Şiddet ve tecavüzün aynası; 3. sayfa
Gazetelerin üçüncü sayfalarını oluşturan şiddet ve cinsel istismarla ilgili haberlerin veriliş şekli sürekli sorgulanıyor. Bu haberler bakın toplumu nasıl etkiliyor:
ABONE OLBu haberlerin medya tarafından istismar edilmesi toplum psikolojisini de olumsuz yönde etkiliyor. "Medyada yer almak başka, yer almanın biçimi başka." diyen Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Klinik Şefi, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, medyanın tarafsız bir biçimde olayı gündeme getirme gibi bir hedefinin olması halinde haberlerin çıkmasının yararlı olacağına dikkat çekiyor. Doç. Dr. Dilbaz, internetin yanlış kullanımı ve bağımlılığı ile bilgisayar oyunları konusunda da Meclis'te bir çalışmanın yürütüldüğünü söylüyor.
Türkiye'de bazı şeylerin sıklıkla 'üzümü yemek yerine bağcıyı dövmek' üzerine yapıldığı görüşünü iddia eden Dilbaz, haberlerin türünün bir ders alınabilinecek, toplumda bu olayları önleyici nitelikte olması gerektiğini belirtti. Medyada yer almasının toplumda farkındalığı artırdığını dile getiren Doç. Dr. Dilbaz, "Bizim bundan bir ders çıkarmamız gerekiyor. Ders çıkardığımız şey de birincisi cinsel istismar gibi bir olgu var. Bu kimlerden geliyor. Araştırmalar öyle birşey söylüyor ki uzaktaki insanlardan gelmiyor. Hiç tanımadığınız birinden olmuyor. Bunlar hep yakın çevrede olan şeyler. Anne babaların burdan ders çıkarması gerekiyor. Çocuklarını, genç kızlarını kendi yakınlarındaki insanlardan tehlike gelebileceği yönünde uyarmaları gerekiyor. Bunu söylememiz gerekiyor. Sorun ortaya çıktığında, bu sorunun olmaması için neler yapılabilir, yada var ise nasıl önlem alınabiliri konuşmak yerine bizler mahkeme kararı nasıl olmalıydı, bu insanın dini inancı nasıldı gibi kurumları yıpratıcı haberleri öne getiriyoruz. Onun için haber yapılmalı ama haberin türü bizim bir ders alabileceğimiz, toplumda bu olayları önleyici nitelikte olması gerekiyor." dedi.
'ESKİDEN YOKTU DA ŞİMDİ VAR' DİYE BİRŞEY YOK
Bu tür olayların her dönem olduğuna dikkat çeken Dilbaz, özellikle son 5 yıl içinde çok fazla gündemde olmasının nedenini toplum ve medyadaki duyarlılığın artmasına bağladı. "Eskiden yoktu da şimdi var" diye birşeyin söylenemeyecğine dikkat çeken Doç. Dr. Dilbaz, şiddet ve cinsellik davranışının insanın doğasında olduğunu hatırlatıyor. Dilbaz, insanı hayvandan ayır eden en önemli olgulardan birisinin bunları kontrol edebilir zekaya sahip olması' olarak ortaya koyuyor.
İlkel dürtülerin kontrol edilebildiğini, ama toplumda bazı insanların bunu kontrol etmediğini dile getiren Dilbaz, "Eğitim eksikliği var. Okulda verilen eğitimden bahsetmiyorum. Toplumun içindeki eğitimden bahsediyorum. Mesela sokakta yere çöp, sigara izmariti atmak gibi. Benim ve eşimin yaptığı bir şey var: Sigara içen biri izmariti sokağa attığında 'sigaranızı düşürdünüz' deriz. İnsanların buna olan tepkileri çok ilginçtir. Bir kısmı bakıp güler geçer, bir kısmı 'hayır düşürmedim attım' diye cevap verir, çok az kısmı 'a öylemi der ve eğilip alır. Hatta bir kısmı da 'öyle mi der ama almaz'. Bende çok hoş olmadı, yakışmadı size yeri kirletiyor olmanız derim. Bu toplumsal bir eğitimdir. Hiçbirimiz evde sigara izmaritini yere atmayız. Sokakta atabiliyoruz. Yakınımıza yapmayacağımız davranışı başkasına yapabiliyoruz. Bize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına yapabiliyoruz. Bu anlamda birbirimizden olumlu bir şekilde etkileşerek davranışlarımızı kontrol etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bireysel olarak düzelmezsek toplumsal olarak düzelme şansımız yok." diye konuştu.
MECLİS'TE İNTERNETLE İLGİLİ ÇALIŞMA YAPILIYOR
İnternetin zararlı yayınlar olduğu gerekçesiyle yasaklanamayacağını anlatan Dilbaz, doğru kullanılması halinde internetin faydalı olduğunu kaydetti. İnternet kullanımıyla ilgili bilgilendirme yapılması gerektiğini dile getiren Dilbaz, "Oyunlar ve filmler hep şiddet üzerine yapılı. Şiddet üzerine olduğu zaman da insanların şiddet davranışını, heyacanla ilgili o duygularımızı açığa çıkaracak herşey insanın ilgisini çekiyor. İster bilgisayar oyunu olsun, ister film olsun. Öldürdükçe puan aldığınız oyunlar var. Bunların ne kadar büyük zararı var. Oyun sırasında olsa bile insanı öldürmekle birşekilde ödüllendiriliyorsun. Çocuk yanlış olarak bunu öğreniyor. İnsan öldürmenin bir artı getirisi gibi. Bu anlamda bilgisayar oyunlarına bir tahdit (sınırlama) gelmesi gerekiyor. Mecliste yeni çalışmalar var. İnternet, bilgisayar oyunları başta olmak üzere yanlış kullanımı, bağımlılığıyla ilgili. Bu çalışmalar düzenlendikten sonra internet kısıtlansın, kapatılsın asla böyle birşeyimiz yok. Ama internette bilgi kirliliğinin olduğu bilinsin. İnsanlar interneti sağlıklı bir biçimde kendi yararlarına kullansınlar. Olumsuz biçiminde kullanılmasından uzaklaşsınlar. Bunu yapabilirsek okulda bunu çocuklara öğretebilirsek çocuklar internette yararlı olmayan şeylere girmeyeceklerdir."
Aile yapısının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Dilbaz, şunları söyledi: "Çok güzel, çok olumlu değerlerimiz var. Bunları korumak için özen göstermeliyiz."