten de bahseden Eşmen, şunları söyledi:

"Şikayet Eskişehir'deki bir avukattan geldi. Malum konseye başvurular geldiği zaman tarafsızlık mahiyetinde karşı tarafa iletmekle yükümlüyüz. Bizim görevimiz 'uzlaşma' ve 'cevap' talebini belirtip, konuyu yüksek kurula taşıdıktan sonra bitiyor. Son kararı yüksek kurul veriyor. Cevap gönderilmezse hiçbir şey olmuyor. 'Cevap gelmedi' diye yazıyoruz. Böyle bir mecburiyet yok zaten."

Basın Konseyi'nin kurumumuza gönderdiği ihtar metninde Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'nin ismi "Orhan Ateşli" olarak yazılmıştı. İsmi doğru yazmayı bile beceremeyen konseyin genel sekreteri Mustafa Eşmen, oluşan maddi hatadan ötürü özür dilediklerini belirtti.


BASIN KONSEYİ'NİN YAPTIĞI HADSİZLİK

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED), illegal Basın Konseyi’nin Haber7’yi hedef alıcı nitelikteki girişimine tepki gösterdi. UMED'den yapılan yazılı açıklamada Basın Konseyi’nin medya denetim kuruluşu gibi hareket etmeye kalkmasının hadsizlik olduğu belirtildi.

Basın Konseyi'nin "yok hükmünde" olduğu vurgulanan UMED açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Tartışmalı kararları ve ideolojik tutumuyla son yıllarda saygınlığını yitiren, 'Basın Meslek İlkeleri'ni verdiği bazı kararlarıyla bizzat çiğneyerek meşrutiyetini yitiren Basın Konseyi; mevcut şekli, yapısı ve yönetim biçimiyle bizleri temsil etmemektedir.

Bilinmesini isteriz ki, Basın Konseyi tarafımızca yok hükmündedir. Biz 'Basın Konseyi'ni FETÖ ile amasız ve ancaksız mücadele süreci başladığında, sürekli toplanmasından, FETÖ'yü eleştiren ve deşifre eden medya kuruluşlarını uyarması ve kınamasından tanıyoruz.

Ve 'Basın Konseyi'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik terör örgütü PKK yanlısı dezenformasyon bültenlerinin korkunç iftirasını gündeme taşıyan Haber7'den savunma istemesini kınıyor, medya denetim kuruluşu gibi hareket etmeye kalkmasını hadsizlik olarak değerlendiriyoruz.”

Basın Konseyi'nin kendisine de "kınama" verdiğini ifade eden Yakup Köse, 30 Ocak'ta Star.com.tr'deki "Karanlık Konsey beni kınamış" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı. 

“Basın Konseyi adlı yapılanmayı 28 Şubat darbe dönemini yaşayanlar çok iyi hatırlayacaklardır.

Nerede Müslüman Anadolu halkının aleyhine bir faaliyet yapılırsa destekçisi bu darbeci Basın Konseyi olurdu. Kendi kendilerine mahkeme kurarlar, asarlar keserlerdi. Bir nevi paralel Basın Mahkemesi kurmuşlardı. 

28 Şubat cuntasının hedefe koyduğu gazeteciye veya medya organına ilk önce Basın Konseyi tarafından 'kınama cezası' verilir, bu 'kınama cezası'nı ellerinde olan medya organlarında davul zurnayla duyururlar ve sonrasında o gazeteci veya medya organının yöneticileri kendilerini hâkim karşısında bulurlardı. Hâkim karşısına çıkmaktan kurtulanlar ise işinden olurlardı. Basın Konseyi adlı cuntacı yapılanma gazeteci infaz konseyi gibi çalışıyordu.”

BANKAMATİK MEMURUNA DESTEK VERMİŞLERDİ

CHP'li Çankaya Belediyesi'nde 7 yıl çalışmasına karşın sadece 60 gün işe gittiği tespit edilen 'Tezcan Karakuş Candan' hadisesini gündeme taşıyan Diriliş Postası gazetesi de Basın Konseyi'nin uyarısına maruz kalmıştı.

İçişleri Bakanlığı'nın onca uyarısına karşın 'bankamatik memuru' halini devam ettiren Tezcan Karakuş Candan, memuriyetten atılmış ve bu olay Diriliş Postası gazetesi ile gündeme gelmişti.

Kendisini "Artık Mustafa Kemal'in memuruyum" diyerek savunan eski memur, Basın Konseyi üzerinden şikayet oluşturarak Diriliş Postası gazetesine uyarıda bulunmuştu.

Diriliş Postası, 7 Ekim 2022 tarihli sayısını "Etik senin neyine vesayet!" manşetiyle çıkarırken, illegal Basın Konseyi yapılanmasını ve bankamatik memuru Tezcan Karakuş Candan gerçeğini gözler önüne sermişti.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'in CHP Grup Toplantısı'nda kürsüye çıkarak CHP siyasetçisi gibi konuşmuştu. Türenç, “saray”, “sansür”, “baskı”, “Cumhurbaşkanının maaşı” gibi argümanları kullanarak, “Korkunun ecele faydası yok" şeklinde tehditvari söylemlerde bulunmuştu.

 

İşte Basın Konseyi'ni rahatsız eden o haberimiz:

KAYNAK : Haber7