Hürriyet'in satışında bomba tesadüf

Hürriyet'in satılması öncesinde iki farklı zamanda tesadüf yaşandı. Birisi Milliyet'in satışı öncesindeki tesadüfün aynısı idi. Diğeri en az o kadar şaşırtıcı.

ABONE OL
GİRİŞ 27.09.2008 00:55 GÜNCELLEME 27.09.2008 00:55 MEDYA
Hürriyet'in satışında bomba tesadüf

Türkiye’nin medya devi olan Aydın Doğan’ın, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin sahip olduğuna ilişkin ayrıntılar, bir dizi tesadüfün yaşandığını ortaya koyuyor.

Haber 7 okuyucuları, bu tesadüflerin detaylarına dünden bu yana vakıf olma imkanı buldular. Bu tesadüflerden ilki Milliyet’in satışında yaşanmıştı. Babıali dışında hiçbir patronun gazete sahibi olmadığı dönemde, Ercüment Karacan’ın Milliyet’i satmak istemesiyle farklı talipler ortaya çıktı. Bunlar işadamı Kemal Derinkök ve Aydın Doğan idi.

Gazetenin güçlü Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, Milliyet’in her iki işadamına da satılmasına karşı idi. İpekçi, “Babıali dışından birine satmasının” sakıncalarını anlatıyordu. Buna ilişkin görüşlerini yazı işlerindeki arkadaşlarına aktarıyordu.

Abdi İpekçi, 1 Şubat 1979’da bir suikast sonucu öldürüldü. Tartışmalar sürerken, Aydın Doğan, 8 Ekim 1979’da önce Milliyet’in yönetim kuruluna girdi, ardından gazetenin çoğunluk hissesini ele geçirdi.

Milliyet'in yeni sabihi Aydın Doğan, gazeteci yazar Uğur Mumcu'nun ortaya attığı iddialardan ve İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın ifadeleri üzerine yargılandı ve delil yetersizliğinden beraat etti.

ÖNCE İPEKÇİ ARDINDAN ÇETİN EMEÇ

Gazete satışı öncesi bir başka tesadüf daha yaşandı. Bu kez tesadüfün adresi Hürriyet, kurbanı ise Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç idi. Hürriyet’in patronu  Erol Simavi, dönemin Başbakanı Turgut Özal’a hitaben yayınladığı “açık mektup”la açık bir savaş başlattı, ardından gazeteyi satmayı gündemine getirdi.

Simavi’nin bu düşüncesinin karşısına yine bir genel yayın yönetmeni dikildi. Çetin Emeç, gazetesinin satılmasını istemiyordu. Simavi de “yorulduğunu” ve “sağlık sorunlarını” gerekçe göstererek yurt dışında sakin bir hayat sürme düşüncesinde idi.

Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç 7 Mart 1990 tarihinde uğradığı bir saldırı sonucu öldürüldü.

Burada kadar olan bilgilere, Haber 7 okuyucuları sahip idi. Haber 7, satış öncesi bir başka tesadüfü daha kamuoyu ile paylaşıyor.

Tesadüf bu kez Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi’nin 38. ölüm yıldönümünde 11 Aralık 1991’de yaşandı. Simavi’nin Kanlıca’daki mezarı başında bir anma töreni düzenlenecekti. Gazetenin Başkan Yardımcısı Vahit Alpata, gazete yöneticisi ve çalışanlarından Hami Alkaner, Oktay Ekşi, Orhan Birgit, Hasan Yılmazer, Semai Şatıroğlu, Suat Yatmaz’ın da aralarında buluduğu ekip anma yerine önceden gitmişti.

Gazetenin mensupları Yaşar Eroğlu, Ertuğrul Özkök, Rıdvan Yelekçi, Şadan Yolaşan’ı taşıyan araç ise ağan karın oluşturduğu zeminde kayıyor ve yoldan çıkıyordu. Araçlarında yaşanan sorundan dolayı ikinci ekip başlama saatinde tören yerinde hazır olamadı.

İkinci ekip mezara yaklaşırken birden büyük bir patlama yaşandı. Kanlıca Camii’nin eski imamı İsmail  Hakkı Dalkavuk’un mezarına konulan bomba büyük bir gürültü ile infilak etti. Patlama, saat 10.01’de yaşandı. Bu sırada Simavi’nin mezarı başında bulunanlar etrafa savruldu. Gazetenin Başkan yardımcısı Vahit Alpata ve eski muhabir Hami Alkaner, savrulan taşların isabet etmesi sonucu başlarından yaralandı. Mezarda, bir metrelik bir çukur oluştu.

İkinci grubun mezar başına gelmesi ile tören gecikmeli olarak yapıldı.

Bu yaşananlardan sonra Erol Simavi, kesin kararını verdi. Hürriyet artık alıcısını bekliyordu. Hürriyet gibi gazeteyi almak için o dönemde bir çok işadamının adı geçti. Önce Koç ve Sabancı gruplarının adı geçti. Rahmi Koç, almadan yana bir politika izliyordu. Baba Vehbi Koç’un net karşı koyuşu sayesinde Koç Grubu yarıştan çekildi.

Bu iki grup da gazete almayı düşünmediğini kamuoyuna açıkladı. Sonunda Hürriyet 28 Haziran 1994’te yeni sahibini buldu.


Haber 7